Stephen King, ilk günden beri Netflix’in Baby Reindeer dizisine duyduğu hayranlığı gizlemedi. Ünlü yazar son olarak The Times’a yapıma dair düşüncelerini anlatan bir makale yazarak diziye duyduğu hayranlığın altını bir kez daha çizmiş oldu.
O (It), Göz (Carrie), Medyum (The Shining), Mezarlık Kitabı (Pet Sematary) ve Kara Kule (The Dark Tower) gibi kült eserlerle adından çokça bahsettiren Stephen King; sosyal medyada sık sık izlediği yapımları değerlendiriyor.
Ünlü yazar 26 Nisan’da diziye dair ilk görüşünü, “Holy sh*t,” diyerek paylaşmıştı. Şimdi ise dünyanın en köklü gazetelerinden Birleşik Krallık merkezli The Times için bir yazı kaleme aldı.
İskoç komedyen Richard Gadd’ın kendi hayatından ilhamla yazıp yönettiği ve başrolünde oynadığı Baby Reindeer; 11 Nisan’da yayına girmiş ve o tarihten beri kulaktan kulağa yayılarak gerçek bir fenomene dönüşmüştü. Üç hafta içinde 22 milyondan fazla izlenen dizi, başarısız bir komedyenin barda bir kadınla tanışması ve kadının kendisini takıntı hâline getirmesiyle değişen hayatını ele alıyordu.
Stephen King, “Baby Reindeer” Dizisini Övmeye Doyamadı
King, X (eski Twitter) üzerinden yaptığı paylaşımda, “London Times’ta Baby Reindeer hakkında bir makalem var. Bu kadar harika bir dizi hakkında yazdığım için bana para ödediklerine inanamıyorum ama ödediler,” ifadelerine yer verdi.
Konusu açısından Stephen King’in 1987 tarihli Sadist (Misery) kitabına da benzetilen Baby Reindeer, yayınlandığı günden beri King’in radarındaydı.
King’in makalesinden öne çıkan satır başlıklarından birisi şu şekildeydi:
“50 dakika ya da daha uzun sürelerde şişirilmiş gibi hissettiren çoğu dizi bölümünün aksine, Baby Reindeer’ın her biri yaklaşık 30 dakika olan bölümleri, çok keskin bir bıçak tarafından uygulanan kısa ve hızlı darbeler gibi.”
7 bölümden oluşan mini dizi için, “Şimdiye dek izlediğim en iyi şeylerden biri,” tanımlamasını yapan King, yapımı Sadist ile karşılaştırmayı da ihmal etmedi.
1990’da James Caan ve Kathy Bates’in başrollerini paylaştığı bir filme de uyarlanan Sadist, bir araba kazasının ardından eski bir hemşire tarafından kurtarılan bir yazarın hikâyesini anlatıyor. Kitapta yazar, bir numaralı hayranının evinde rehin tutulduğu fark edince işler oldukça sert bir hâl almaya başlıyordu.
King, iki hikâyenin benzerliği hakkında, “İlk düşüncem, ‘Tanrı’ya şükür romanım önce çıktı, yoksa insanlar onu Richard Gadd’dan çaldığımı düşüneceklerdi,’ oldu,” diye yazdı.
Dizinin önemli çıkarımlarından biri hakkında konuşan King şu yorumu yaptı:
“Baby Reindeer’ın en büyük hediyesi (buna hile demeyeceğim) Donny’nin tacizini bildirmesinin neden bu kadar uzun sürdüğünü anlamamızdan geçiyor.
“Donny kalbinde bunu hak ettiğine inanıyor. Onun için sabırsızlıktan çok empati hissediyoruz ve Martha için de empati hissetmeye başlıyoruz.”
İlginizi çekebilir: “Baby Reindeer” Dizisinin Ürkütücü Gerçek Hikâyesi
Siz Stephen King’in Baby Reindeer dizisi hakkındaki değerlendirmelerine katılıyor musunuz? Görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google Haberler’den takibe alabilirsiniz.
Kaynak: NME
Sadistteki kadını hatırlattığı için mi acaba