Menu
in ,

Netflix’in Yeni Fenomeni “Baby Reindeer”: İşte Ürkütücü Gerçek Hikâyesi ve Başarısının Sırları

Baby Reindeer, Netflix’in yeni The Queen’s Gambit’i olarak öne çıkıyor. Peki Stephen King’in de oldukça beğendiği mini dizinin 2. sezonu olacak mı?

Netflix’in son hiti Baby Reindeer, mini dizi formatına rağmen büyük ses getirmeyi başardı. Usta yazar Stephen King bile iki kelimeyle dizinin kendisini ne kadar etkilediğini özetledi. Peki yapımı bu kadar dikkat çekici ve özel kılan unsurlar neydi?

Stephen King’in diziye dair tek cümlelik yorumu “Holy sh-t”, herkesin aklındaki o büyük soruya işaret ediyor: Bu mini dizi herkesi bu kadar delicesine hayran bırakmayı nasıl başardı? Cevap, Baby Reindeer’ın ele aldığı rahatsız edici ama bir o kadar gerçekçi konuda ve bu zor meseleyi ustalıkla işleyişinde gizli.

İskoç komedyen Richard Gadd’ın 20’li yaşlarında başından geçen korkunç bir olaydan esinlenerek yarattığı Baby Reindeer, küçük bir iyilik jestinin nasıl kâbusa dönüşebileceğini gözler önüne seriyor. Bizzat Richard Gadd’ın yazıp başrolünde oynadığı dizinin konusu kısaca şöyle:

- Reklam -

Baby Reindeer Dizisi Ne Anlatıyor?

Başarısız komedyen Donny Dunn bir gece barmenlik yaptığı sırada üzgün bir müşteriye çay ikram eder. Bu sıradan görünen hareket, talihsiz bir zinciri harekete geçirmeye yeter. Müşteri Martha (Jessica Gunning), Donny’ye delice âşık olur ve onu önce yüzlerce sesli mesaj, ardından binlerce elektronik postayla kuşatmaya başlar. İşin içinden çıkılamaz bir hâl aldığını anlayan Donny, gerçekten de korkunç bir girdaba sürüklenir.

Baby Reindeer Mini Dizisi Neden Bu Kadar Sevildi?

Yüzeysel bakıldığında Baby Reindeer’ın konusu başka birçok yapımda işlenmiş bir “stalking” vakasını andırsa da Gadd’ın uzmanca kurgusu ve anlatımı diziyi çok daha özgün bir boyuta taşıyor. Hikâyeyi gerçek hayat tecrübelerinden beslenen Gadd, gerilim unsurlarının yanı sıra komedi ve drama türlerinin imkânlarından da faydalanıyor. Bu ürkütücü ama bir o kadar da gizemli karışım, seyircinin merakını canlı tutuyor.

Stephen King’in Romanıyla Benzeşiyor: Gerçek Bir Kabustan İlham Alan Saplantılı Takip Hikâyesi

Eleştirmenler Baby Reindeer’ı 1990 yapımı kült eser Misery’ye (Sadit) benzetiyor. Her iki yapıtta da hayranı olduğu bir sanatçı/yazar karakterin, takıntılı bir hayrandan kaçma mücadelesi anlatılıyor. Ancak Baby Reindeer’da stalker bir kadın yerine, çağımızın gölge tehditlerinden biri olan teknolojinin kendisi söz konusu. Martha’nın mağdurunun hayatını karartan yöntemi, günümüzün aşina olduğu sanal tacizin farklı bir boyutu olarak dikkat çekiyor.

Eleştirmenler ve seyirciler tarafından büyük beğeni toplayan Baby Reindeer, karanlık ama çarpıcı bir anlatıya sahip temasıyla ön plana çıkıyor. İlginç bir şekilde rahatsız edici konusuna rağmen Netflix’in en çok izlenen yapımları arasına hızla tırmandı ve zirveye yerleşmeyi başardı. Gerilim, komedi ve dram türlerini harmanlayan bu özgün yapım, zor bir meseleyi incelikli bir üslupla ekrana taşıdığı için tam notla başarılı bulundu. Hayranı olduğu bir diziye dair “Holy sh-t” diyen Stephen King’in tespiti, mini dizinin başarısını en basit şekilde özetliyor. [King daha sonra dizi hakkında bir makale de kaleme aldı.]

Peki Baby Reindeer 2. Sezon Olacak mı?

Peki herkesin sosyal medyada konuştuğu gibi dizinin 2. bir sezonu olacak mı? Eğer olacaksa ne zaman yayınlanacak? Ne yazık ki bu mini dizinin hikâyesi gerçek hayattan alındığı ve daha da önemlisi bir “mini dizi” formatında tasarlandığı için en baştan itibaren tek sezon olarak kurgulanmış bir yapım. Bu nedenle ilk bakışta bu seçenek pek de olası gözükmüyor.

Yine de bu kadar büyük ilginin karşısında hem Netflix’in hem de Richard Gadd yapımı kurgusal anlamda farklı bir boyuta taşımak isteyebileceği sosyal medyada konuşuluyor. Ancak şimdilik resmi anlamda herhangi bir açıklama bulunmuyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: The Queen’s Gambit İncelemesi: Satranç ve Dramanın Dansı

Sizler mini diziyi nasıl buldunuz? Size göre övüldüğü kadar iyi bir yapım mı? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizi Google News’ten takip edebilirsiniz.

Kaynaklar: Collider, Screen Rant

Ayşe Yılmaz

Ankara doğumlu, Antalya'da yaşıyor. Hacettepe Üniversitesi'nde İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun. Hayalleri arasında iyi bir İngilizce öğretmeni olmak veya çevirmenlik yapmak var. İngilizce dışında Almanca da bilmekte. Boş zamanlarında kitap okumayı, yürüyüş yapmayı ve arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi sever.

Yorum Yap

Exit mobile version