Vampir efsaneleri kısmen de olsa doğrulandı. ‘Kan’ın yenileme gücünü test eden deneyde, genç farelerden yaşlılara aktarılan kan bazı kas, hücre ve dokularda yenilenmeye katkı sağladı.
Edebiyatta ve sinemada sık sık işlenen vampir mitlerinde karşımıza çıkan “kan aracılığıyla gençleşme, yenilenme” teması ABD’deki Pittsburgh Üniversitesi’ndeki bilim insanları sayesinde bir derece de olsa kanıtlandı. Yapılan araştırma, bu hikâyelerin otak noktasını gerçeğe bir hayli yaklaştırmayı başardı.
Fareler üstünde gerçekleştirilen deneyde genç farelerden alınan kan, yaşlı farelere aktarıldı. Çalışmanın sonucunda yaşlı farelerin kas, hücre ve dokularında yenilenmeler gözlemlendi.
Nature adlı bilimsel dergide yayımlanan makalede, çalışmanın baş yazarı Amrita Sahu ve ekibi yaşanan süreci aktardı. Bilim insanları, tasarlanan özel bir düzenekle genç farelerden kan örnekleri aldı.
Ardından kandaki pıhtılaşmayı sağlayan faktörler ve kan hücreleri çıkarıldıktan sonra kalan sıvı, kas yaralanması yaşamış olan yaşlı farelere enjekte edildi.
Bu serumun aktarıldığı farelerde, plasebo alan kontrol grubunun aksine ileri derecede kas yenilenmesi ve fonksiyonel iyileşme gözlemlendi.
Ortaya çıkan bulgular kasların yenilenme kapasitesinin yaşla birlikte neden azaldığını ve kanda bulunan, yenilenme için gerekli parçacıkların tespitinde önemli bir ilerleme oldu.
Vampir Efsaneleri Kısmen de Olsa Fareler Üzerinde Yapılan Deneyle Doğru Çıktı: “Kan”ın Yenileyici Gücü
Araştırmacılara göre kandaki hücre dışı kesecikler (EV) diye bilinen ve hemen hemen tüm hücre türlerinde doğal olarak salınan parçacıklar, kas hücrelerine “Klotho” adı verilen yaşlanma karşıtı bir proteinin üretilmesi için talimat veriyordu.
Fareler yaşlandıkça EV’leri de zayıflıyor ve bunun sonucunda söz konusu proteinin üretimi için kas hücrelerine daha az talimat gönderiliyordu.
Araştırmanın başyazarı Sahu, EV’leri şişedeki bir mesaja benzetti ve onların hedef hücrelere bilgi ilettiğini aktardı.
Araştırmacılar hazırladıkları serumdan EV’leri çıkarttı ve deneyi yineledi. EV’ler eksiltildiğinde kan naklinin de onarıcı özellikleri yitirdiği gözlemlendi. Bu sayede genç farelerden alınan kanın bu kesecikler aracılığıyla fayda sağladığı da kanıtlanmış oldu.
Şimdilik yalnızca fareler üzerinde gerçekleştirilmiş bu deneyin, insanlara uyarlanıp uyarlanamayacağı ise henüz belirsiz. Deneyin insanlar üzerinde uygulanmasına dair girişimlerin, etik değerler noktasında eleştirilere maruz kalabileceği düşünülüyor.
Deneyin İnsanlar Üzerinde Yinelenmesi Tartışma Konusu
Yine de bilim insanları bulguların , bulguların, yaşlanma sürecindeki insanların ömrünü uzatacak yeni tedaviler geliştirilebilmesi için fikir verdiğini ifade ediyor.
Bu deneyden yola çıkarak kas hücrelerine çeşitli mesajları iletebilecek EV’ler laboratuvar ortamında da tasarlanabileceği öne sürülüyor.
Araştırmanın yazarlarından Fabrisia Ambrosio konu hakkında şunları söylüyor:
“EV’ler, yaşlı bireylerde kasların yenilenme kapasitesini artırmak ve bir yaralanmadan sonra fonksiyonel iyileşmeyi iyileştirmek için faydalı olabilir.
“Gerçekten heyecan duyduğumuz fikirlerden biri şu: Hedef hücrelerin tepkilerini belirlemek için özelleşmiş mesajlar taşıyan EV’ler tasarlamak.”
İlk defa Babil yazıtlarında kullanılan vampir kavramı, kan emen ve öldükten sonra dirilen ‘canavarlar’ın tasvirinde kullanılıyor.
Siz bu deneyin sonucunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu yöntemle kimi çözümsüz hastalıklara gelecek yıllarda derman bulunabilir mi dersiniz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: The Independent
