Facebook, Twitter, Instagram ve Forum sayfalarımız üzerinden Timaş Yayınları ortaklığında 8 şanslı okurumuza, yayınevinden çıkan 3 kitabı set olarak hediye ediyoruz.
3 kitaplık seti kazanmak için yapmanız gerekenler çok basit!
Çekilişlere aşağıdaki bağlantılara tıklayarak katılabilirsiniz.
TÜM ÇEKİLİŞLER İÇİN SON KATILIM TARİHİ: 22 Aralık 2019 – 23.59
Twitter çekilişine katılmak için TIKLAYIN.
Instagram çekilişine katılmak için TIKLAYIN.
Facebook çekilişine katılmak için TIKLAYIN.
Forum çekilişine katılmak için TIKLAYIN.
NOT: Forum çekilişi için bu başlık altında “Çekilişe Katılmak İstiyorum” yazmanız yeterli olacaktır.
3 kitabın detaylarına birlikte bakalım:
Özgür Topraklar
Özgür Topraklar, rahat bir şekilde yaşayan bizler için neredeyse kimsenin bu rahatlığa sahip olmadığı bir dünyayı hayal etmemizi gerektiriyor. Bu, Neel Mukherjee’nin etkisinin, tutkusunun ve gücünün bir işareti.
Samuray
Asya’da sömürgeleştirilememiş nadir bağımsız uluslardan biri olan Japonların sanayileşme ve modernleşme çabalarını nasıl başarıya ulaştırabildiği hep merak edilen bir husustur. 1853 yılında Amiral Mathew Perry komutasındaki Amerikan filosu Tokyo açıklarında belirerek hükümeti dışa açılmaya zorladığında Japonya katı bir şekilde kastlara ayrılmış, dünyadaki endüstriyel ve kültürel değişimlerden uzak, dış dünya ile ilişkisi Nagasaki yakınlarındaki Dejima adlı küçük bir adaya girişine izin verilen Hollandalı tüccar ve gemicilerden aldığı bilgilerle sınırlı bir devletti. Ancak kısa süre içinde Japonların “Kara Gemiler” dediği Amerikan gemilerinin tetiklediği değişim hareketi kurulu düzenin bozulmasına yepyeni ve hızla modernleşen, hatta 1905 yılında, Rus-Japon Savaşı’nda koca Rus İmparatorluğu’nu dize getirerek Batılıların “Büyük Devletler” ligine kabul edilen bir devlete dönüşecekti.
Bu bir “Japon mucizesi” miydi? Hayır, hiçbir sonuç sebepsiz olmayacağı gibi hiçbir başarı da nedensiz değildir. Bu başarının altında yatan unsur samuraylardı…
Küçükyalçın bu çalışmasında, öncelikle samuray sınıfının tarihî akış içerisindeki gelişim sürecini akabinde devlet mekanizmasının oluşumunu, samurayları doğuracak olan askerî teşkilat denemelerini, merkeziyetten adem-merkeziyete savruluşunu ve yerel güç odakları olarak ortaya çıkan derebeyleri ve feodal düzeni anlatıyor. Sonrasında ise Buşido düşüncesinin gelişimini ve onu besleyen kaynaklar olarak Taoizm, Konfüçyüscülük, Budizm ve Şintoizm dünya görüşlerinde “Yol” kavramının nasıl ele alındığını ve bu kavramın samurayların düşünce dünyaları ve kültürel hayatlarına yansıdığını inceliyor.
Pera Palas’ta Gölge Oyunu
Şifre Bilimci Milas Ulukan, uluslararası bir polisiye edebiyatı organizasyonu için Beyoğlu’nun incisi Pera Palas Oteli’ne davet edilmiştir. Etkinlik içeriğine uygun bir güzellikte devam ederken beklenmedik bir olay gerçekleşir.
Otelin Demir Leydisi olarak adlandırılan asansörünün içinde bir cinayet işlenmiştir. Bu gizemli cinayetin perde arkası ise tarihin tozlu raflarında saklıdır.
Şifreli bir kalem, üzerinde Agatha Christie yazması gereken ancak 2. Abdülhamid Han yazılı esrarengiz bir anahtar ve yüz yıllık emaneti taşıyan tarihi bir sandık…
Pera Palas’ın tarih kokan dehlizlerinde başlayan; Yıldız Sarayı, Beylerbeyi Sarayı ve Sultan 2. Mahmud Türbesi’nin ıssız koridorlarına kadar uzanan heyecan dolu bir koşuşturmaca…
Hırs ve intikamın kesiştiği noktada, onlarca yıl itinayla korunmuş asırlık emanetin izinde kıran kırana bir mücadele!
Merak edilen soru şu: İyiler mi önce davranacak yoksa kötüler mi?
Dağılım şu şekildedir: 3 Instagram, 3 Twitter, 1 Facebook, 1 Forum