Menu
in ,

Kitapta Sabit Fiyat Yasasını Yayınevlerine Sorduk: Artılar, Eksiler, Fiyatlar, Kitapçılar | Soruşturma

Kitapta Sabit Fiyat Yasası hakkında yayınevleri ne düşünüyor? İndirimli kampanyalar sona mı erecek? Yasanın artıları, eksileri neler? Bağımsız kitapçılar için umut olur mu? İşte tüm cevaplar!

Kitapta Sabit Fiyat Yasası hakkındaki belirsizlik sürüyor. Şu anda mecliste olduğu öne sürülen ve önümüzdeki sonbahar yasalaşacağı iddia edilen kanun hakkında, yayınevlerine görüşlerini sorduk.

Kitapların, yayıncıların belirlediği etiket fiyatı üzerinden satılmasını ve dijital ortamdaki dev indirim kampanyalarının tarihe karışmasını öngören Kitapta Sabit Fiyat Yasası’nın yakında yasalaşacağı iddiaları bir süredir edebiyat dünyasının gündemindeydi.

Biz de yayınevlerine, Kitapta Sabit Fiyat Yasası hakkındaki görüşlerini sorduk. Olası yasanın artılarını ve eksilerini değerlendirmelerini istedik. Kanunun meclisten geçme ihtimaline dair görüşlerini ve bu karar öncesi yayınevleri ile yetkili kurumlar arasında bir fikir alışverişinin olup olmadığını merak ettik.

- Reklam -

Soruşturmamıza yanıt verme inceliği gösteren isimler şu şekilde: Arzu Eylem (NotaBene Yayınları), Coşkun Ören (İthaki Yayınları), Faruk Akhan (Dedalus Kitap, Liberus Yayınları, İndie Kitap), Haydar Barış Aybakır & Tamer Sağcan (Karakum Yayınevi), Kemal Küçükgedik (Pegasus Yayınları) ve Sedat Demir (Othello Kitap, Epona Yayınları).

Kitapta Sabit Fiyat Yasası Hakkında Yayınevi Görüşleri

Arzu Eylem – Editör (NotaBene Yayınları)

Elbette süreç içinde fikrimiz alındı. İçinde yer aldığımız Yayıncılar Kooperatifi’nde de uzun zamandır tartışılan meselelerden biri haksız rekabet. Konuşulmaya başlandığı ilk günden bu yana Sabit Fiyat Yasası önerisini Notabene Yayınları olarak hep destekledik. Yayıncılık sektöründeki tekelleşmeden ve haksız rekabetten -piyasa anlayışının dışında durduğu için- olumsuz etkilenen yayınevlerinden biriyiz. Kitap fiyatlarını etkileme gücü, maliyetlerini yönetebilen, kitap satış mağazaları ve dağıtım ağları da olan büyük yayıncıların elinde. Bu nedenle fiyatların sabitlenmesi bu gücü bizim gibi yayınevleri lehine sınırlamak demek. Yasa önerisinin eksilerini hareket kabiliyeti kısıtlanan yayıncılar sıralayabilir. Bizim için eşitleyici ve pozitif bir gelişme. Durum okura da olumlu yansıyacak. Fiyatta keyfi indirimlerin ve kampanyaların yürütülmesi, butik/özgün yayınevlerinin maliyetlerini kitap fiyatlarına yansıtması demek. Yasayla beraber fiyatlarını makul seviyeye çekme şansımız olacak. Kitapları indirimlerle değil daha ucuz fiyatlarla okura sunacağız. Kararın meclisten geçmesi de olası. Sanırız sonbaharda yasa resmileşmiş olur. Böylece eşitsizliğin doğurduğu kaygı ortamında ayakta kalmak için sarf ettiğimiz enerjiyi, nitelikli ve bağımsız yayıncılığı sürdürmek için kullanabiliriz.

Coşkun Ören – Yayın Yönetmeni (İthaki Yayınları)

Bu yasa çalışması uzun zamandır yayıncılar birliğinin gündemindeydi. Yayıncılar olumlu ve olumsuz fikirlerini bu süreçte birlik ile paylaştı. Fakat teklifin hangi zeminde ve hangi maddeler çerçevesinde yasalaşacağını görmeden yorum yapmak doğru olmayacaktır.

