Facebook, Twitter, Instagram ve Forum sayfalarımız üzerinden Timaş Yayınları ortaklığında 6 şanslı okurumuza, 8 kitaplık Timaş Modern ve Çağdaş Dünya Edebiyatı seti hediye ediyoruz. (Çekilişlere aşağıdaki bağlantılara tıklayarak katılabilirsiniz.)
Timaş Yayınları bu seti tanımlarken şöyle diyor:
Edebiyatın iki nokta arasındaki en kısa mesafe olduğuna inanarak dünyanın dört bir tarafından inandığımız edebiyat metinleriyle yeni hayallere davet ediyoruz okurumuzu.
TÜM ÇEKİLİŞLER İÇİN SON KATILIM TARİHİ: 28 Mayıs 2019 – 23.59
Twitter çekilişine katılmak için TIKLAYIN.
Instagram çekilişine katılmak için TIKLAYIN.
Facebook çekilişine katılmak için TIKLAYIN.
Peki listede hangi kitaplar var? 8 kitaplık bu setin detaylarına birlikte bakalım:
Bütün Bir Ömür
Kendini yalnızlığıyla kuşatarak içindeki gerçeğe sığınan bir adamın hikâyesi bu.
Basit olduğu kadar çarpıcı ve etkileyici, gücünü yalınlığından alan bir ömür…
2016 yılında Man Booker International Ödülü finalistleri arasına giren Bütün Bir Ömür, Feza Şişman’ın çevirisiyle…
Sis Hırsızı
Ünlü yazar Antonio M. Fonte için ne servetin ne de şöhretin bir önemi vardır. Napoli’deki eski ve tuhaf evinde kedisi Calliope’yle, hayalle gerçeğin belirsiz sınırında kaybetmek üzeredir kendini. Bir gün öyle bir şey olur ki, başına bela olan binlerce hayran mektubu arasından birini görmezden gelemez: On beş yıl öncesinin tarihini taşıyan bu mektubun göndereni kendisi, alıcısıysa tanımadığı bir kadındır! Satır aralarında kaybettiği anılarına ve bir adamı öldürdüğüne dair ipuçları olsa da Antonio hiçbirini hatırlayamaz…
Bir akşam Napoli sokaklarında kaybolur ve kendini insanların kaybettiği çoraplar ve rüyalar dahil her şeyi toplamaya adamış garip bir adamın mekânında bulur. Antonio kaybettiği anılarına ulaşmak ve gizemli mektubun bilmecesini çözebilmek için işe buradan başlaması gerektiğini anlar. Ancak burası sadece başlangıçtır: Akıl almaz gizemler, şekil değiştiren şehirler, gözyaşından denizler, sisten ve gölgelerden müteşekkil adamlar, sayısız kayıp anı ve her adımda biraz daha uzağa savrulan bir aşk…
Metinlerarası göndermeleriyle Dante, Italo Calvino ve Lewis Caroll’dan izler taşıyan ve İtalya’da bestseller listelerinden inmeyen Sis Hırsızı; unutmak, hatırlamak, gerçeklik ve zaman üzerine baş döndürücü bir roman…
Kar, Köpek, Ayak
Kar fırtınaları, ormanlar ve taşlar.
Bu vadinin en uzak köşesinde, unutulmuş, yıkık dökük bir baraka.
Aksi, yaşlı, kafası hayli karışık ve yalnız –ama gerçekten çok yalnız– bir adam.
Ve bir gün, beklenmedik bir şekilde kapısında peyda olan, düşük çeneli, biraz müstehzi, çokbilmiş bir köpek.
Sığınılacak tek liman doğa, bir anda nasıl en ölümcül düşmana dönüşebilir?
İnsan aklına, hafızasına gerçekten ne kadar güvenebilir?
Yalnızlık bir adamı ne kadar delirtebilir?
