Çocukluğundan beri gerçeklik ve düş diyarının sınırlarında seyreden Alman sürrealist Ünica Zürn, altı yaşında gördüğü bir düşle birlikte güzel mavi gözleri olan felçli bir adamı yaseminlerle çevrili bir bahçede otururken görür ve vuruluverir o an. Artık hayallerindeki ideal erkek o olacaktır ve yakınlaştığı her erkeğe bu özellikleri, olmasalar bile, yükleyecektir. Kendini kandıracaktır. Fakat bunu üçüncü şahsın ağzından bile olsa dile getirmesi ancak yarı biyografik eseri Yasemin Adam’da olacaktır.
Ne yazık ki yazar kullandığı dil, cümle yapısı ve kurgusal dünyasıyla geniş kitlelere hitap edemediği için yeni tanışacak okurlara kısaca bahsetmek gerek bunlardan.
Bir maddenin etkisinde kalan yazarların iç dünyalarını okumak hep bir zevk olmuştur; bizim algımızın dışındakiler cezbedicidir hâliyle. İşbu durum Zürn’ün her eserinde görülüyor; zira kendisi bir akıl hastası olarak deneyimlerini romanlarında tasvir etmesiyle tanınmış bir yazar. Kullandığı cümle yapısında, içsel buhran ve anksiyete görülmekte. Yaşamla arası da, kitaplarındaki temalar kadar çalkantılı olmuş yazarın ki, hayat denen sancısına bir başka kitabında öngördüğü şekilde son vermiştir: Altıncı kattan atlamıştır.
Eserlerinde gerçekliği peri ve çocuk masallarına yaklaştırsa da yaşamanın verdiği sefalet ve acıyı her daim ensenizde hissedebilirsiniz. Zürn’ün peri masalları hep size geceyi, yağmuru, kasveti, düşü andırsa da bir duyguyu şahlandırmasını çok iyi biliyor. Bu acıma, hüzün, yalnızlığın ağırlığı veya umudu beklerken gelen gerilim de olabilir. “Umuttan kurtuluş özgürlüktür.”
Travmatik, saykotik ve şizofrenik buhranlar yaşayan birini görebildiğimiz, sürrealizmin etkisinde kalan şiirsel, âhenkli cümleleriyle sizi olağanın dışına çıkaracak Yasemin Adam’ın tanıtım bültenine bir bakalım:
Ünica Zürn Yasemin Adam romanıyla şizofrenisini konuşturuyor. Korkarken aynı zamanda da onu büyüleyen hastalığının bastırılmış ve sınırlandırılmış düşüncelerini yazıya geçiriyor.
Almanca aslından çevirisi Kansu Kanber‘e ait olan ve yaptıkları işlerle yazın dünyasındaki boşlukları dolduran, doldurmaya devam eden Dedalus Kitap‘tan çıkan bu esere sanal ve fiziksel kitapçılardan ulaşabilirsiniz. Böylesi düşsel çılgınlık için nasıl denir bilmiyoruz ama keyifli (!) okumalar.