Denizler Kitabevi İstiklal Caddesi’ne veda ediyor. İstanbul, Beyoğlu son yıllarda kültür noktalarını bir bir kaybetmeyi sürdürüyor. Sıradaki hedef ise köklü bir kitapçı oldu.
Beyoğlu’nun meşhur caddesi İstiklal, son yıllarda ciddi bir dönüşüm geçiriyor. Caddedeki tarihi ve kültürel yapılar yerlerini fast-food restoranlarına ve büyük markaların sahibi olduğu mağazalara bırakıyor. Emek Sineması, İnci Pastanesi, Kelebek Korse, Lale Plak ve Robinson Crusoe derken şimdi ise Old Books Maps Engravings tabelasıyla karşımıza çıkan Denizler Kitabevi yerini bir yemek dükkânına bırakıyor.
1993 yılında kurulan kitabevi, nadir kitaplar, eski haritalar, gravürler ve hat sanatı koleksiyonları satıyor ve yayıncılık yapıyordu.
1900’lerde Hollanda Konsolosluğu’nun lojmanı olarak hizmet vermesi amacıyla inşa edilen binada daha sonra bir kürkçü dükkânı işletilmişti. 93’ten beri ise yola Denizler Kitabevi devam ediyordu. Kitapçı ekonomik zorluklar nedeniyle yerinden ayrılmak zorunda kaldı. Dükkânın yerine ise bir falafelci açılacağı belirtildi.
Denizler Kitabevi İstiklal Caddesi’nden Ayrılıyor: Yeni Adres Galata
Koronavirüs pandemisinin ve diğer ekonomik sıkıntıların getirdiği yükleri kaldıramayan kitapçı, İstiklal Caddesi’ndeki dükkânından ayrılarak Galata Kulesi’nin karşısına taşınacak.
Kitapçının sahibi Turgay Erol, yaşanan bu durumun “önlenemez” bir gelişme olduğunu kaydediyor:
“Bunu ne ben ne de bir başkası engelleyebilir. Burası 19.yüzyılın başlarında Hollanda Konsolosluğu’nun lojmanı olarak yapılıyor. Daha sonra restorasyon sırasında maddi yetersizlikten dolayı satışa çıkarılıyor.”
Turgay Erol Denizler Kitabevi’nin bir kültür merkezi olduğuna dikkat çekti ve sözlerine şöyle devam etti:
“Kitabevimizi bir kulüp gibi düşünün. İnsanlar sadece kitap almak için değil bilgi alışverişi içinde geliyor. Bizi burada ziyaret eden dostlarımız aslında her biri bir konuyu bilir. Biri de bir konuyu diğerlerinden daha iyi bilir. Dolayısıyla bilgi alışverişinde en profesyonelinden bilgiyi toplarız. Fakat artık internet bilgisiyle yetinildiği için bence bu dükkanın da yol üzerinde bulunmasına gerek yok.”
“Sürdürülebilir Değil”
Kendilerinden ödün vererek yerlerini korumaya çalıştıklarını belirtirken Erol, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Artık sürdürülebilir bir iş olmaktan çıktı. Bu işin hakkı cadde üzerinde yapılacak bir şey değildi. Biz kendi merakımız ve çok sevdiğimiz için burada olmayı istediğimiz için devam ettirdik. Kendimizden vererek yaptık. Kazanarak değil.”
Müşterilerinin büyük bölümünün turistlerden oluştuğunu aktaran Erol, pandemi nedeniyle satışlarda yüzde 80 azalma yaşadıklarını belirtti.
“Türkler eksik olmasınlar ama bu tür meraklar refah düzeyi yüksek ülkelerde oluyor. Türkiye’deki bu refah ve kültür düzeni aynı paralellikte olmadığı için maalesef bu iş yapılmıyor.”
Koleksiyon Değeri Olan Parçalar Satılıyordu
Denizler Kitabevi’nin açık artırma kataloglarını organize eden Emre Pehlivan ise şunları söyledi:
“Koleksiyon değeri olan kitaplar, objeler var. Efemera denilen her çeşit belge, fotoğraf, kartpostal ve haritalar var. Buraya biraz olsun tarihe merakı olan, koleksiyon sevdalısı olanlar ya da öğrenciler geliyor.”
Pehlivan ayrıca caddedeki dükkânların tek tek kapandığını ve yerlerine sahte parfümcülerin fast-food yerlerinin ya da tatlıcıların açıldığına dikkat çekti.
Siz İstiklal Caddesi’nin son durumu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: Haber Global
