Menu
in

Danimarka’nın Önemli Kalemi Carsten Jensen’den Etkileyici Bir Roman: “İlk Taş”

Afganistan’daki yürek parçalayan savaşın panoramasını okuduğumuz, savaşı sorgulamaya ve düşünmemize vesile olan roman İlk Taş, Dedalus Kitap aracılığıyla raflarda yerini aldı.

Danimarkalı yazar Carsten Jensen’i, ülkemizde ilk olarak Biz Boğulanlar adlı romanıyla tanımıştık.  Danimarka’nın en önemli edebiyat ödülü De Gyldne Laurbær‘in yanı sıra Olof Palme Ödülü ve Søren Gyldendal Ödülü gibi başarıları da olan yazar, son zamanlarda Avrupa’nın en önemli kalemleri arasında gösteriliyor. Kuzey Avrupa edebiyatını merak edenler için altın değerinde olan eserlerinin dilimize kazandırılması bu yüzden çok değerli.

Şimdiyse, ilk kitabında olduğu gibi Dedalus Kitap tarafından İlk Taş (Den første sten) adlı romanı bizlerle buluştu. Jensen, Afganistan’daki rahatsız edici ve yürek parçalayıcı savaşın panoramasını gözler önüne seriyor. Zaten Afganistan’ın sosyokültürel yapısını ve coğrafyasını romana iyice ve incelikli bir şekilde aktarabilmek için bizzat bir süre yaşayarak gözlemlemiş. “Savaşmama”nın tarafını tutuyor romanında. “Gerçek” savaşın arkasındakileri sorgularken, kendimizle olan savaşı kaybetmemizle olan ilişkisini vurgulayan bir yapıya sahip. Sanallaşma ve değersizleşme üzerine dikkat çekiyor. Günümüzde de “sanal” araçlarla yürütülen savaşlara çokça tanık olduğumuz için bizler için bu eserin ayrı bir önem taşıdığını da söylemek gerekli.

Gelin bu etkileyici, başarılı ve gerekli bir şekilde rahatsız eden romanın tanıtım bültenine bakalım:
Afgan Savaşı’na dair sarsıcı bir roman!

- Reklam -

Danimarkalı bir grup asker Afganistan’a savaşmak için gelirler. Üzerinde ortaklaştıkları ve emin oldukları tek bir şey vardır: Düşman. Teyakkuz bölgesinde beklerken Tanrı’dan bir “aksiyon” dilerler. Sıkılırlar. Tek istedikleri Afgan düşmanlarını yok etmektir. Fakat “düşman”la ilk karşılaşma, ona dair tüm bildiklerinin yerle bir olmasına sebep olur. Düşman kimdir, neye benziyor ya da benzemelidir?  Onları bir ölüm kalım savaşı beklemektedir.

İlk Taş, savaşa görkemli ve korkutucu bir davet. Belirsiz bir suçluluk hissiyle kendimizden uzak tutmaya çalıştığımız halde o savaşın içinde olduğumuz gerçeğini bilmeye davet ediliyoruz.

Ve hepimiz o kadim sorunun cevabını merak ediyoruz: İlk taşı kim atacak?
Tahmin edeceğiniz üzere, Dancadan Türkçeye nitelikli çeviri yapabilen kişi sayısı az. Nur Beier bunu iyi şekilde yapan sayılı çevirmenlerden biri. Zaten kendisini Danimaralı yazarların eserlerini Türkçeleştirdiği birçok çalışmadan hatırlıyoruz. Yazarın ilk kitabında olduğu gibi, bu romanın da çevirmen koltuğunda Nur Beier’in oturması okurlar için sevindirici bir durum. Kitabın editörlüğü Özge Uysal, kapak tasarımıysa Kibele Yarman tarafından yapılmış.

Ayrıca yazar, 4-13 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek ITEF (İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali) kapsamında Türkiye’ye de gelecek. Sevenleri için bu güzel haberi de vermiş olalım.

O ilk taş atılmadan duraksayıp düşünebilmek için hepinize iyi okumalar diliyoruz.

Cem Altınışık

1993 yılında Ankara’da doğdu. Çocukluğunun bir kısmını İzmir’de geçirdi ve şu an İstanbul'da yaşamakta. Psikoloji bölümünde eğitim gördü. Edebiyat, sinema, bilgisayar oyunları, müzik ilgisi ve bunları paylaşma sevgisiyle çeşitli kültür-sanat sitelerinde yazdı.

Yorum Yap

Exit mobile version