Menu
in ,

Hogwarts Legacy İncelemesi: Yıllardır Beklenen ‘O’ Mektup Sonunda Geldi

Hogwarts Legacy incelemesi: Harry Potter dünyasının yeni yapımı, oyuncuları bir kez daha Cadılık ve Büyücülük Okulu’na davet ediyor.

Hogwarts Legacy incelemesi ile sizlerleyiz. Harry Potter hayranlarıyla fantastik kurgu sevenlerin ilk günden beri heyecanla bekledikleri yeni Büyücülük Dünyası oyuna tüm detaylarıyla bir bakış atıyoruz.

Harry Potter kitaplarıyla başlayan, ardından filmlerle genişleyen evren çok büyük. Kitaplarını temel alan ünlü seri, yıllar geçtikçe genişledi, yeni nesillere de dokundu ve Büyücülük Dünyası’na ait paylaşılan büyük bir fantastik evrene evrildi.

Bunların içerisinde temel kitap serisi ve özellikle Y kuşağıyla beraber büyüyen ünlü film serisiyle birlikte yakın dönemde izlediğimiz tartışmalı eleştiriler alan ikinci film serisi Fantastik Canavarlar’ı izlemiştik. Öte yandan oyun dünyasında da Hogwarts Legacy öncesinde birçok çıkmış yapım mevcut.

- Reklam -

Hâlihazırda evrene ait her şeyi takip eden büyük sadık kitleye sahip, bunun yanı sıra geçmişte yolu kesişmiş insanlar, günümüzde tanışanlar derken yeni bir oyuna beklenti de eşit oranda arttı. İzlediğimiz fragmanlar, okuduğumuz haberler üzerine de oyun camiasının heyecanı gittikçe büyüdü.

Avalanche Software tarafından geliştirilen açık dünya aksiyon rol yapma oyunu, Büyücülük Dünyası’nın son halkası Hogwarts Legacy, bazı ertelemelerin ardından sonunda oyuncularla buluştu. Bakalım nasıl olmuş?

Hogwarts Legacy İncelemesi: Cadılık ve Büyücülük Okulu’na Davet Geldi!

Hikâye, kitaplardaki olaylardan bir asır öncesinde geçiyor. Tipik bir öğrenci elbette değiliz, zaten bu evrenden aksi de beklenemezdi. Profesör Weasley’den (soyad tanıdık gelebilir) Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu’na onay aldığımızı gösteren mektup alıyoruz. Fakat diğer öğrencilerden farklı olarak beşinci sınıftan başlayacağız.

Bize yolculuğumuzda eşlik edecek kişiyse, Hogwarts Legacy oyunu boyunca da akıl hocamız olacak Profesör Fig. Bu yolculuk beklendiği gibi trenle gerçekleşmiyor. Bazı olaylarla aksiyona hızlıca giriyoruz. Ancak yaşananları sürpriz bozmak istemediğimden anlatmayacağım. Çünkü hem izlemesi keyifli hem de oyunun hikâyesinin ana gizeminin kapısı açılıyor bu girişle.

Sonunda Hogwarts’a ulaştığımızdaysa hangi binaya seçileceğimizi göreceğimiz seremoniye katılıyoruz. Şapka size sorular soruyor, bunlara olmak istediğiniz karaktere göre yanıtlar veriyorsunuz ve sonunda şapka sizin için seçiyor. Fakat isterseniz bu sonucu değiştirebiliyorsunuz. Ben yanıtlarımı baştaki sahnelerin etkisiyle verdim sanırım ve bana Ravenclaw çıktı, değiştirmek de istemedim. Seçeceğiniz binanın büyük bir etkisi yok oyuna, sadece Ortak Salon’unuzun nerede olduğunu değiştiriyor ve oyundaki bazı diyalogları etkiliyor. Keşke daha fazla etkisi olsaydı diyorsunuz. Binalar arasındaki çekişmeler keyifli olabilirdi. Oyunda ayrıca maalesef şimdilik Quidditch de yer almıyor, umarım ileride eklerler.

