Menu
in , ,

Dünyanın En Eski Edebiyat Eserlerinden Biri: Gılgamış Tufan Tableti

Gılgamış Tufan Tableti, Nuh’un Gemisi hikâyesine ürkütücü derecede benzeyen 2.600 yıllık bir metin olarak insanlığın karşısına çıkıyor.

Gılgamış Tufan Tableti, insanlık tarihinin en eski ve en etkileyici edebi eserlerinden biri olarak kabul edilen Gılgamış Destanı’nın bir parçası. Bu pişmiş kil tablet, MÖ 7. yüzyıla tarihlenen çivi yazılı metinleriyle, büyük bir tufanın hikâyesini anlatıyor.

Hikâye, tıpkı Nuh’un Gemisi anlatımına benzer bir şekilde, tanrıların Dünya’yı yok etmek için bir sel göndermesini ve bir kahramanın uyarılarak bu felaketten kurtulmak için bir gemi inşa etmesini konu alıyor.

Tablet M.Ö. 7. yüzyıla ait olmasına rağmen üzerindeki hikâye çok daha eskilere, M.Ö. 3. binyıla kadar uzanıyor. Gılgamış Destanı’nın 11. tabletini oluşturan bu parça, günümüzde British Museum’un kalıcı koleksiyonunda yer alıyor. Yaklaşık 15×13 cm boyutlarındaki kil tabletin üzerindeki yazıtlar ilk kez 1800’lerin sonlarında bulundu. Ancak anlamı uzun yıllar çözülemedi.

- Reklam -

Musevi araştırmacı George Smith tarafından deşifre edilen metin, insanlığın unutulmuşluğa gömülmüş en eski hikâyelerinden birini gün yüzüne çıkardı. Smith metni okuduğunda, “İki bin yıldan fazla bir süredir unutulmuş olan bu metni ilk kez ben okuyorum,” demişti. Arştırmacının keşfi sadece edebi bir başarı değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.

Gılgamış Tufan Tableti Ne Anlatıyor?

Tablet, tanrılar tarafından gönderilen büyük bir tufanı ve bu tufandan kurtulan bir kahramanın hikâyesini anlatıyor. Kahraman, tanrı Ea tarafından uyarılır ve kendisine “Utnapiştim” adı verilir. Ea ona bir gemi inşa etmesini ve ailesini, hizmetkârlarını, tüm hayvan türlerini gemiye almasını söyler. Bu anlatım kutsal kitaplardaki Nuh’un Gemisi hikâyesiyle büyük benzerlikler taşır.

Nuh’un Gemisi’nde olduğu gibi Utnapiştim de su seviyesinin düşüp düşmediğini anlamak için kuşlar salar ve karanın görünmesini bekler. Ardından Gılgamış’a tufandan kurtulma hikâyesini anlatır. Bu benzerlikler gösteriyor ki Nuh Tufanı öyküsünün kökenleri çok daha eskilere uzanıyor.

Gılgamış Destanı, sadece Gılgamış Tufan Tableti’ni değil aynı zamanda kral Gılgamış’ın ölümsüzlük arayışını ve dostluğu konu alan birçok başka hikayeyi de barındırıyor. Destanın en eski Sümer versiyonları, MÖ 2100 ile 2000 yılları arasına, yani Üçüncü Ur Hanedanı dönemine tarihlenir. Destanın daha sonraki Akad versiyonları ise MÖ 2000-1500 yıllarına kadar uzanır. Gılgamış Destanı, tarih boyunca farklı dillerde ve kültürlerde yeniden yazıldı ve bu süreçte çeşitli eklentiler ve düzenlemeler yapıldı.

Benzer Hikâyeleri İçeren Farklı Tabletler de Bulundu

Arkeologlar söz konusu metinden çok daha eski kil tabletler de buldular. Bunlardan biri 1646-1626 yıllarına ait ve Nuh’tan bin yıl önce yazılmış. Atra-Hasis Destanı olarak bilinen tablet, kutsal kitaptaki öyküden daha yaşlı bir tufan hikâyesi aktarıyor.

Tüm bulgular insanlığın ortak bir hafızasından beslenen, zamanla değişip dönüşen ama özünde benzer kalan tufan mitlerinin varlığına işaret ediyor. Gılgamış Tufan Tableti de bu mirasa ait nadir ve değerli bir parça. İnsanlığın en eski yazılı metinlerinden biri olarak kültürel mirasımızın derinliklerini yansıtıyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Gılgamış Destanı’nı Yazıldığı Dil Olan Akadca Dinleyin

Gılgamış Tufan Tableti ve söz konusu destanla ilgili yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News’ten takibe alabilirsiniz.

Kaynak: Live Science

Ethem Yekta Ulaş

21 yaşındayım ve Güzel Sanatlar Fakültesi'nde okuyorum. Çocukluğumdan beri bir şeyler üretmeyi seviyorum ve farklı alanlarda deneyim kazanmak istiyorum. Tutkum, öğrenme isteğim ve bu alanlarda kendi tarzımı oluşturma çabamla ilerlemeye devam ediyorum.

Yorum Yap

Exit mobile version