Yeni bir kuramsal çalışma, kütleçekimin kökeninin entropiden kaynaklanabileceğini öne sürerek kuantum mekaniği, geometri ve istatistiksel fizik arasındaki derin ilişkilere yeni bir bakış açısı getiriyor.
Araştırma, Ginestra Bianconi tarafından geliştirildi ve Physical Review D dergisinde yayımlandı. Bianconi, Londra’daki Queen Mary Üniversitesi’nde matematiksel fizik alanında çalışmalarını sürdürüyor.
Çalışmada, kütleçekimi ile kara deliklerin termodinamik özellikleri arasında daha önce ortaya konmuş bağ, kuantum bilgi kuramı ışığında yeniden ele alınıyor. Bianconi’nin çalışması, özellikle kuantum bağıl entropi (quantum relative entropy – QRE) kavramı üzerine inşa edilmiş durumda.
Kuantum Bağıl Entropi ve Uzayzaman Sürekliliğinin Geometrisi Sorgulanıyor
Kuantum bilgi kuramının temel bileşenlerinden biri olan kuantum bağıl entropi (QRE), iki kuantum durumu arasındaki bilgi farkını ölçüyor. Bianconi, uzayzamanın metriklerinin kuantum operatörler olarak düşünülebileceğini ve bu metriklerin uzayzamanın kuantum durumunu kodladığını ileri sürüyor.
Buna göre kütleçekimi etkisinin eylem fonksiyonu; uzayzaman geometrisiyle tanımlanan metrikle, içinde bulunan madde alanlarıyla tanımlanan metrik arasındaki QRE farkına dayanıyor.
Ortaya konan yaklaşım, John Wheeler‘ın, “Madde uzaya nasıl eğileceğini söyler, uzay da maddeye nasıl hareket edeceğini,” şeklindeki ünlü ifadesine gönderme yapıyor. Ancak bu formülasyon, bu ilişkiyi matematiksel olarak daha açık hale getirmeyi hedefliyor.
Karanlık Enerjinin Doğasına Dair Yeni İpuçları Yakalanabilir
Teori, QRE kavramını bozonlara da uygulanabilecek şekilde genişletilmiş Dirac-Kähler formalizmine adapte ediyor. Dirac-Kähler yaklaşımı, diferansiyel formlar aracılığıyla fermiyonları geometrik bir biçimde tanımlamak için kullanılıyor ve spinor ile tensör tanımlarını tek bir çerçevede birleştiriyor.
Düşük enerji ve düşük uzayzaman eğriliği (düşük etkileşim) rejiminde, Bianconi‘nin formülleri Einstein’ın genel görelilik kuramındaki klasik denklemlere indirgeniyor. Ancak bu rejimin ötesinde, değiştirilmiş Einstein denklemleri yeni bir alan olan G-alanı (G-field) ile ifade ediliyor. Bu alan, sıfır olmayan ve enerji yoğunluğuyla ilişkili olan bir kozmolojik sabiti ortaya çıkarıyor.
Kozmolojik sabit, evrenin hızlanan genişlemesiyle ilişkilendirilirken G-alanına bağlı olarak sabit olmayan bir değer alıyor. Bu durum, karanlık enerjinin doğasına dair yeni ipuçları sunabilir.
Kara Delikler ve Bilgi Paradoksuna Yeni Yaklaşım Yolda
G-alanı, kara delik fiziğinde de önemli sonuçlar doğuruyor. Bianconi‘nin ilerleyen çalışmaları, genel görelilikte bilinen Schwarzschild metrik çözümünün yalnızca bir yaklaşım olduğunu, tam çözümün G-alanının etkilerini de dikkate alması gerektiğini gösteriyor.
Bu bağlamda, teori, Hawking ışıması nedeniyle buharlaştığı düşünülen kara deliklerin bilgi kaybı yaşayıp yaşamadığına dair paradoksu açıklamaya katkı sağlayabilir. Schwarzschild kara deliği için öngörülen QRE değerinin alan yasasını (area law) takip etmesi, kara delik termodinamiğiyle tutarlılık gösteriyor ve teorinin daha derin araştırmalara açık olduğunu ortaya koyuyor.
Ginestra Bianconi, kuantum kütleçekimine dair birçok teorinin fenomenolojik yaklaşımlar sunduğunu, ancak kendi çerçevesinin kuantum bilgi ve istatistiksel mekanik ilkelerinden yola çıkarak kütleçekimini anlamayı hedeflediğini vurguluyor. Önceki çalışmaları, daha yüksek dereceli ağların topolojisi, geometrisi ve topolojik Dirac operatörü üzerine olan Bianconi, bu araştırmalara olan ilgisinin bütüncül bir süreklilik taşıdığını belirtiyor.
“Gian Francesco Giudice’nin Before the Big Bang kitabında küçük bir kızın sorduğu, ‘Eğer kitabın evreni anlatıyorsa, beni de anlatıyor mu?’ sorusu beni çok etkiledi,” diyor Bianconi:
“Bu, farklı bilim alanları arasında kurulacak yeni köprülerin bilgiye ulaşmadaki rolünü özetliyor.”
Evrenin Temel Doğasına Açılan Yeni Bir Pencere
Araştırma hâlâ erken aşamalarında. Bianconi, bu kuramı ikinci kuantumlaştırma düzeyine taşımayı ve alanları da operatörler olarak tanımlayarak genişletmeyi planlıyor. Ayrıca teoriden türetilen değiştirilmiş Einstein denklemleri henüz tam anlamıyla çözülmedi. Bu nedenle, klasik kütleçekimi üzerindeki etkilerinin tüm yönleriyle anlaşılması zaman alacak.
Yine de bu yaklaşım, kozmolojik sabit ile ilgili öngörüleri sayesinde, gelecekte deneysel verilerle test edilebilecek hipotezler üretme potansiyeli taşıyor. Yeni çalışma, kuantum kütleçekimi ve evrenin temel doğasına dair yeni bir pencere açabilir.
İlginizi Çekebilir: Egzotik Kuantum Fazı İlk Kez Gözlemlendi
Yeni teori hakkındaki görüşlerinizi yorumlarda veya Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, fizik dünyasından yeni haberler için bizleri Google News ve WhatsApp’tan takip edebilirsiniz.
Kaynak: Physics World
Harika bir anlatı. Kuantum mekaniğinin bilinmezlerine ait doğasına yeni bir yaklaşım…devamını bekleriz.