Menu
in

China Mieville İmzalı “Yeni Paris’in Son Günleri” Raflardaki Yerini Aldı

Mieville’in İkinci Dünya Savaşı’nın Paris’ini eğip büken ve onu sürrealist bir şehre dönüştüren kitabı “Yeni Paris’in Son Günleri” bizlerle.

Edebiyat kariyeri boyunca birçok kurgu ve kurgu dışı kitap yazan China Mieville’in kaleminden çıkan yeni bir roman daha Türkçemize kazandırıldı. Kitaplarını “Tuhaf Kurgu” olarak niteleyen yazarın raflara ulaşan son eseri ise Yeni Paris’in Son Günleri.

Mieville, bu romanında sürrealizmi ve İkinci Dünya Savaşı’nı birleştirerek ortaya gerçeküstü, oldukça garip ve bir o kadar da merak uyandırıcı bir kitap çıkarmayı başarmış gibi görünüyor. Kitap İkinci Dünya Savaşı sırasında biri yeni, diğeriyse eski olan iki Paris’te birden geçiyor.

1950 yılında yalnız bir sürrealist savaşçı, Thibaut, Nazilerin ve Direniş’in sonu gelmeyen bir şekilde sürekli birbiriyle savaştığı, canlı sokak yazıları ve cehennemden gelen güçlerin caddelerde kol gezdiği, yeni bir halüsinojenik Paris’e adım atıyor. Paris’ten kaçmak içinse Amerikalı bir fotoğrafçı olan Sam ile güçlerini birleştirmek zorunda kalıyor. Bir müddet sonra Sam aranmaya başlıyor ve bu da hem birbirlerine hem yeni ve eski Paris’e hem de gerçekliğin kendisine olan sadakatlerini test ediyor.

- Reklam -

İsterseniz kitabın bültenine birlikte göz atalım.
Sanatın her alanında geniş yankılar uyandırmış, insanlığın gerçekliğe dönük bakışını ve algısını değiştirmiş, Dali’nin “eriyip gitmiş saat” çizimlerinden Breton’un “büyük çizgileriyle tanınan umutsuzluk” şiirlerine büyük bir akım: Sürrealizm.

Toplumun her alanında büyük yankılar uyandırmış, korkunç yıkımlara yol açıp gerçekliğimizi darmadağın etmiş, bu arada “faşizm” belasını da insanlığın başına bela etmiş, yakın tarihin en korkunç olayı: İkinci Dünya Savaşı.

“Tuhaf kurgu”nun ustası China Miéville, ikisini bir araya getiriyor!

İkinci Dünya Savaşı yıllarında, Paris’te. Eski Paris’te ve “yeni”sinde!

Gerçeküstücülerin resimlerinden, şiirlerinden ve manifestolarından fırlamış “manif”ler dolaşıyor şehirde. Gerçeklikle ilgili algımızı dönüştüren o çizgi ve sözcüklerden “tezahür eden” varlıklar…

“Muhteşem ceset” en başta, pek çok “manif” var şimdi aramızda. Yeraltı mücadelesi sürdüren militanlar gibi, Direniş (Rezistans) hareketinin birer parçası onlar da.

Faşizme karşı direnişin, Fransa’daki “rezistans hareketi”nin romanı Yeni Paris’in Son Günleri. Direniş içerisindeki sürrealistlerin. Resimlerle, şiirlerle, romanlarla, sözcüklerle, “manif”lerle direnenlerin…

“Tuhaf kurgu”nun ustasından, bir solukta okumalık!
Yordam Kitap etiketiyle çıkan 224 sayfalık kitabın çeviri koltuğunda, daha önce Elçilik Kenti, Demirdenizi gibi kitapların da çevirilerini üstlenmiş Betül Çelik bulunuyor. Esere fiziksel ve sanal mağazalardan ulaşabilirsiniz. Dilerseniz vakti zamanında yazarla yaptığımız özel röportaja da buradan ulaşabilirsiniz.

Kitapla ilgili düşüncelerinizi bizlerle paylaşmayı unutmayın.

Halil Oğulcan Karamağara

Bir sürpriz yumurtanın içinde, 1994 yılında, İstanbul'da düşmüşüm annemin karnına. Mesela ağlamamışım doğduktan sonra. Tabii sonradan arayı kapattım. Şu anda Tekirdağ, Namık Kemal Üniversitesinde İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyor, kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Anime, dizi ve film izlemeyi çok severim. Okumayı da. Arada kendimi oyun oynamaya kaptırdığım da olmuyor değil. En çok da büyünce yazar olmak istiyorum.

Yorum Yap

Exit mobile version