Beşinci sınıftan başlayınca hâliyle geçmiş yılları kapamak adına hızlı bir eğitimden geçmemiz gerekiyor. Yani bu demek ki önceki senelerin açığını, profesörlerin vereceği ek görevlerle büyüleri öğrenerek kapatacağız. Ve evet, büyüleyici okulun vadettiği öğrenci fantazisi atmosferini iliklerimize kadar yaşıyoruz. Okul zaten en ince ayrıntısına kadar muhteşem dizayn edilmiş. Bırakın görevleri, sırf keşfetmek için okulun her yerini dolaşmak istiyorsunuz. Her anlamıyla büyüleyici!

Bunun yanı sıra birbirinden ilginç, yeni büyüler ve bilgiler öğreneceğimiz karanlık sanatlara karşı savunma, uçma, astronomi, iksir ve bitki bilimi gibi birçok derse katılıyoruz. Gerçekten keyifliler ve okulun öğrencisi gibi hissetmenize ve dünyasına girmenize yarıyorlar. Okul kampüsünde sizi deneyim ve eşyayla ödüllendiren çok zor olmayan fakat keyifli birçok bulmaca var. Zaten gezmek için bahane arıyorken bu bulmacalarla haşır neşir olmak eğlendiriyor.

Ayrıca söylemek gerekiyor ki kampüs görünenin ötesinde gizli bölgeleriyle daha geniş, detaylı. Yani oyun geliştiricileri kısaca sizi Hogwarts’ta geçen fantastik öğrencilik rol yapma oyununu deneyimlemeniz için çok uğraşmışlar.

Hogwarts Legacy, Beklenen Oyun mu?

Eh, Hogwarts Legacy bekleneceği üzere sadece okulda geçmiyor. Birbirinden ilginç dükkanlarıyla Hogsmeade zaten herkesin malûmu. Bunun yanı sıra açık dünyaya sahip oyun gayet büyük. Ancak benim için açık dünyadaki yerleşkeler, girdiğimiz mağaralar vesairenin okulumuzun detaycılığı kadar keyif vermedi. Ama bunun nedeni biraz da okuldaki özenin gerçekten hayret verici olması.

Ana hikâyenin dışında arkadaşlıkla bağlantılı görev serilerimiz de var. Bunlar hikâye açısından diğer yan görevlerden daha detaylı olmalarıyla ayrılıyorlar. Ayrıca bu görevlere diğer öğrenci arkadaşlarımızla birlikte gidiyoruz. Yasak büyüleri keşfediyor ve öğreniyor (bu büyüleri yaptığımızda tepkiyle karşılaşmamak gerçekten üzücü bir eksiklik), komployu ortaya çıkarıyor yahut ejderha kurtarmaya çalışıyoruz. Oyundaki ana hikâye çok yenilik sunmuyor, öyle ahım şahım değil belki, gördüğüm bazı incelemelerde de çok olumsuz olarak eleştirilmiş. Şahsen özel bir yere koymasam bile fena olmadığını düşünüyorum.

Oyunda oldukça fazla yan görev var, bazıları klasik olarak açık dünya oyunlarından alışık olduğumuz şunu götür, burayı temizle gibi basit işler. Eh, bunlar bazen sıkıcı hâle gelebiliyor, ancak oyundaki keşfetme hissi keyifli olduğu için yine de zevk alabilmek mümkün. Dolaşmak için bahane oluyor. Aralarında gayet detaylı ve keyifli olanları da mevcut. Zaten yeni büyü öğrendiklerinizi es geçmeyin, kimisinden de deneyim ve eşya kazanıyorsunuz.

Hogwarts Legacy Oynanışı

Fragmanlarda Hogwarts Legacy’yi izlediğimizde tamam güzel görünüyordu, fakat işin aksiyon mekanikleri vadettiğini verebilecek miydi? Dövüş herkesin kafasındaki soru işaretiydi.

Şunu rahatça belirtebilirim, oyunun dövüş mekanikleri gayet güzel oluşturulmuş. Savaşlar oldukça eğlenceli. Çok fazla büyü var ve bunların her biri farklı işlere yarıyor. Bulmaca çözmek için ışık, görünmezlik gibi büyüler, İhtiyaç Odası’nda yeni eşyalar yaratmak, hayvanlarınızı beslemek için ayrı büyüler olduğu gibi dövüşlerde kullanacağınız rakibi yere vurma, kaldırma ya da hasar büyüleriniz var.

