Kısa öykülerden uyarlanan filmler görmek nadirdir, bundan daha nadir olansa diziye uyarlanmalarıdır. Gelgelelim bu kural çağımızın en başarılı öykücülerinden biri olarak gösterilen George Saunders için geçerli değilmiş gibi görünüyor. Örneğin, yazarın ilk romanı olma özelliğini taşıyan Arafta, yakın zaman önce on dakikalık kısa bir VR (sanal gerçeklik) filmine dönüştürüldü. Buna ek olarak yazarın The Very Persistent Gappers of Frip adlı çocuk kitabı ve Home isimli kısa öyküsü de uzun metrajlı film olarak izleyicilerle buluşmaya hazırlanıyor. Ama bahsetmediğimiz bir tanesi var ki geçtiğimiz günlerde sessiz sedasız bir şekilde görücüye çıktı.
Geçtiğimiz aylarda Man Booker Ödülü‘ne layık görülen George Saunders’ın Pastoralya adlı derlemesinde yer alan “Deniz Meşesi” (“Sea Oak“) isimli kısa öykü, Amazon tarafından diziye uyarlandı, hatta pilot bölümü yayınlandı bile. Kamera arkasında Atlanta’nın yönetmeni Hiro Murai, kameranın önünde ise Glenn Close (Bernie Teyze), Jack Quaid (Cole), Jane Levy (Min) ve Rae Gray (Jade) gibi isimler bulunuyor. Senarist olarak Saunders’ın bizzat kendisini görmek şaşırtıcı olmadığı gibi rahatlatıcı da.
Delidolu Yayınları’ndan çıkan Pastoralya’nın bu öyküsünden kısaca bahsetmek gerekirse:
İnsanlar her an ölüyor, bazıları Saunders okuyarak, bazıları ise başka sebeplerden. Bernie Teyze ikinci gruba giriyor maalesef. Bir gün evinde bir başına ölüverir ve evini paylaştığı yeğenleri tarafından bulunur. Yeğenlerin hayatları devam ederken iyi niyetli, hayatı boyunca etliye sütlüye karışmamış Bernie Teyze ölümden geri döner, hem de o sevimli ve saf teyzemizden beklemeyeceğimiz isteklerle. Beyaz ışığı görmesine engel olansa “bu dünyada hakkıyla yaşayamamış” olmaktır.
Böylesine iyi kalpli, kendi hâlinde olan Bernie Teyze ne sebeple geri döner? Dizinin senaristi Saunders’ın ta kendisi de olsa öyküsüne sadık kalmış mı? Kalmadıysa yine kendisinden çıkan farklı fikirler nelerdir? Bu gibi soruları merak ediyorsanız dizinin ilk bölümünü Amazon’dan ücretsiz olarak izleyebilirsiniz, fakat ondan önce Niran Elçi’nin çevirdiği öyküyü okumanızı ve birinin ölümünden bir komedi dizisi nasıl çıkar görmenizi tavsiye ederiz.
Yoksa siz hâlâ Saunders okumadınız mı?