Menu
in

Işınlanma Gerçek Olabilir: Britanyalı Fizikçi, Laboratuvar Ortamında Solucan Deliği İnşa Etmeye Hazırlanıyor

Bilimkurgu filmlerindeki “ışınlanma” gerçeğe dönebilir. Yeni bir araştırma, solucan deliklerinin nasıl oluştuğuna dair ipuçları verecek.

Işınlanma teknolojisi yakın gelecekte hayal olmaktan çıkabilir. Britanyalı bir fizikçi, bugün için bilimkurgu olarak görülen ışınlanma teknolojisini gerçek hayatta kullanılabilecek bir yöntem keşfettiğini iddia ediyor.

Dr. Hatim Salih, Bristol Üniversitesi Kuantum Mühendisliği Teknolojisi Laboratuarları’nda fahri araştırma görevlisi ve DotQuantum girişiminin kurucu ortağı. Salih’in son çalışması solucan delikleri adı verilen ve uzay-zamanda farklı noktaları birbirine bağlayan varsayımsal yapılar hakkında.

Solucan delikleri, bilimkurgu romanlarında sıklıkla yer alan ve insanların uzayın farklı noktalarına anında seyahat etmelerini sağlayan bir yapı. Bazı fizikçiler bu yapıların yapay olarak inşâ edilebileceğini öne sürerken, Dr. Salih’in yeni teorik çerçevesi solucan deliklerinin inşa edilmesinde farklı bir yöntem sunuyor.

- Reklam -

Dr. Salih’in “karşı aktarım” adını verdiği bu yöntem, ışınlanma teknolojisinde kullanılan kuantum hesaplamaya ve kuantum dolanıklık ilkesine dayanıyor. Kuantum dolanıklık ilkesi, iki ya da daha fazla parçacığın ilginç bir etkileşim içinde olması anlamına geliyor. Bu etkileşim sayesinde, bir parçacıkta gerçekleşen değişimler diğer parçacığı da etkilemekte. Dolanık parçacıklar uzak mesafelerde olsalar bile birbirleriyle etkileşim içinde olmaya devam ederler.

Kuantum ışınlama teknolojisi de, bir parçacığın kuantum durumunun başka bir konumda önceden var olan dolanık parçacığa aktarılmasıyla gerçekleşiyor. Ancak bu teknoloji, üzerine kodlanacak kuantum bilgisi için tüm temel bileşenlerin, yani iki uçta bir nevi alıcı ve vericinin var olmasını gerektiriyor.

“Işınlanma Teorisinin Gerçek Olması Adına Solucan Deliği Test Edilmeli”

Dr. Salih’in yeni yöntemi ise, alıcı ve verici parçacıkların yerine, bir nesnenin tıpkı ışınlanma gibi uzayda yeniden oluşturulmasına dayanmakta. Özetle bu araştırma, kuantum fiziğinin özgün bir özelliği olan kuantum dolanıklığına dayanıyor. Dolanıklık, tamamen ayrı kuantum parçacıklarının hiçbir etkileşim olmadan “ilişkilendirilebileceği” bir özellik.

Ancak şu anki bilgilerimizle bu teknolojinin gerçekleştirilmesi için yeni nesil kuantum bilgisayarlarının geliştirilmesi gerekiyor. Bu tür bilgisayarlar “değişim yapmayan”, yani iletişim kuran tarafların hiçbir parçacık alışverişi yapmadığı bir şekilde çalışmalı. Ne yazık ki böyle bir bilgisayar henüz tasarlanmış değil.

Salih bu teorinin doğruluğu kanıtlamak adına kuantum uzmanları ile çalıştığını ifade ediyor.

“Büyük ölçekli kuantum bilgisayarları henüz nasıl inşa edileceği bilinmediği için muhteşem hız artışları vaat ediyor. Buna karşılık değişim yapmayan kuantum bilgisayarları bile en küçük ölçekte, zaman ve uzayı temel bir şekilde dahil ederek karşı taşıma gibi görünüşte imkânsız görevleri mümkün kılmayı vaat ediyor. Hedefimiz laboratuvarda gerçek bir solucan deliği oluşturmak. Bu solucan deliği, rakip teorilerin ve hatta kuantum yerçekimi teorilerinin test edilebileceği bir ortam sağlayabilir.”

Yeni ışınlanma teorisi hakkında sizler ne düşünüyorsunuz? Sizce bu yolla bir yere varılma şansı var mıdır? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum üzerinden bizlerle paylaşabilir, ayrıca tüm içeriklerimizden anında haberdar olmak adına bizi Google Haberler üzerinden takip edebilirsiniz.

Kaynak: Futurism

Hakan Tunç

Kocaeli Üniversitesi'nden mezun. Kitap okumayı, film izlemeyi ve özellikle animeleri çok sever.

Yorum Yap

Exit mobile version