İspanyol polisiyesinin son zamanlarda ister dizi ister film olsun birbiri ardına başarılı yapımlar sunduğunu ve beğeniyle karşılandığını duymuşsunuzdur. Profesör ve ekibinin (Le casa de papel) dünyanın en büyük soygunu için beş ay boyunca kampa girip çalıştıklarını da öyle. Peki ya profesörü oynayan Alvaro Morte’nin iki ay boyunca başrol için denendiğini? Ya da başarılı aktörün, Oriol Paulo’nun yeni filminde yer aldığını? İşte bu soruları kendisi 221B dergisinin yeni sayısı için Onur Bayrakçeken’e verdiği röportajda cevaplıyor.
Oriol Paulo ise senaristliğini üstlendiği Julia’nın Gözleri (2010) isimli filmle dikkatleri üstüne çekmişti. Yazıp yönettiği Ceset (2012) ve Gizli Tanık (2016) filmleriyle de polisiye türü içinde hatırı sayılır bir üne kavuştu ve önümüzdeki günlerde de yeni eserini sinemalarda göreceğiz. Özlem Özdemir gerek Paulo’nun gerekse diğer İspanyol yönetmenlerin eserlerini “Seyrine Doyum Olmayan Polisiye Filmler” başlığı altında anlatıyor.
Fulya Turhan, dergiyle özdeşleşen “Dedektifler Ne Yer Ne İçer?” yazı dizisinin bu sayıda “Sherlock Holmes keman çalar. Ben ise yemek yaparım,” diyen kurgusal hafiye Pepe Carvalho’yu konuk ediyor. Barlas Omay, Antonio Altarriba’nın ödüllü “Ben, Katil” çizgi romanını “En Büyük Seri Katil, Zamandır” diyerek inceliyor. Ayrıca Ankara Üniversitesi akademisyenleri Prof. Dr. Nil Ünsal “İspanyol Yazınında Polisiye Roman ve Eduardo Mendoza” ve Arş. Gör. Melike Yazıcı Çangur “80’lerden Günümüze İspanyol Polisiye Edebiyatı” yazılarıyla sayıya katkı sağlıyorlar.
Dosya dışındaysa yine kaliteli ve keyifli konular polisiye okurlarını bekliyor. Ufuk Kaan Altın, ünlü polisiye yazarı İsveçli Arne Dahl’la bir röportaj gerçekleştiriyor. Üstat Erol Üyepazarcı hem Sherlock Holmes’un Doyle dışından yazılmış hikâyelerinden bahsediyor, hem de Gökhan Tosun’un ilk romanı “Sherlock Holmes- İstanbul’dan Gelmeyen Mektup” hakkında izlenimlerini paylaşıyor. Ekin Açıkgöz, bir zamanlar gündemden düşmeyen Jean-Christophe Grange’ın vazgeçilmezi “Görünmez Tabanca” lakaplı Glock marka silahını enine boyuna inceliyor. Yigilante Kocagöz, Kathryn Bigelow’un yönetmen koltuğunda bulunduğu ve 1995 yapımlı Siberpunk türündeki “Strange Days” filmini irdeliyor. Dr. Batuhan Cantürk, İtalyan’ların belki de Tex’den sonra en çok satan fumetti serisi Dylan Dog’u “Kâbuslar Dedektifinin Olağanüstü Maceraları” başlığı altında anlatıyor. Ercan Akbay, “Seri Katil Hırsızlığı” yazısında gerçek suçların polisiye edebiyatına etkisini irdelerken konunun tarihsel gelişimine doğru yolculuk yapıyor. Serkan Murat Kırıcı, Barry Day’in “Sherlock Holmes ve Kıyamet Cinayetleri” adlı kitabını inceliyor. Tunç Tayanç, yine dergiyle özdeşleşen Pullar İzinde yazı dizisine “Leo Malet ve Nestor Burma ile Paris’in Yeni Sırları’nın Peşinde” başlığıyla katkı sağlıyor. Ceyda Kiremitçi Vasiliyev ise kaleme aldığı “Kış Çayı” adlı hikâyeyle, aynı zamanda dergide bulunan tek öykü, katılıyor. Mahir Ünsal Eriş’in yazdığı ve Ferit Güleç’in çizdiği Edhem Bey maceraları devam ediyor.
Son olarak yeni sayıda iki sürpriz bulunduğunu söylemek istiyoruz. Bunlardan ilki Seyfettin Efendi’nin yaratıcısı Devrim Kunter’in yeni ve Komiser Orhan odaklı kısa bir çizgi öyküsünün yer alması oluyor. İkincisiyse bambaşka bir proje olarak karşımıza çıkıyor. Bu proje, 221B dergisi ve Bilgi Üniversitesi aracılığıyla düzenlenen “Dünyanın Polisiye Haritası” atölyesine katılıp tanışan ve farklı meslek gruplarına mensup 10 kadının diyalog metin şeklinde kitap incelemesi yapmaları oluyor. “Kitap Dedektifleri” diye adlandırdıkları yazı dizisine Ayşe Erbulak’ın “Cinayet Sınıfı Başkanı” adlı kitabını inceleyerek başlıyorlar.
221B’nin on dördüncü sayısına ister sanal ister fiziksel mağazalardan ulaşabilirsiniz. Keyifli okumalar.