Menu
in

Okuma Deneyimini Kişiselleştirmek İsteyenler İçin “Okuma Günlüğü” Çıktı

Sevdiğiniz kitapların sizde uyandırdığı duyguları, hatırlamak istediğiniz pasajları not alabileceğiniz bir günlüğe ne dersiniz? “Okuma Günlüğü” ciltli olarak raflarda.

Tim Parks’tan Ricardo Piglia’ya George Saunders’tan, Terry Pratchett’a… Farklı yazarların okuma ve yazma üzerine yazdıkları kısa metinlerle bezeli, sonsuza kadar sizin yanınızda kalacak ve günü geldiğinde sizi size anlatacak olan Okuma Günlüğü çıktı!

Delidolu Kitap’tan yayınlanan günlük, 128 sayfalık ve ciltli özel baskısıyla bizlerle. Kendi okuma yolculuğunuz, kendi maceranız, diyerek sözü tanıtım bültenine bırakıyoruz:
Kitapseverlerin yeni okuma günlüğü…

Ziyaret ettiğiniz kitaplar sizde nasıl izler bırakıyor? Kitapların iç dünyanızdaki yansımalarını yazıya döker misiniz? Peki, bir okuma günlüğü tutmak okuma alışkanlıklarınıza neler katabilir?

- Reklam -

Okuma Günlüğü, okuduğunuz kitaba dair unutmak istemediğiniz ayrıntıları, yorumları, anahtar sözcükleri, alıntıları ve sizde uyandırdığı çağrışımları not edip yıllar boyunca saklayabilmeniz için tasarlanan sade ve kullanışlı bir günlük.

Okuma yolculuğunuzdaki rotaları adım adım izlemek için yeni bir zemin sunan Okuma Günlüğü, sayfa aralarında Tim Parks’tan Ricardo Piglia’ya George Saunders’tan, Terry Pratchett’a farklı yazarların okuma ve yazma üzerine kaleme aldıkları kısa metinlere de yer veriyor. Böylece okumanın pasif bir eylem olmadığının bir kez daha hatırlatıldığı günlükte yol alan okurlar, etkin bir okur olabilmenin ayrıcalığını yaşıyor.

Özgün tasarımı ve ciltli baskısıyla dikkat çeken Okuma Günlüğü, okurların başucundan eksik etmeyeceği ve yıllar sonra okurun seyir defteri olarak belki de kitap gibi okuyacakları bir miras aynı zamanda.
Ne dersiniz? Böyle bir günlüğe hepimizin ihtiyacı yok mu?

Volkan Şahin

15 Mayıs 1996 İstanbul doğumlu. Edebiyata olan sevgisi babasıyla Sirkeci'ye gidip kitap aldığı çocukluk günlerinde başladı. Gazetenin birinin verdiği kuponları biriktirerek aldığı kitap setinin içerisinde, okuduğu ilk ciddi eser olan Suç ve Ceza ile tanıştığında on iki yaşındaydı. O gün Dostoyevski de, Edebiyat da onun için bambaşka bir boyuta ulaştı. Süperkahramanları sever, küçük bir çocukken koltuktan koltuğa zıplayıp "Ben Örümcek Adamım!" dediği rivayet edilir. Buna rağmen hiçbir zaman süperkahraman olmak istememiştir. Arada sırada meramını anlatmak için hikaye yazmayı sever. Fransız Dili ve Edebiyatı okuyor.

Yorum Yap

Exit mobile version