Faruk Akhan – Yayın Yönetmeni (Dedalus Kitap, Liberus Yayınları, İndie Kitap)

Öncelikle meclisten geçebilir mi sorusunun cevabını maalesef hepimiz biliyoruz. Geçebilir. Üstelik sektörde bırakın esaslı bir tartışmayı kamusal herhangi bir izahat olmadan bu yapılabilir mi? Evet yapılabilir.

Yayıncı olarak benim dedikodular hariç herhangi bir fikir alışverişinde dahlim olmadı. Olan yayıncı da olduğunu sanmıyorum. Meslek birlikleri vs. kapalı Whatsapp gruplarında lobicilik peşindeler.

Yasa hakkında kamusal alanda herhangi bir bilgi paylaşımı yahut tartışma zemini veya yasanın taslağı hakkında resmi bilgilendirme yok. Dedikodulardan anladığımız kadarıyla kitapların liste fiyatı dışında satışını yasaklama girişimi söz konusu. İşin önü arkası düşünülmeden yapıldığı için amacından ve yasa metninden bağımsız tüm sektör bileşenlerine zarar vereceğini öngörmek makul.

Bu girişimin amacının zincir kitap mağazalarına talebi artırmak ve web satış payını azaltma olduğu anlaşılıyor. Ancak fiziksel mağazacılıkta iskonto pandemi öncesi de yayıncı ve işletmeci arasında sorundu. Yayıncının verdiği dağıtım iskontosu zincir AVM mağazalarına yetmiyordu. Ancak sabit fiyat düzenlemesini savunanların argümanlarından biri kitap fiyatlarının düşeceği.

Bu durumda yayıncıların dağıtım iskontosu da azalacaktır. AVM mağazaları birim kitap başına daha az kazanç sağlayacaklar demek bu. Haliyle çok satanlar dışındaki nitelikli kitaplara daha az yer ayıracaklar. Yahut yayıncıları iskonto yükseltmeye zorlayacaklar ve kitap fiyatlarında zam söz konusu olacak, webde de iskontolu satış olamayacağından okur kitaba daha yüksek meblağ ödemek zorunda kalacak.

Ben mevcut girişimde sektörde hiçbir aktörün fayda sağlayamayacağını düşünüyorum.

Haydar Barış Aybakır – İmtiyaz Sahibi & Tamer Sağcan – Genel Yayın Yönetmeni (Karakum Yayınevi)

Sabit fiyat uzun süredir gündemde olan bir konu. Yayıncılık ve kitap satışı tarafında ise özellikle ihtiyaç duyulan bir durumdu. Fakat Sabit Fiyat Yasası’nın hangi amaçla çıkarıldığının anlaşılması için teklif edilecek yasa metninin netleşmesi gerektiği açık. Bağımsız kitapçılar, kitabevleri birer satış platformu olmakla birlikte aynı zamanda bulundukları bölgelerde kültür habitatı oluşmasına fayda sağlamaktadır. Sanal satış platformlarının stoklama becerisi, lojistik, hız, çeşitlilik ve fiyatlandırma anlamında okura sağladığı faydaların bahsettiğimiz kültürel habitatı yok etmesi bir yana dağıtım kanalları vasıtasıyla yayıncılığa ve özellikle rekabet anlamında bağımsız kitapçılığa zarar verdiğini hepimiz görebiliyoruz. Amaç sabit fiyat belirleyerek eşit koşullarda rekabetin sağlanmasıysa, olumlu bir gelişme olarak görülebilir. Ancak amaç günümüzde kitap satmak dışına üst düzey kırtasiyecilik hizmeti sunan zincir mağazaların, kitap satışı yapan web siteleriyle rekabetini tesis etmekse, nihayetinde bu yasadan ne yayıncıların ne bağımsız kitapçıların ne de okurun hiçbir fayda sağlamayacağı görüşündeyiz. Yasayla ilgili yayınevimizle iletişime geçen kurum veya kuruluş olmadı. Oysa bu konuda yayıncıları temsil eden kurumların bütün paydaşlarının görüşünü alarak bir konsensüs oluşturması, okurun kitaba ulaşımı anlamındaysa sabit fiyatın, örneğin altı aylık bir süreyle sabitlenip, kısıtlanarak bu sürenin sonunda platformların yasanın çizdiği sınırlar inisiyatifinde indirim yapabilmesinin tesis edilmesinin daha sağlıklı olacağı görüşündeyiz.

