Menu
in

Dünya Edebiyatının İlklerinden Decameron Yeni Baskısıyla Karşımızda

Öykü türünün ilkleri arasında gösterilen Giovanni Boccaccio imzalı Decameron yıllar sonra yeni bir Türkçe baskıya kavuştu.

Çoğu otorite tarafından İtalya’da düzyazının temeli olarak tanımlanan, 1353 tarihli Giovanni Boccaccio imzalı Decameron yeni bir baskıya kavuştu.

Boccaccio’nun adı edebiyat tarihi kitaplarında sık sık yer alsa da büyük eseri Decameron, aslında klasik kelimesinin en büyük karşılıklarından birisi olabilir.

Salgın günlerinde bir evde toplanan 10 kişinin, 10 günde anlattığı 100 hikâyeden oluşan kitap daha önce Türkçede başta Rekin Teksoy çevirisiyle Oğlak Yayınları’ndan çıkan baskı olmak üzere, bazı alternatiflere sahipti.

- Reklam -

Şimdiyse Alfa Kitap bu büyük eseri yeni bir çeviriyle okurla buluşturmaya hazırlanıyor.

Decameron Kitabının Konusu


1348 yazında Avrupa’yı toplu ölümlerle sarsan veba salgınından kaçmaya çalışan yedi genç kadın ve üç genç erkekten oluşan bir grup, şehri terk edip Floransa’nın kırsalına sığınmak için yola çıkar. Birbirlerini eğlendirmek ve yolculuğa devam edebilmek için on gün boyunca her biri aşk hikâyelerinden kahramanlık maceralarına uzanan onar öykü anlatacaktır. Toplamda anlatılan bu yüz öykü, ortaçağın karmaşık ve zengin gündelik hayatını ortaya koyan bir derleme görevi görür. Decameron, Princeton Üniversitesinden Leonard Barkan’ın da dediği gibi “tüm zamanların en iyi öykü antolojisi”dir. Dünya edebiyatının ilk hikâyecisi ve İtalyan edebiyatında düzyazının babası olarak kabul edilen Boccaccio’nun başyapıtı Decameron güçlü bir düzyazı.

”Decameron’u okuduğumda 16 yaşındaydım ve 10 hikâyecinin çoğunun kadın olması beni çok memnun etmişti… Modern hikâye anlatıcılığının babası olarak bilinen bu yazar yedi şahane kadın anlatıcı takdim ediyordu. Demek ki umut edilecek şeyler vardı.” – Elena Ferrante

“Avrupa hikâye anlatıcılığının ilk büyük başyapıtı.” – Hermann Hesse
1313 – 1375 yılları arasında yaşayan ve başta Decameron gibi pek çok önemli esere imza atan Boccaccio’nun bilinen diğer çalışmaları şöyle: Rime, Filostrato, Elegia di Madonna Fiammetta ve Commento alla Commedia.

İtalyanca aslından dilimize kazandırılan Decameron’un çevirmen koltuğunda Nevin Yeni oturuyor. Kendisini Niccolo Machiavelli’nin Prens ve Luigi Pirandello’nun Biri, Hiçbiri, Binlercesi ve Tito Faraci’nin Kan Bağı adlı eserlerin tercümelerinden hatırlıyoruz.

824 sayfalık kitabın editörlüğünü Elif Yeşilkaya üstleniyor.

Decameron’un bu yeni baskısını siz nasıl karşıladınız? Daha önce okuma fırsatınız olmuş muydu? Görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizlerle paylaşmayı unutmayın.


* Italo Calvino’dan Klasikleri Okumak İçin 15 Neden

* Ünlü Yazarlarca Pek Sevilmeyen 14 Klasik Eser

Bengü Akagül

1997'de Kadıköy'de doğdum. Yeditepe Üniversitesinde Sinema bölümünden mezun oldum. Sinemanın yanına edebiyatı da koyarak sevdiğim yazarlar ile kitaplarının ön okumalarında çalıştım. Bugünlerde bir prodüksiyon şirketinde çalışıyor, ukulele çalmayı öğreniyor ve deneyimlerime yenilerini katmaya çalışıyorum.

Yorum Yap

Exit mobile version