Menu
in ,

Peter Jackson: “Hobbit’i Çekerken Ne Halt Ettiğimi Bilmiyordum”

Ünlü yönetmen Peter Jackson, Hobbit üçlemesinin aldığı kötü eleştirilere “Filmleri çekerken ne halt ettiğimi bilmiyordum,” şeklinde yanıt verdi.

Peter Jackson’ın 2000’li yılların başında filme aldığı Yüzüklerin Efendi üçlemesi bu seriye gönül vermiş okurların kalbinde önemli bir yere sahiptir. Evet, kitaptan saptığı sahneler yok değildir. Mesela Tom Bombadil ve Arwen gibi… Yine de Gandalf, Aragorn, Sauron, Gollum, Gimli, Frodo ve Legolas gibi karakterleri kanlı canlı ekranda görmek, Lorien ve Moira gibi mekânları ziyaret etmek bizler için inanılmaz bir deneyimdi.

Öte yandan bir de Hobbit üçlemesi var. Gişedeki başarısına rağmen kitabın hayranlarının bir türlü sevemediği, boşu boşuna üçlemeye çevrilen, normalde olmayan pek çok karakterle ve aralarındaki anlamsız aşk ilişkileriyle şişirilen filmler… Üçlemenin son filmi olan Beş Ordunun Savaşı eleştirmenlerden bilhassa kötü not almıştı.

Beş Ordunun Savaşı’nın DVD versiyonunda Peter Jackson’ın bu konuyla ilgili yaptığı yorumlarsa bir hayli ilginç. Jackson, Hobbit’i çekerken yeteri kadar hazırlık süresi bulamadığından ve projeye bir anda dâhil edilmesinden dert yanıyor. Yüzüklerin Efendisi’ni çekerken bir buçuk yıllık bir hazırlık süresine sahip olduğunun altını çizen ünlü yönetmen, aynı şeyin Hobbit’te geçerli olmadığını, Guillermo del Toro’nun ayrılması üzerine filmin başına getirildiğini ve kendini çok kısıtlı bir sürede filmi çekmesi gerekirken bulduğunu anlatıyor.

- Reklam -

“Guillermo del Toro ayrılmak zorunda kaldığından projeye balıklama daldım ve işleri devraldım. Filmi tasarlamam için gereken süreyi elde edebilmem için zamanı bir buçuk yıl geri almadık. İmkânsızdı ve bu nedenden dolayı filmin büyük bir bölümünü hazırlıksız olarak çekmeye başladım.”

Hobbit üçlemesini çekerken elinde hiçbir senaryo taslağı bulunmadığını belirten Jackson, bu nedenle çekimler boyunca kendini asla rahat hissedemediğini, senaryoyu istediği gibi düzenleyemediğini ve çoğu sahneyi orada, doğaçlama bir şekilde uydurmak zorunda kaldığını söylüyor. Ardından tarihe geçecek şu cümleyi sarf ediyor:

“Filmleri çekerken ne halt ettiğimi bilmiyordum.”

Eh, bu bazı şeyleri gayet iyi açıklıyor. Özellikle de büyük stüdyoların büyük filmlerde yönetenlerine ekstra süre vermekte ne kadar cimri olduğu düşünülürse… Ne dersiniz? Bu bir tür özür sayılır mı?

M. İhsan Tatari

Yirmi yılı aşkın bir zamandır fantastik edebiyat, bilimkurgu, çizgi roman ve bilgisayar oyunlarıyla haşır neşir oluyor.

Fantastik edebiyat alanında dört basılı kitabı bulunan yazar, Kayıp Rıhtım'ın yanı sıra Oyungezer dergisinde de serbest yazar olarak çalışmakta, çeşitli yayınevlerinde çevirmen ve editör olarak görev almaktadır.

Yorum Yap

Exit mobile version