Studio Ghibli Animelerinden 10 Büyülü Film Müziği

Studio Ghibli filmleri çoğumuz için bu dünyadan birkaçış kapısı. Derin hikâye ve karakterlerinin yanı sıra, filmler için yapılan bestelerin hepsi birer şaheser niteliğinde. Stüdyo ve Hayao Miyazaki ile farklı bir bağı olan usta bestekar Joe Hisaishi ise neredeyse tüm Ghibli film müziklerinin ardındaki deha oluyor.

Ruhların Kaçışı‘ndan Howl’un Yürüyen Şatosu‘na, Studio Ghibli filmlerini tamamlayan parçaları dinleme zamanı!

İşte Listelerinize Almak İsteyeceğiniz Studio Ghibli Filmleri Müzikleri:

Howl’un Yürüyen Şatosu (Howl’s Moving Castle)

Studio Ghibli filmleri sevenler için Howl ve onun Yürüyen Şatosu’nun yeri her zaman farklıdır. Kötülükler Cadısı’nın büyüsüyle yaşlanan genç şapkacı Sophie, büyüyü bozacak birini ararken Howl’un şatosuna rastlar ve Howl’un tuhaf evinde temizlikçi olarak çalışmaya başlar. Özellikle “Merry Go Round of Life” parçası ile Howl’un büyülerinin ve Sophie’nin Howl’a karşı büyüyen sevgisinin valsini izleriz.

Ruhların Kaçışı (Spirited Away)

Studio Ghibli’nin anime dünyasına hediye ettiği Oscar ödüllü zamansız film Ruhların Kaçışı, izlenmeyi en çok hak eden Miyazaki imzalı yapımlardan biri olma özelliği taşıyor. Filmin tüm müzikleri ve özellikle “One’s Summer Day” parçası, Chihiro’nun, Haku ve ailesi için olan mücadelesini yansıtıyor.

Ateş Böceklerinin Mezarı (Grave of the Fireflies)

Akuyuki Nosaka’nın hikâyesinden uyarlanan Ateş Böceklerinin Mezarı, II. Dünya Savaşı sırasında Seita ve Setsuko isimli iki kardeşin hayatta kalma çabasını anlatır. Bu filmde ise istisna olarak parçalar Michio Mamiya tarafından bestelenmiş ve konunun derinliği ile bir uyum oluşturmuştur.

Küçük Cadı Kiki (Kiki’s Delivery Service)

Büyümek ve gerçek bir cadı olabilmek için ailesinden uzakta bir yıl geçirmesi gereken Kiki, bir sahil kasabasına taşınır ve orada bir fırında çalışmaya, süpürgesiyle uçarak teslimat yapmaya başlar. İsveç’in Visby kenti baz alınarak çizilen kasabanın manzarası ve uçan Kiki’ye eşlik eden Joe Hisaishi besteleri, bizi Kiki’nin cadı olma serüvenine ortak ediyor ve onunla birlikte uçma isteği uyandırıyor.

Rüzgâr Yükseliyor (The Wind Rises)

Uçak tasarımcısı Jiro Horikoshi’nin hayatının anlatıldığı Rüzgâr Yükseliyor, fantastik olmayan konusuyla diğer Studio Ghibli filmlerinden biraz farklı olsa da Jiro’nun uçma aşkına ve hayallerine eşlik eden besteler, bize Paul Valéry’nin “Rüzgar yükseliyor, yaşamaya devam etmeliyiz,” dizesini tekrar hatırlatıyor.

Komşum Totoro (My Neighbor Totoro)

Her yaştan izleyicinin kalbini kazanabilen Komşum Totoro, Ghibli ile özdeşleşen bir yapım olma özelliği taşıyor. Anime ile eşsiz uyum sağlayan “Path of the Wind” hafızalara kazınan ve Totoro ile uçma hayallerine eşlik eden parçalardan.

Rüzgârlı Vadi (Nausicaä of the Valley of the Wind)

Doğanın, onu kirleten insanlara karşı farklı bir durumda kendini korumaya çalıştığı bir dünyada geçen Rüzgarlı Vadi, Studio Ghibli kurulmadan önce yapıldı. Yine Joe Hisaishi’nin dehasını sergilediği filmin müzikleriyle Rüzgarlı Vadi’nin prensesi Nausicaa’nın dünyayı eski haline getirme çabasına şahit oluyoruz.

Prenses Mononoke

Muromachi Dönemi Japonya’sında geçen Mononoke, bir diğer Miyazaki şaheserlerinden biri olma özelliği taşıyor. Ormanı koruyan doğaüstü yaratıklarla insanlığın mücadelesini konu alan Mononoke’nin epik kurgusu ve Hisaishi’nin “The Legend of Ashitaka” ve “Departure- To the West” besteleri ile anime, unutulmaz filmler listesinde yerini alıyor.

Gökteki Kale (Laputa: Castle in the Sky)

Mavi özel bir taşa sahip olan Sheeta korsanlardan kaçarken bulunduğu uçaktan düşer ve Pazu tarafından kurtarılır. Özel taşı almak isteyenlerden kaçan Pazu ve Sheeta, kimsenin varlığına inanmadığı Laputa’ya doğru yola çıkarlar.

Bulutların ardının anlatıldığı çoğu Ghibli filminin yanında, Laputa’nın gökyüzü masalını özel yapan ise, filmi izlemeyenlerin bile aşina olduğu “Innocent” parçası.

Tepedeki Ev (From Up on Poppy Hill)

1963 Yokohama’sında Umi Matsuzaki ve Shun Kazama isimli iki öğrenci, okullarının kulüp binasını geri almaya çalışırlar. Aynı zamanda birbirlerine hisler besleyen Shun ve Umi’nin duygularına, geçmişte kalmış bir bağ engel koyar ve bu bağın gizemini araştırmaya başlarlar.

Satoshi Takebe tarafından bestelenen filmin müziklerinden “Summer of Farewells” sanki elveda diyemediğimiz her şeye bizim için veda ediyor.

“Gün batımında dönüp arkama baksam,

Merak ediyorum, acaba sen de bakıyor olur muydun?”

---

Peki ya siz Studio Ghibli filmleri hakkında neler düşünüyorsunuz? Aralarında en beğendikleriniz hangisi? Kayıp Rıhtım Forum üzerinden yorumlarınızı bizlerle paylaşabilirsiniz.

Kaynak: Screen Rant