Antik Maya Uygarlığı, Kırık Aynaları Öteki Dünyaya Giden Bir Yol Olarak Görüyordu

Mayalar, birçok kadim medeniyet gibi kendine has geleneklere ve inanışlara sahipti. Maya uygarlığından bazı soylular ise kırık aynaları öteki dünyaya giden bir yol olarak görürdü.

Geçen temmuz ayında Kudüs’te ‘ölülerle iletişime geçmek amacıyla kullanılan’ 2.000 yıllık bir mağara ortaya çıkartılmıştı. Eski insanların öte taraf ile iletişim ya da öte tarafa yolculuk çabası oldukça köklü bir gelenek. Dünyanın pek çok farklı coğrafyasında “öteki dünyanın” ele alınışı da çeşitlilik gösteriyor. Mayalar ise cevabı kırık aynalarda arayanlardan.

Bazı insanlar bir aynanın kırılmasının yedi yıl boyunca kötü şans getireceğine inanır. Bu batıl inancın tarihi eski Yunanlara ve Romalılara dek uzanıyor. Mayalar ise kırık aynaları farklı şekilde ele alanlar arasında.

Milattan önce birinci bin yıl boyunca güney Meksika’dan batı Honduras’a kadar uzanan şehirlerde yaşayan Mayalar, aynaları kozmetik aksesuarlardan çok doğaüstü iletişim kanalları olarak kullanmışlardı.

Eski Mayalar aynaları cam yerine bir kayrak (ince kum) ya da tahta parçası üzerinde mozaik gibi birbirine yapıştırılmış koyu renkli cilalı demir cevheri parçalarıyla yapardı. Halkın soylu kesimi ise aynaları sırtlarına takar, tahtlarında sergiler ve mezarların içine yerleştirirlerdi.

Mayalar, Tanrıların İzini Kırık Aynalarda Aramıştı

Halüsinojen maddeler kullanan bu soylular, yansımalarına bakarak mistik deneyimler ararlardı. Parçalar arasındaki çatlaklar aracılığıyla insanların ilahi varlıklarla konuşabileceğine inanan Mayalar; tanrılar, atalar ve diğer ruhlarla ilişkilendirdikleri aynaların ötesindeki diyarlarda bilgelik bulmayı umuyorlardı.

Dönemin sanatçıları bahsi geçen bu kutsal ruhları resim ve heykellerinde çoğunlukla fantastik yaratıklar ve kimeralar (tek bir vücutta çeşitli canlıların kimi uzuvlarına sahip, ağızlarından ateşler püskürten bir canavar) olarak tasvir etmişlerdi. Bazen soyluları kimeralarla konuşurken resmettiler; bazen de bu varlıkları atalar ve tanrılarla konuşmak için aracılar tasvir ettiler.

Bu konuşmalar rüyalarda, translarda ve halüsinasyonlarda, genellikle ayna kullanan iki varlık arasında gerçekleşirdi. Maya sanatçıları bu konuşmaları ürkütücü ve tuhaf bir atmosfer eşliğinde tasvir etmekte oldukça ustaydılar.

Aynalara Özel Tasarlanmış Yazıtlar Vardı

Tanrılar ve ölümlüler arasındaki en ayrıntılı etkileşimler Meksika’nın Chiapas eyaletindeki Yaxchilan’da bulunan heykellerde tasvir edilmişti.

8. yüzyıldan kalma yapılar arasına yerleştirilmiş ahşap kirişler (lento) ise üzerlerinde kralın ve eşinin tanrılarla yaptığı görüşmelere yer veriyordu.

Lento 25’te yer alan metnin çoğunluğu ters yazılmıştı ve muhtemelen eski Maya büyücüleri veya kâhinleri tarafından bir aynayla okunacak şekilde tasarlanmıştı. Bu, aynanın ritüellerde önemli bir rol oynadığını ve belki de tanrıyla iletişim kurmak veya ruhlar alemini görmek için kullanıldığını gösteriyor.

İlginizi çekebilir: Çin İmparatorunu, Ölümden Sonra Korumakla Görevli Ordunun Son Üyeleri Bulundu

Mayalar hakkındaki bu araştırmayı siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News’ten takibe alabilirsiniz.

Kaynak: The Conversation