Menu
in ,

Venom 2: Let There Be Carnage İncelemesi: Anti ama Komedyen Kahraman

Venom: Let There Be Carnage incelemesi sizlerle. Anti kahramanın devam macerası, içerik olarak bekleneni verdi mi?

Venom 2: Let There Be Carnage incelemesi sizlerle. Tom Hardy‘li anti kahramanın devam macerası, ilk filmine göre nasıldı? Beklentiye değdi mi? İşte Zehirli Öfke 2‘ye dair detaylı bir yazı.

Kana susamış bir uzaylının komedyen olmaya heves etmesi, üzerinde düşününce komik fikirlere gebe olabilir ama konumuz Venom 2: Let There Be Carnage olunca durum pek böyle değil ne yazık ki. Çünkü ne Venom’dan beklediğimiz bu ne de Venom filmlerinin becerebildiği şey bu.

Venom karakterini Spider-Man’den ayrı ve bağımsız bir şekilde yaratıp ele almak zaten içinden çıkılması zor problemler ortaya çıkarıyordu. Spider-Man’siz bir Carnage filmi için de durum daha iyi bir hale gelmemiş. Hatta Spider-Man 3 filminin Venom’u harcadığı gibi Venom 2’nin de Carnage’ı harcadığını rahatlıkla ileri sürebiliriz, üzülerek…

- Reklam -

Şimdi uzun bir incelemeye başlıyoruz. Buradan sonra yazacaklarımızın hem çizgi romanlar hem de filmden SPOILER içereceğini belirtelim.

Venom 2: Let There Be Carnage – Kahraman Olmanın Anlamı

Çizgi romanlardan bildiğimiz üzere Eddie Brock hapishanede kısa bir süre seri katil Cletus Kasady ile aynı hücreyi paylaşır. Bu sırada Venom symbiot’u kendisine geri döner ve hapisten kaçarlar. Fakat ömründe bir kez yumurtlayabilen symbiot, kaçmadan önce hücrede bir yumurta bırakır ve bunu Eddie Brock’a söyleme gereği duymaz. Bu yumurtadan çıkan symbiot ise Kasady’ye bulaşır. Kasady’nin vahşi bir doğası olan dişi symbiot’u Kasady’nin kana susamış yapısıyla birleştiğinde oldukça uysal ve itaatkâr bir symbiot’tur ve kendisini cani katil Kasady’nin yönlendirmesine bırakır. Carnage, Spider-Man’den de Venom’dan da çok daha güçlü bir varlıktır ve onu yenebilmek için iki düşmanın güçlerini birleştirmesi gerekir. Filmde ise Kasady Eddie’yi ısırıyor ve küçük bir ısırıktan geçen bir damla uzaylı materyali içeren kan dakikalar içinde Venom’dan güçlü bir symbiot halini alıyor.

Eddie Brock’un tutarsız karakteri ilk filmde olduğu gibi ikinci filmde de kendisini gösteriyor. Örneğin ben bu adam bir kaybeden mi yoksa kazanan mı, hâlâ anlamadım. Venom’dan önce de olaylar çözüp kariyerinde hızla yükselmiş, iş bitirici, başarılı, aranan bir acar gazeteci/muhabirken, aynı anda apartmanda gürültü yapan komşusunu bile uyaramayan birisi. Symbiot ile birleşiminden sonra ise her şeyi batıran, Venom olmadan hiçbir olayı çözemeyen, kendi başına kahramanlık gösteremeyen tam bir aptal. Bu adam en başta o kariyerde nasıl yükselmişti ki?

Üzerine bir kostüm, bir zırh, bir güç eklenmiş karakterlerin, o şey olmaksızın nasıl bir karaktere sahip oldukları MCU’da hep ana konulardan biridir. Tony Stark zırhı olmadan da iyi biri değilse o zırhı hak etmediğini zor yoldan öğrenmek zorunda kalmıştır. Bunu Spider-Man’e de öğretir. Steve Rogers zaten en başından farkındadır. Eddie Brock’ta ise iki film boyunca en ufak bir karakter gelişimi gözlemlemiyoruz ne yazık ki. Ortada Spider-Man olmadığı için bir intikam hikâyesi yok ve Venom kötü adamlık yapmıyor. Venom sokağa çıkıp Spider-Man gibi kahramanlık da yapmıyor, böyle bir motivasyonu yok. Peki Venom ne yapıyor? İki film boyunca öyle ortada dolanıyor. Bir MCU hikâyesinde, Spider-Man ve Venom bir araya gelerek Carnage’ı yenecekken, bu filmde Eddie Brock ve symbiot bir araya gelerek yeniyorlar. İkisinin de birbiri olmadan “başarılı” olamamasının bize tam olarak ne söylemesi gerekiyor? Kendini hayat karşısında güçsüz hisseden bir izleyicide asla ulaşamayacağı bir güç özlemini daha fazla körüklemekten başka bir işe yarıyor mu? Çünkü filmin mesajı dümdüz bu: Eğer Eddie Brock gibi biriysen özel bir gücün olmadan başarılı olamazsın. Ve merak ediyorum ileride MCU’da bir Venom görürsek orada yine bu aynı olayları doğru şekilde bir daha çekecekler mi? O zaman bu filmlere ne olacak, bu evren böyle yarım şekilde devam edecek mi?