Büyülerin kendine ait renkleri var, bu da ait olduğu kategoriyi gösteriyor. Oyun çoğu büyünüzü kullanmanızı sizden istiyor, örneğin rakibin kalkanı sarıysa, sarı büyü kullanarak kalkanı aşabiliyorsunuz. Ayrıca farklı kombinasyonlar yaparak hasarınızı da artıyorsunuz. Buradaki tek sorun, çok fazla büyünüz olduğu için oyundaki büyü setleri yetmiyor, durmadan baştan düzenlemek zorunda kalıyorsunuz. İhtiyaç Odası, etraftaki nesneleri gösteren büyülerde bazı pratik çözümlere gidebilirlermiş. Ayrıca yanınızda taşıyabildiğiniz eşya sayısı oldukça az, bunu artırma yolu var ancak, bana kalırsa gereksiz olmuş bu şekilde kısıtlamak.

İhtiyaç Odası demişken… kendinize ait istediğiniz gibi döşeyebileceğiniz, eşyalarınızı geliştirebileceğiniz, iksirler yapacağınız odanız var. Bu odada ayrıca büyülü hayvanları besleyebileceğiniz ayrı alanlar var. Yani kısaca oyun içinde apayrı bir oyun ve gerçekten buraya iyi özen göstermişler. Kendimi İhtiyaç Odası’yla uğraşırken, hayvanlarımı tararken ve beslerken sık sık buldum. Fragmanlarda oyunlarda gereksiz içerik mi yığmışlar deniyordu ya, o içerik fazlalığı gayet güzel işliyor. Ayrıca etrafta süpürge yahut bineklerle uçmak ayrı keyif, “Bunu da güzel yapmışlar, oha!” dedirtti.

Olumsuz eleştirilecek şeyler çok fazla değil. Ben PS5’te deneyimledim. Özellikle PS5 ve PC’de oynayanlarda bazı performans sorunları yaşayanlar gördüm. Şahsen bende gayet iyi çalışıyordu oyun. Yahut birisiyle konuşurken durduk yerde gitmesi gibi sorunlar yaşayanlar olmuş. Kendim sorun yaşamasam bile, bunları belirtmekte fayda var. Bunun yanı sıra yüz animasyonları gerçekten böyle özenli bir oyun için zayıf kalmış. Düşman çeşitliliği de az. Özellikle Büyücülük Dünyası’nın zenginliği düşünüldüğünde, burada böyle az çeşitlilik görmek şok edici oldu diyebilirim.

Hogwarts Legacy Hakkında Son Sözler

Piyasaya çıktıktan sonra iki hafta içinde 12 milyondan fazla satan oyun rekorlar kırdı ve önemli gelir elde etti. Bu bile oyunun kitlesinin büyüklüğünü gösteriyor. Tabii ki birçok oyuncunun Hogwarts Legacy oyunundan övgüyle bahsetmesi ve kulaktan kulağa yayılması da bunun sebebi. Açık dünyada geçen Harry Potter rol yapma oyunu, insanları heyecanlandırıyor ve birçok yönüyle keyif de verince ortaya böyle bir başarı çıkıyor dersek hatalı olmaz.

Bilhassa Hogwarts’ta gezmesi keyifli, özenli tasarlanmış. İhtiyaç Odası’ndan süpürgeyle gezmeye, dövüş sistemine kadar keyifli bir oyun. Hikâyesinin ortalama olması, olası bazı teknik sorunlar (ki hiçbiri giderilmeyecek seviyede değil), az düşman çeşitliliği oyunun keyfini baltalayacak cinsten değil. Evrenin sevenlerini zaten içine alacaktır, fakat fantastik oyun sevenlerin de şans verebileceği, beklentileri karşılayan iyi bir oyun olmuş Hogwarts Legacy.

Siz de Hogwarts Legacy hakkındaki yorum ve eleştirilerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, oyun dünyasından daha fazla içerik için bizleri Google News’ten takip edebilirsiniz.

Cem Altınışık

1993 yılında Ankara’da doğdu. Çocukluğunun bir kısmını İzmir’de geçirdi ve şu an İstanbul'da yaşamakta. Psikoloji bölümünde eğitim gördü. Edebiyat, sinema, bilgisayar oyunları, müzik ilgisi ve bunları paylaşma sevgisiyle çeşitli kültür-sanat sitelerinde yazdı.

Yorum Yap

Exit mobile version