Aslında Gandalf, Orta Dünya evreninin en sevilen karakterlerinin başında geliyor. Bu doğru. Fakat zeki, kudretli, elinden gelmeyecek mucize nadir olan bu bilge büyücünün bir kusuru var ki bu kusur ancak bilerek yazılmış olmalı.
Özellikle The Hobbit filmlerinde saygıdeğer büyücü, bilge Gandalf, kahramanların en çok ihtiyaç duyduğu zamanlarda ortalıktan kaybolur. Kendisini, sadece onun tarafından yatıştırılabilecek acil durumlarda, ortalık karıştığında, kan gövdeyi götürdüğünde, hobbitlerin ve cücelerin hayatı risk altına girdiğinde, gizemli bir şekilde ortaya çıkmasıyla görebiliriz.
Hatta bazı sahneler vardır ki; orada olsa bile sanki Gandalf elinden geleni ardına koyar da herkes kendi başının çaresine bakmaya mecbur kalır.
Herkes Gibi Gandalf’ın da Öncelikleri Var
Gandalf’ın ihtiyaç duyulduğu ancak ortalıkta görünmediği sahnelerden biri The Hobbit serisinin başında yer alıyor. Burada Thorin ve arkadaşlarının, çok sevgili Bilbo Baggins ile birlikte çıktıkları macera sırasında, başları trollerle belaya giriyor ve Gandalf’ın dörtte biri olmayan bu yaratıklar, Gandalf tarafından cesaretlendirilip, çıktıkları bu yolculukta, trollerle yalnız baş etmek zorunda kalıyorlar.
Çoğu zaman Gandalf neden ortalıkta olmadığına dair açıklama yapmaktan pek hoşlanmıyor. Dolayısıyla yokluğu, varsayımlarla açıklanabiliyor. Minik kahramanların beladan kurtulmasının hemen peşine, Thorin ile Gandalf arasında bir konuşma geçiyor. Burada Thorin, Gandalf’a, “Sakıncası yoksa sorabilir miyim? Neredeydin?” diyor ve Gandalf burada Thorin Meşekalkan’a, “İleriye bakmaya gittim,” diye cevap veriyor. Mantıksız… Aslında burada tartışmaktan ve ayrıntıya girmekten hoşlanmayan bir yapısı olduğunu daha da net görüyoruz. Anlaşılan Gandalf’ın öncelikleri var. Gerçi bu diyaloğun devamında, devam edecekleri yolculukta, çıkacakları yolu gözden geçirmeye gittiğinden bahsediyor biraz. Ama yine de Gandalf, nereye gittiğinin, nerede olduğunun sorgulanmasından hoşlanmayan bir karakter.
Gandalf’ın Yokluğunda İzleyicinin Karnına Stresten Kramp Giriyor
Çünkü bir de macera başlamadan önce Bilbo Baggins’e söyledikleri var:
“Bu cücelere senin bir hırsız olduğunu söyledim. Evinden uzak diyarlara gideceksin. Ben de bir süre sizinle olacağım ama sonra gitmem gerek. Bu arada ben uzaktayken ne yaptığımı sorma.”
Pekala, Gandalf. Tabii bunun sonrasında Bilbo Baggins ve cücelerin ne ile mücadele ettiğini gördük, bu yukarıda bahsettiğimiz sahnede olanlar işte.
Ama Gandalf ortalıktan kaybolunca kahramanlar öyle işin içinden çıkılmaz tehlikelere maruz kalıyor ki, izleyicinin karnına bu sahnelerde stresten kramp giriyor.
Özellikle Kuyutorman’a giderken olanlara ne demeli?
Thorin Meşekalkan, Bilbo Baggins ve diğer macera yoldaşları uğursuz, tekinsiz, kuytu ormana girdiği zaman, Gandalf’ın yokluğu daha da uzun sürüyor. Burada devasa örümceklerle, kendi kendine baş ediyor yoldaşlar. Ağaç elflerine yakalanmaları da yetmiyor. Bir de üstüne, Beş Ordu Muharebesi’ne tek başlarına karışıyorlar.
Her zaman olduğu gibi, bu sahneler gerçekleştiği sırada o yine daha önemli işlerle ve öncelikleri ile meşgul. Bu zaman diliminde Gandalf Beyaz Konsey ile görüşüyordu. Serinin kitabında da daha önce bahsedildiği gibi Necromancer’ın peşinde ajanlık yapmakla zaman geçiriyordu. Gandalf ve Beyaz Konsey, Kuyutorman’ı Necromancer etkisinden kurtarmakla meşguldü. Bunu başardılar fakat başarıları geçici bir zafer oldu. İşin geri kalan kısmı ise kitap içeriğinin ayrıntıları.
Aslında Gandalf’ın Ortadan Kaybolmasının Tek Bir Nedeni Var
Gandalf aslında Dragon’u yok etme görevinin bir parçası olarak, seri boyunca kafilenin yanında olmalı. Orta Dünya sakinlerini bu maceraya kendisi davet ediyor. Macera başladığında da kendisi ortada yok. Ve evet bu kasıtlı olarak böyle yazılmış bir senaryo.
Biliyoruz ki Gandalf, “buçukluk” dedikleri bu hobbitleri çok fazla seviyor. Bence Tolkien de hobbitleri çok fazla seviyor. Hatta bana göre Tolkien’in en favori topluluğu hobbitlerden başkaları değil. Bu nedenle Tolkien öykünün akışı boyunca, hem Yüzüklerin Efendisi hem de The Hobbit serilerinde, hobbitlerin buçukluk halleri ile büyük başarıları imza attığı bölümler yazıyor. Bunların çoğunda Gandalf işin içinde olmuyor çünkü zaten Gandalf çok güçlü bir büyücü ve ortalığı yatıştırmak onun için çok kolay. Bu nedenle Tolkien çoğu zaman hobbitlere kendilerini kanıtlamaları için ortamlar yaratıyor. Onların minik boyları ile kahramanlık hikâyeleri yazmasına şahit oluyoruz.
Yine de insan, kimi sahnelerde, “Gandalf nerede kaldın?” diye gerilmeden edemiyor tabii. Fakat bu anlatım ile, Frodo Baggins’i ayrı yere koyarak biz de hobbitleri daha çok sevmeye başlıyoruz.
Durum böyle.
Peki sizin konu hakkındaki görüşleriniz neler? Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşmayı unutmayın!