İkili Karakter İlişkileri

Eddie Brock ile symbiot’un ilişkisi, “bir kavgayla ayrılıp farklı işler deneyip başarısız olduktan sonra, birbirlerine ihtiyaçları olduğunu anlayarak barışan süper ikili” klişesi etrafında dönüyor. Bu eski klişe işe yarıyor tabii ki. Ortaya komik sahneler çıkıyor. Venom çocuksu, ayrı bir karaktere dönüşüyor. Peki karakter böyle bir şey mi derseniz, değil. Ama böyle pahalı filmler yapan insanlar bu filmi mümkün olan en çok sayıda insanın izlemesini istiyorlar. Bunun için de sadece çizgi roman okurlarına ya da daha üst düzey beklentisi olan sinema izleyicisine değil, en ortalama kitleye, yani herkese hitap etmeye çalışıyorlar. Herkese hitap etmek için içine her şeyi dolduruyorlar. Ortaya çok ortalama bir film çıkıyor. Filmi çok sayıda insan izliyor ve güzel bir hasılat yapıyor ama “en ortalama” ve hasılatlı film her zaman “en iyi film” olmuyor işte.

Filmde bir de Eddie’nin eski sevgilisi Anne’in nişanlısı var ki bu adamcağız filmde Venom’dan daha çok kahramanlık yapıyor, günü kurtarmak için Eddie’den çok daha fazla çalışıyor. Adam symbiot’ların zayıf yönlerinin ateş ve ses olduğunu öğrenmiş, Carnage’ı yakmaya çalışırken, Eddie “madem milyon dolarlık görsel efektlerim var, o zaman hadi sümük savaşı!” deyip Carnage ile güreşe tutuşuyor. Epey uzun bir süre pahalı dövüş sahneleri izliyoruz ama birbirlerine tam da zarar veremeyeceklerini bildiğimiz için bunun bir anlamı olmuyor. Arada “sanki zarar verebilirler gibi de ya” falan derken olaylar nihayete bağlanıyor ve kurtuluyoruz.

Beklenen Karakterin Harcanışı

Gelelim merak ettiğimiz ve çok kötü bir şekilde harcanan Carnage’a.

Film boyunca symbiot’un açlığı ve Eddie’nin insan öldürmeye karşı duran iradesi konusu işlenirken, Kasady’nin symbiot’unun açlığı ve Kasady’nin öldürmekten çekincesi olmaması bir yana, öldürmeye açlığı olması birleştiğinde ortaya adına yakışır bir şekilde tam bir kan banyosu çıkmasını beklememiz gerekir değil mi? Biz Carnage’ın şehre dalıp önüne geleni yiyerek hem symbiot’un hem de Kasady’nin açlığını doyuracağını zannederken film bunu tamamen unutuyor ve Kasady evlenmek için kiliseye gidiyor. Şimdi nerede kaldı Carnage, nerede kaldı symbiot’un açlığı? Carnage’ın film boyunca tek yaptığı (hapisten kaçarken öldürdüğü görevlileri saymazsak) arabaları tutup birbirine çarpmak ve fırlatmaktan ibaret. Film boyunca Venom symbiot’unun açlığı ana konu olmasa bu durum bu kadar göze batar mıydı? Gene batardı. Çünkü bu karakterin adı “araba ezici” değil, katliam. Filmde katliam göstermek istemiyorsanız belki de filminize Katliam adlı bir karakter koymamalısınız.

“Film boyunca” deyip duruyorum ama Carnage’ın ömrü hepimizin beklediğinden ve böyle bir karakter için gerekenden çok daha kısa sürdü.

Çizgi romanlarda Kasady’nin symbiot’u başka bir sürü taşıyıcıya da bulaşır. Fakat sonunda Kasady mide kanseri olduğu için symbiot’tan ayrılırsa ölecek durumdadır. Bu yüzden Carnage Cosmic hikâyesinde Silver Surfer bu ikiliyi günahlarıyla yüzleşecekleri özel bir hücreye kapatır ve Kasady’nin yaşamasına izin verilir. Böylece Kasady çok uzun bir cezaya da mahkûm edilmiş olur.

Filmde ise filmin yarısında ortaya çıkan Carnage symbiot’u, filmin sonunda Venom tarafından yenmek suretiyle (bayağı, ağız yoluyla) yok ediliyor. Herhangi bir sağlık sorunu olmayan Kasady de hemen arkasından onunla aynı kaderi paylaşıyor. Böylece Marvel’ın koskoca Carnage karakteri yarım film süresinde bize veda etmiş oluyor.

