NASA, yeni Ay görevi için hazırlıklarını sürdürüyor. 2025 yılında gerçekleştirilecek Artemis programı, Ay’da yaşam da arayacak.
NASA’nın planlarına göre, ABD’nin 2025 yılı sonuna doğru Ay’a yeni bir iniş yapması hedefleniyor. Artemis 3 adı verilen bu iniş, 1972 yılından beri uydumuza ilk insan inişi ve Apollo 17 astronotlarının Ay’da yürüyüş yapmasından bu yana gerçekleşecek ilk insan ziyareti olacak.
Artemis 3, Ay’ın Artemis Kutup Keşif Bölgesi’ne yapılacak bir dizi insan görevinin ilk adımı olacak. Güvenli ve bilimsel açıdan uygun bir iniş bölgesi seçmek ise oldukça zorlu bir görev. Ancak Ay’da yaşamın varlığı gibi muhtemel sürprizlerin bizi beklediğinden şüphe yok.
Yeni bir araştırmaya göre, Ay’ın güney kutup bölgesinde, süper soğuk ve sürekli gölgede kalan kraterlerde Dünya’dan gelen organizmaların izlerini aramak gerekebilir. NASA’daki gezegen araştırmacılarından Prabal Saxena, Space.com‘a yaptığı açıklamada mikrobiyal yaşamın Ay’ın güney kutbuna yakın zorlu koşullarda hayatta kalabileceğini öne sürdü. Saxena, bazı mikropların Ay’ın güney kutbunda hayatta kalabileceği ve hatta dönemsel olarak çoğalabileceği özelliklere sahip olduğunu belirtti.
“Ekibimizin bulduğu en çarpıcı şeylerden biri, belirli mikrobik yaşamın hayatta kalabileceği aralıklarla ilgili son araştırmalar göz önüne alındığında, bazı havasız cisimlerde nispeten korunaklı alanlarda bu tür yaşam için potansiyel olarak yaşanabilir nişler olabileceğidir. Şu anda bu tür bölgelerde hayatta kalmak için hangi belirli organizmaların en uygun olabileceğini ve keşifle ilgili yerler de dahil olmak üzere Ay kutup bölgelerinin hangi alanlarının yaşamı desteklemeye en uygun olabileceğini anlamak için çalışıyoruz.”
NASA, Ay’daki Mikrobiyal Yaşam İhtimalinin Önceden İnsanların Yapıkları Ziyaretle Ortaya Çıktığını Düşünüyor
Artemis 3’ün potansiyel iniş alanlarıyla ilgili yapılan çalışmalar, Ay’ın güney kutbunun birçok mikroorganizma için yaşamın mümkün olabileceği yüzey nişlerine sahip olabileceğini ortaya koydu. Ancak bu tür bölgelerde hangi organizmaların hayatta kalabileceği ve Ay kutup bölgelerinin hangi alanlarının yaşamı desteklemeye en uygun olduğunu belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerekiyor.
Ay’a fırlatılan Dünya meteoritlerinin, Ay kraterlerinde Dünya’ya ait örneklerin bulunabileceği ihtimali de var. Ancak bu durum, Dünya mikroplarının da bu uzay yolculuğunda hayatta kalabileceği anlamına gelmiyor. Araştırmacılar, insanların Ay’a yaptıkları ziyaretlerin mikropları taşıyan en büyük etken olduğunu belirtiyorlar.
Artemis görevleri sırasında Ay’ın güney kutbunda yaşanan bir mikrop salgını riskini önlemek amacıyla önlemler alınacak. Ay’ın güney kutbunda bulunan korunaklı mikro nişlere sporlar bırakarak, bu bölgelerde maksimum sıcaklık ve radyasyon koruması sağlanacak. Zaman içinde yapılan keşifler, Ay’da su ve karbon kaynaklarının bu bölgelere taşınmaya devam etmesiyle büyümeye yol açabilir.
Artemis görevleriyle birlikte Ay’a yapılan yolculukların, Ay buzuna ve yüzeyine olası etkileri de göz önünde bulunduruluyor. Ay’a inen araçların, uçuş rotası boyunca kalıcı olarak gölgelenen bölgelerde karbondioksit ve su buzu biriktireceği ve bazı araştırmaları etkileyebileceği belirtiliyor. Fakat elbette tüm bunlar için daha fazla araştırma yapılması gerektiği de sürekli dile getiriliyor.
Ay’ın güney kutbunda yapılacak araştırmalar için uygun planlama ve stratejilerin belirlenmesi önemlidir. Bu planlama araçları ve yöntemler, Mars’ın keşfi gibi diğer keşif görevleri için de değerli olabilir.
Uydumuzdaki yaşam ihtimali hakkında NASA’ya katılıyor musunuz? Sizce yıllar önceki yolculuklar Ay’da yaşam oluşmasını sağlamış olabilir mi? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum‘da paylaşabilir, uzay alanından yeni haberler için bizi Google News‘ten takip edebilirsiniz.
Kaynak: Futurism
