Behzat Ç. yeni sezonunun 2. bölümü dün yayınlandı. Yine oldukça heyecanlı ve çabucak biten bir bölüm oldu. Amirimize kavuşmak ne kadar güzel bir his olsa da sezonun bitişine sadece 7 bölüm kaldığı gerçeği üzmüyor değil. Tabii umuyoruz bu bitiş sadece sezon bazında olur ve daha uzun bir süre yeni sezonlarla devam eder.
Buradan sonra yazacaklarım dizinin 2. bölümüyle ilgili spoiler içerecektir, belirtmiş olayım.
Gelelim yeni bölümümüze. İlk bölüm incelemesinde, dizinin başlangıcı için yeterli bir bölüm olduğunu ve ileride daha da güzelleşeceğini belirtmiştim. Neyse ki yanıltmadı. İlkinden çok daha iyi ve aksiyonlu bir bölümle devam etti. Dizinin konusu oturmaya başladı. Yavaş yavaş da değil üstelik. Bölümler 45 dakika olduğu için normal televizyon yapımlarına göre daha bir eli yüzü düzgün ilerliyor. Her ne kadar bölümlerin kısalığından şikayetçi olsak da bu anlamda yakaladığı kaliteyi görmezden gelemeyiz. (Yine de kısa geliyor bölümler!)
Memduh Başgan ve Ercüment Çözer karakterleri bu bölümde bolca göründü. Ercüment neyse de Memduh Başgan yine formundaydı ve kendisini neden sevdiğimizi o kendine has çıkışlarıyla bir kez daha belli etti. İlk bölümde yaşanan cinayetlerin sebebinin de Ercüment olduğu ve Behzat Komiser’i tekrar Cinayet Büro’ya döndürmek için yaptığı kesin olarak anlaşıldı. Daha önce yayınlanmış fragmanlar ve ilk bölüm sonu bunu çok net belli etse de Ercüment Çözer’in ağzından kanlı canlı şekilde sebebini öğrenmek tatmin ediciydi.
Harun, Eda ve Akbaba’nın isimleri de ilk defa geçti. (Umarım yanılmıyorumdur, ilk bölümde duyduğumu hatırlamıyorum çünkü.) Banu’nun (Eda’nın yerine gelen yeni komiser yardımcısı ablamız) Eda’yla ilgili anlattığı kısımlar da oldukça dokunaklıydı. Eh, hemen öncesinde Behzat Başkomiser’i Cinayet Büro’da eskiyi anarken görmek de öyle… Siz ne dersiniz? Özlemişiz be amirim. Ama örneğin Harun ve Cevdet’e ne olduğunu bu bölümde de öğrenemedik. Sezon bitmeden bu cevabı alacağımızı da düşünüyorum.
Tabii yine sıkıntılı sayılabilecek kısımlar yok değildi.
Amirimizin ekibi ben kuracağım diye resti çektikten sonra Cinayet Büro’ya gelen ilk kişiyi kabul etmesi garip kaçabilir. Hatta çoğu izleyici o karakterin ileride bir sorun yaratacağını düşünüyor. Belki yanlış bir karar evet, belki de gerçekten bilgi işlemden gelen Suat Bağcı isimli polis birilerinin adamıdır. Ama hemen ekibe alınışı da Behzat’ın karakter yapısına uygun bir yandan. Anlık ve ani kararlar veren, etrafındakileri bu anlamda şaşırtan ve genellikle doğru ata oynayan bir isimden bahsediyoruz burada. Yılların başkomiseri, e hafif psikopatlık da var. Normal değil mi? Bence öyle. Ama umuyorum bu normallik dizinin ruhuna uygun olur ve bazı şeyleri süre az diye aceleye getirmezler. Game of Thrones’un final sezonundaki hüsran buraya da sıçramasın lütfen.
Yine araba kovalamacası sırasında Behzat’ın adresi almadan evi bulması, hadi o arada aldı ama bize gösterilmedi diyelim, bir anda altındaki vosvosla orada bitivermesi. Çok mu yavan duruyordu? Yabancı dizileri düşünüyorum da, daha beterleri de var. Sanırım pek kafaya takılacak bir durum değil.
Devlet içindeki yapılanmalara da bolca gönderme vardı. Özellikle Memduh ve Ercüment sahnelerinde bu alana ne kadar açık şekilde girdiklerini bir kez daha gösterdiler. Komik olan ne biliyor musunuz? Dizinin yayınlandığı gün internet sansür yasası diyebileceğimiz bir yasa resmi gazetede yayınlandı. Netflix, Blutv gibi internet yayıncılarına da denetim geldi. Bu da amirimizin kara bahtı kör talihi değilse nedir?
Değinmeden geçmek istemiyorum: Ercüment ve Memduh Başgan böyle bir tufaya gelecek adamlar mıydı yahu? Bu bilinmeyen devlet yapılanması kimler çıkacak daha da meraklandırdılar.
Amirimiz bu bölümde de deliliğini gösterdi.
Tavuklarla konuşması, horoza diklenmesi, yine Savcı Esra’yla olan muhabbeti. Behzat’ın tekrar büroya dönüşü ve içten içe bundan mutlu olması sebebiyle savcıyla yaşadığı münakaşaya tanık olduk. Yalnız, ilk bölümde olduğu gibi Esra’yı göremedik.
Yeni karakterlere alışmak zaman alıyor. Yine de ilk bölümdeki kadar yadırgamadım. Figüranlar da kötü değildi. Belli ki onların da bu ısınma turlarına ihtiyacı varmış.
Harun karakterini ve hatta dizide eskiden gözüken ama şu an olmayan diğer karakterleri aramayan bir ben miyim, merak ediyorum? Kabul, eski bölümleri de öyle pür dikkat ve heyecanla beklemiyor, zaman buldukça izliyordum. Belki dizinin içerisine zamanında çokça giremediğim için böyle geliyor. Yine de şu haliyle bile çok güzel kotarmıyorlar mı? (Fakat fragmanda da gösterilen o Akbaba sahnesi de bir an önce yaşansın istiyorum, yalan yok.)
Dizinin ikinci bölümüyle ilgili düşüncelerim kısaca böyle. Peki ya sizler Behzat Ç. 4. sezon 2. bölümü izlediniz mi? Nasıl buldunuz? İlk bölüme kıyasla temposu ve işleyişi nasıldı? Bu bölümde en çok hoşunuza giden kısmı hangisiydi? İncelemede bahsetmemiş olsam da Ezhel’in müzikleri diziye yakışmış mıydı? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da belirtebilirsiniz.
Behzat Ç. 4. Sezon 3. Bölüm Fragmanı İzle