İkinci macera ayrıca bir sürü netlikten uzak karakter motivasyonunun sıkıntısını çekiyor. Örneğin, Eddie’nin eski sevgilisi Anne ile aralarındaki ilişki neydi? Neden Eddie’yi çağırıp evleneceğini söyledi? Market işleten kadın neden Venom ile duygusal bir bağa sahip? İlk filmin sonuna sırf kendisini haraca bağlamaya gelen serseriden kurtardığından dolayı olduğunu bir an için düşünelim. Venom ilk filmin sonunda kadını marketinin ortasında başsız bir cesetle çok zor bir durumda bırakıp gitmişti. Kadın her nasılsa bu işi örtbas etmeyi başarmış (oha.) ve Eddie’yi bu konuda kendisine borçlu görüyor. Ortada Venom symbiot’una sarılmasını gerektirecek ne yaşandığı ise belli değil. Cletus Kasady hapisten kaçmak istiyorken neden durup dururken Eddie Brock ile görüşmek istedi? Bu durum ona ne çıkar sağlayacaktı ki? Gazete yoluyla sevgilisine selam göndermek dışında koca bir hiç. Tersine, Venom’un Kasady’nin öldürdüğü insanların bedenlerini gömdüğü yeri çözmesiyle idama mahkûm oldu. Filmin sonunda Eddie Brock’un ısrarla neden kendisiyle görüşmek istediğini sormasıyla da öğrendik ki niyeti sadece “arkadaş olmak” imiş. Buradan benim anladığım şey, tek bir kişinin aynı anda filmin prodüktörlüğünü, oyunculuğunu, karakter seslendirmesini ve senaristliğini yapmaması gerektiği oldu.

Venom’un Devam Filminin En Önemli Sahnesi Jenerik Sonrası Geliyor

Filmin bitiş yazıları aktıktan sonra beliren sahneyle gördük ki, Venom 2’nin sonu Spider-Man: Far From Home’un sonuna bağlanıyor. Böylece No Way Home filminde Venom’un da yer alacağı kesinleşmiş oldu. Tüm bu olaylar sonunda, Venom kendi evrenine dönerken belki bir ihtimal symbiot’tan bir parça Marvel evreninde kalabilir diye düşünebiliriz. Ancak bu durum bambaşka yeni sorunları beraberinde getiriyor.

Bildiğimiz üzere Spider-Man: No Way Home, sevdiğimiz birçok karakteri bir MCU hikâyesi altında yeniden ekrana getirecek. Merak ettiğim nokta ise Marvel’ın “nasılsa bu karakterlerle bir film yaptık, bir daha yapmaya gerek yok” deyip demeyeceği. Derlerse, ileriki filmlerde, Marvel evreninde o evrenin kendi Venom’unu, Carnage’ını, Doctor Octopus’unu, Green Goblin’ini göremeyiz. No Way Home’da gördüğümüzle kalırız. Bunu da istemeyiz çünkü bunlar farklı evrenlerin Doctor Octopus’u ya da Green Goblin’i. Demeseler ve böylece MCU’nun kendi Doctor Octopus’unu, Green Goblin’ini ileriki filmlerde görsek, bu sefer de ortaya şöyle ilginç bir durum çıkacak: Peter Parker ileride örneğin Otto Octavius adlı bir bilim insanıyla tanıştığında, onun gelecekte Doc Oc olacağını bilecek. Yani MCU’nun bu karakterleri henüz kendisi yaratmamışken başka evrenlerden benzerlerini getirmesi garip durumlara gebe.

Bu durumun bir benzeri de ilk Venom filminde Spider-Man’in yer almamasıyla, Venom’un tamamen Spider-Man’den ayrı bir şekilde hikâyeleştirilmesinde yaşandı. Oysa Spider-Man ve Eddie Brock arasındaki çekişme çok girift bir mücadeledir. Eddie’nin ve Venom’un motivasyonunu yaratan şey Peter Parker ile arasındaki olaylardır. “Sen de loser’sın ben de Eddie” söylemi değil. Peter Parker ve Eddie Brock’un arasındaki bu bağı tamamen es geçerek bir Venom yaratmak zaten ilk filmin potansiyelini çok aşağı çeken, Venom’u amaçsız bırakan, yerine yeni bir şey de koyamadıkları bir durumdu. Artık top MCU’da. Bütün bu Venom problemine nasıl farklı bir yaklaşım getirerek çözeceklerini, belki de çözemeyeceklerini, bekleyip hep birlikte göreceğiz.

Venom’un ikinci filmi olan Let There be Carnage’i sizler nasıl buldunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilirsiniz.

Atakan Uçar

1990 İstanbul doğumlu tiyatro insanı, yazar ve çizer. Hoşnutsuz kişi. Dedektiflik ve bilimkurgu sever.

Yorum Yap

Exit mobile version