Bunun dışında birçok online alışveriş sitelerinde de birçok mağaza kitaplara yer vermekte. Burada gözlemlediğimiz bir durum var. Kitap, satışa çıkarılan etiket fiyatının çok üzerinde gösterilip büyük indirimlerle, normalde indirimli satılan fiyatların bile üzerinde okura sunulmakta. Bu da tüketiciyi kandırmak anlamına gelmekte. Sabit fiyat düzenlemesinin bu durumu da göz ardı etmemesi gerekir.

En nihayetinde Karakum Yayınevi olarak sabit fiyat düzenlemesinden yana tavrımızın olumlu olduğunu belirtmek isteriz. Ancak bu düzenlemenin yayınevlerini, bağımsız kitapçıları ve okuru kapsaması önceliğimiz.

Kemal Küçükgedik – Editör (Pegasus Yayınları)

Sabit Fiyat tasarısı küçük yayıncı ve kitapçılara cömert vaatlerde bulunuyor. Zincir mağaza ve dev internet sitelerini dizginlemekle kalmayacağını, dağıtımcıları da küçük yayıncının faydasına regule edebileceğini iddia ediyor.

Bu vaatlere “nasıl?” sorusunu sorduğumuz zaman ise alabildiğimiz tek yanıt, Avrupa ülkelerinde de buna benzer bir sistem olduğu. Bu sistem neden bizde işe yarayacak? Yayıncı dışındaki kurumlar neden daha düşük iskontolara razı gelecek? Zincir mağazalar neden bir anda küçük yayıncıya kucak açacak? Bilmiyoruz.

Sabit Fiyat tasarısının tek aşikâr artısı, Avrupa ülkelerinde benzer bir uygulama olması. Artık nasıl bir artıysa bu? Öngörülen eksileri ise bol. Öncelikle internetten indirimli kitap alma devri bitecek. Kitapların mağazadaki ve internetteki fiyatları aynı veya yaklaşık olacak. İnternet sitelerinin kitap başına kâr marjları artarken satılan kitap sayısı dramatik oranda azalacak. Buna karşılık kitapçı satışları internet satışındaki düşüşü kompanse edemeyecek. Bu da neredeyse tüm yayıncılık dünyası için küçülme demek. Okur için yüksek fiyatları atlatma şansı kalmayacak. Belki de olumlu etkilenebilecek, tek aktör zincir mağazalar olacak.

Türkiye’deki en büyük zincir mağazaların bağlı olduğu grup düşünülünce bu tarzda bir yasa tasarısının meclisten geçme olasılığı hiç de düşük değil.

Son olarak, Türkiye Yayıncılar Birliği yıllardır Avrupa ülkelerini taklit etmeye çalışacağına, internete ve bilişime yatırım yapsaydı belki de bugün Netflix veya Steam benzeri bir aktör Türkiye’deki okurlara çok ucuza e-kitap satıyor olabilirdi.

Sedat Demir – Genel Yayın Yönetmeni (Othello Kitap, Epona Yayınları)

Açıkçası Sabit Fiyat Yasası’nın tartışmasına yaklaşık beş altı yıldır şahidim. Daha önceki sürecini bilmiyorum. En derin haliyle 2017 Ulusal Yayıncılık Kongresi’nde tartışıldığını hatırlıyorum. Başka bir deyişle bize fikrimiz soruldu. Piyasaya müdahale daima sorun da çıkarır. Öte yandan adil gibi görünüyor ama bu yasanın meclisten geçmesi için sektörün aktörleri, onların gelirleri, sektörün orta ve küçük ölçekli yayınevleri gibi birçok denklemi var. Kitap mağazalarını kolluyor gibi görünüyorken web satış sitelerine rağbet azalacak gibi. Beni ilgilendiren tarafı soruyorsanız, öyle ya da böyle küçük ve orta ölçekli yayınevleri için sadece baskının yönü değişecek. Yine de temennim bu aşamadan bu yayınevlerinin kârlı çıkması.


Yasa hakkında görüşleri ile dosyamıza katkıda bulunmak isteyen yayınevleri bizimle iletişime geçebilir.

Konu hakkındaki yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.

Devrim Beyaz

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunuyum. 2016'dan beri serbest editörlük yapıyor, çeşitli internet siteleri ve dergiler için haber ve incelemeler kaleme alıyorum.

Yorum Yap

Exit mobile version