Robotlar ve küçük cihazlar günlük hayatımızı etkilemeye devam ettikçe 3 boyutlu gözlem ihtiyacı giderek artıyor. Fakat derinlik algılayabilen kameralar oldukça hantal. Bununla birlikte, kimi örümceklerin avları ile aralarındaki uzaklığı hangi yolla algılayabildiklerinin keşfi, bu çalışmalara ilham olabilir.
Zıplayan örümceklerin küçük tüylü kafalarında, derinliği algılamalarında yardımcı olacak ışık projektörleri yok. Yine de etkili bir avcı olabilmek için nereye gittiklerini ve neleri yakaladıklarını görmeleri gerekiyor. İşte örümceklerin bu sistemi, şimdi önemli bir çalışmanın öznesi konumunda.
Birden fazla gözün farklı görüntüler yakalayıp üç boyutlu bir görüntü oluşturması yerine, örümceklerin her bir gözü kendi içinde derinlik algılayıcı bir sistem içeriyor. Her gözde birden fazla katmanlı ve uzaklığa göre değişerek görüntüleri bulanıklaştıran şeffaf retinalar var.
Çeşitli gözlerden ve katmanlardan gelen bulanıklıklar, örümceğin sinir sisteminde birbirleriyle kıyaslanıyor. Bu karşılaştırma ise doğru mesafenin ölçümünde kritik rol oynuyor.
Örümceklerin Görme Sistemleri Yüksek Teknolojiye Esin Veriyor
Harvard’daki araştırmacılar, benzer bir yaklaşımı kullanan ve geleneksel optik elemanlar olmadan derinliği hissetme yeteneğini üreten, yüksek teknolojili bir lens sistemi yarattılar.
Elektrik mühendisliği profesörü Federico Capasso ve ekibi tarafından yaratılan metaller, gelen bir görüntüyü, örümceğin gözünde olduğu gibi, farklı bulanıklık oranlarında iki benzer görüntü olarak algılıyor. Görüntüler hayvandakine benzer bir algoritma sayesinde kıyaslanıyor. Bunun sonucunda ise gerçek zamanlı bir derinlik hesaplaması mümkün kılınıyor.
Bu teknolojinin sadece kendi kendini süren otomobillerde ve endüstriyel robotlarda değil, küçük araçlarda, akıllı ev eşyalarında ve telefonlarda da kullanılabileceği düşünülüyor.