Dino Buzzati’nin günümüzdeki temsilcisi olarak gösterilen Claudio Morandini, tüm bu küçük, sakin, pastoral parçaları alıyor; çokça hayal gücü, biraz hüzünlü yalnızlık, çılgın halüsinasyonlar ve edebiyatın büyüsüyle harmanlıyor: Masal olamayacak kadar gerçek, gerçek olamayacak kadar büyülü bir roman Kar, Köpek, Ayak.
Unutmanın Genel Teorisi
Ancak dış dünya bırakmaz Ludo’nun yakasını, yavaş yavaş sızar hayatına: Radyoda bir cızırtı, yan daireden bir ses, peşindekilerden kaçan bir adam, ayağına not bağlı bir güvercin. Ta ki bir gün küçük Sabalu, yan binaya kurulan inşaat iskelesine tırmanarak Ludo’nun terasına çıkana kadar…
Angola’nın bağımsızlık öyküsüyle birlikte akan Ludo’nun öyküsü bu, evinden dışarı çıkmayan bir kadının duvarlarında yankılanan gerçek bir hikâye.
Frankenstein Bağdat’ta
Bu parçaları bir ceset yaratmak için bir araya getirmekteki asıl amacı -iddiasına göre- hükümetin bunları insan olarak tanıması ve hak ettikleri bir defin vermesidir. Fakat bir gün ceset kaybolur ve hemen ardından ürkütücü cinayetler dalgası şehri kasıp kavurmaya başlar. İfadelere göre katil vurulsa da yaralanmaz, ölmez; üstelik korkunç görünümlü bir canavara benzemektedir. Ve işte böylece Hadi, hayatta kalabilmek için insan vücuduna ihtiyaç duyan bir canavar yarattığının farkına varır – geçmiş hesapların peşine düşen bir intikam makinesi.
Terk Edenler
Hikâye boyunca Deming köksüz bir genç adama dönüşürken Polly de dünyanın en yalnız, kayıp annelerinden birine evrilir. Sevgi dolu ve bencil, kararlı ve korkmuş olan Polly, birbiri ardına yaptığı anlık tercihlerle bir kader çizer kendine.
Terk Edenler’in bir yarısı New York’ta, bir yarısı Çin’de. Biraz Deming anlatıyor, biraz Polly. Bu, aile, aidiyet, kökler ve göçmenlik üzerine “öteki”nin dilinden bir hikâye. Bu, bir çocuğun sevdiği her şeyi yitirdiğinde kendini nasıl bulduğunun, bir annenin geçmişin hatalarıyla yaşamayı nasıl öğrendiğinin hikâyesi.
Taşlar
Jeologlar, taşların bölgedeki yer kabuğu yapısının bir sonucu olduğunu öne sürseler de köyün taşlarla dolmasına bir açıklama getiremezler. Böylece köylüler, inanışları ve tecrübeleri ışığında yaşadıklarını anlamlandırmanın ve taşlarla mücadele etmenin yollarını aramaya başlarlar. Olayların nedeni gibi başlangıç noktası da söylentilere göre değişir. Hayaletlerin ya da kötü ruhların işi midir bu? Yoksa doğa yılların intikamını mı alıyordur? Belki köy halkının sakladığı sırlardır sebebi?..
Dino Buzzati’nin günümüzdeki temsilcisi olarak gösterilen Claudio Morandini, tüm bu küçük, sakin, pastoral parçaları alıyor; çokça hayal gücü, doğayla insan arasındaki çatışma ve edebiyatın büyüsüyle harmanlıyor.
Garson
Garson Avrupa’nın son yüzyılını, o büyük resmi tek mekân ve sakinleriyle özetleyen büyüleyici bir hikâye. Her şey olması gerektiği haliyle olması gerektiği yerdeyken -en azından Garson’a göre- bir şeyler değişmeye başladığında yükselen endişe, bütün düzeni altüst etmeye yetiyor. Aslında, koşullar göz önünde bulundurulduğunda, endişe belki de en mantıklı tepki…