Menu
in ,

Dune Gerçekliği Sınandı: Bilim, Arrakis’te Yaşamı Modelleyerek Çöl Gezegeninde Hayatı Sorguladı

Dune filmi bilim insanlarını da cezbetti. Araştırmacılar, Arrakis gezegeninde yaşamın nasıl olabileceğine dair bir simülasyon geliştirdi.

Dune filmi Denis Villeneuve imzasıyla sinema salonlarına özlenen hareketliliği getirirken bilim insanları da Frank Herbert’ün ünlü roman serisine yeni bir gözle bakmak için kolları sıvadı. Dune Ansiklopedisi’ndeki ayrıntılı tasvirlerden ve kitaplardan yola çıkarak Arrakis gezegeninde yaşamın mümkün olup olamayacağı araştırıldı.

Dune: Çöl Gezegeni, Avrupa’nın önemli bir kısmından yaklaşık bir ay sonra, 22 Ekim 2021’de ülkemizde de vizyona girdi. Şimdiden dünya çapında yaklaşık 300 milyon doları deviren film, ikinci bölümü için de resmi onayı geçen hafta almayı başardı.

Daha önce Alejandro Jodorowsky’nin sinemaya taşımaya çalışıp altından kalkamadığı yapım, David Lynch tarafından 1984’te izleyicilerle buluşturulmuştu. Pek olumlu eleştiriler alamayan Lynch versiyonundan sonra, 2000 yılında bir de mini dizi hazırlanmıştı.

- Reklam -

Şimdi ise Blade Runner 2049, Arrival ve Sicario ile adından çokça söz ettiren Denis Villeneuve imzasıyla yeni bir uyarlama daha beyaz perdeye taşındı. Yapım, gişedeki başarısının yanında eleştirmenlerden de olumlu puanlar almayı bildi.

Dune Gezegeni Arrakis’in İklim Modeli Bilgisayar Ortamına Aktarıldı

Çöl Gezegeni filmi, sadece sinemaseverlerin değil bilim insanlarının da dikkatini çekti.

Bristol ve Sheffield Üniversitelerinde görev alan bir grup bilim insanı, Arrakis adı verilen çöl gezegeninde geçen filmin ne kadar gerçekçi olduğunu anlamak için bir araştırma yürüttü.

Arrakis iklimini simüle eden araştırmacılar, gezegen çöllerinin zorlu ama yaşanabilir olduğunu ortaya çıkardı.

Herbert’ün beklentileri büyük ölçüde karşılayan bir ortam tasavvur ettiğini keşfettik ve bundan çok memnun olduk,” ifadelerini kullanan araştırmacılar, “Arrakis’in büyük kısmı, misafirperver olmasa da gerçekten yaşanabilir,” görüşünde karar kıldı.

Modele Arrakis atmosferinin bileşenleri de dahil edildi. Bulgulara göre kurgusal gezegenin atmosferi daha az karbondioksit içeriyordu ama yine de Dünya’nın verilerine epey benziyordu.

Buna benzer modellemelerin oluşturulmasının geniş bir zaman aldığını belirten bilim insanları, Arrakis simülasyon için üç hafta harcadıklarını kaydettiler.

“Gerekli tüm verileri yükledikten sonra arkamıza yaslandık ve bekledik. Bulduğumuz şey beklemeye değdi.”

Frank Herbert’ün Arrakis Tasviri, Simülasyon ile Uyuşmayan Noktalara Sahip

Kitap serisi ve film uyarlaması, yakıcı güneşin altında ıssız kum ve kayalık arazilerin yer aldığı bir gezegeni işliyor. Fakat kutup bölgelerindeki Arrakeen ve Carthag şehirlerine yaklaştıkça iklim daha misafirperver bir hâl alıyor.

Bununla birlikte araştırmacılar, hazırladıkları simülasyonda daha farklı bir hikâye elde etti. Geliştirilen Arrakis modelinde tropik bölgelerdeki en sıcak aylarda hava sıcaklığı 45 dereceye ulaşırken, en soğuk aylarda 15 derecenin altına düşmüyordu. Bu koşullar da Dünya’yla oldukça benzeşiyordu. Yani kutupların aksine tropikal bölgeler yaşamaya daha elverişliydi.

Kitap serisi, Arrakis’te yağmur yağmadığını kaydetse de simülasyon yaz ve sonbaharda sadece yüksek enlemlerde, dağlarda ve platolarda çok az miktarda da olsa yağış olduğunu ortaya çıkardı.

Frank Herbert’ün kitapları ayrıca kutup buzullarının en azından kuzey yarımkürede var olduğundan söz ediyordu. Oysa bilim insanları, yaz sıcaklıklarının kutuplardaki buzları eriteceğini ve kışın buz örtüsünü yeniden oluşturacak kar yağışının olmadığını ortaya koydu.

Dune Kitapları ve Filmlerinin Aksine, Tropik Bölgeler Arrakis’in En Yaşanabilir Alanları

Araştırmayı gerçekleştiren ekip, “Kitabın ve filmin aksine, tropik bölgeler en yaşanabilir alanlar gibi görünüyor,” şeklinde görüş bildirdiler.

Arrakis’teki çoğu insanın yaşadığı orta enlemler ise aslında sıcaklık açısından en tehlikeli bölgelerdi. Bulgular, ovalarda aylık ortalama sıcaklıkların genellikle 50-60 derecenin üzerine çıktığını gösterdi. Bilim insanları, Bu tür sıcaklıkların insanlar için ölümcül olacağını da kaydettiler.

Bunlara ek olarak Arrakis gezegenindeki yaşanılabilir yerlerin haricinde bulunan tüm insansı canlıların, bedenlerini serin tutmak ve vücut nemini kontrol altında tutabilmek için özel tasarlanmış giysiler giymeleri gerektiğini belirttiler.

Bulgulara göre Arrakeen ve Carthag gibi şehirler, yaz aylarında son derecede sıcak, kış aylarında ise acımasız, soğuk havalara sahne olmalıydı. Söz konusu şehirlerin simülasyonu, aslında Sibirya bölgelerinin daha ekstrem bir versiyonuna işaret ediyordu.

Öte yandan araştırmacılar, Herbert’ün ilk Dune romanını 1965 yılında yazdığını da unutmamak gerektiğini belirtti.

Nobel ödüllü bilim insanı Syukuro Manabe’nin ilk iklim modelini Dune romanının yayımlanmasından iki yıl önce oluşturduğunu hatırlatan araştırmacılar, şöyle devam etti:

“Herbert’ün yarattığı gezegen, 60 yıl sonra bile epey tutarlı görünüyor.”

Siz bilim insanlarının bu tespiti hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.

Kaynak: The Independent

Eda Aydın

1992 yılında Bursa'da doğdum. Radyo, Sinema ve Televizyon Bölümü mezunuyum. Filmler, kitaplar hakkında inceleme ve görüş yazıları yazıyorum. Tanpınar'ı seviyorum.

Yorum Yap

Exit mobile version