Yapay zeka, son dönemlerin en popüler ve tartışmalı alanlarından bir tanesi. Nils John Nilsson’ın kitabı “Yapay Zeka: Geçmişi ve Geleceği” bu alanın elli yıllık geçmişini ve temel prensiplerini aydınlatmayı hedefleyen kitaplardan bir tanesi.
Nilsson, yapay zeka disiplininin kurucuları arasında gösterilen bir bilgisayar mühendisi. Hâlen mezun olduğu Stanford Üniversitesi’nde emekli profesör olarak dersler vermeye devam eden yazar, bu alanda henüz Türkçeye çevrilmemiş olan başka kitaplar da kaleme almış.
Eserin tanıtım bülteni ise aşağıda yer alıyor:
Elinizdeki kitap, YZ’nin tarihini aşağı yukarı belli bir zaman sırası takip ederek anlatıyor. Kimi aktörleri ve olayları içermiyor olabilir, ama umuyorum ki hikâyem, YZ’nin başlıca fikirlerini, anlaşmazlıklarını, uygulamalarını, sınırlarını makul biçimde yansıtabiliyordur. Bu işte yer almış şahsiyetlerden ziyade fikirlere ve bunların nasıl hayat bulduğuna odaklandım. Bana kalırsa, YZ tarihini anlamak için, YZ programlarının gerçekte nasıl çalıştığını en azından genel hatlarıyla kavramak önemli.
YZ’nin başlıca hedefi, yani aradığımız o büyük “ödül” nedir? Bana kalırsa Yapay Zekâ, insanların yapabildiği şeylerin çoğunu özellikle de “zekâ” gerektiren şeyleri yapan insan eseri araçlardır. YZ gelecekte pek çok alanda hayatımızda yer alacak gibi görünüyor. İnanıyorum ki günün birinde, YZ araştırmacıları bilinçli olduklarına herkesi inandıracak makineler inşa edebilecek. Bu hayalimizin gerçekleştiği zamanları hayal ederken bazı soruların zihnimizi kurcalamasına engel olamıyoruz: O günler geldiğinde, bu makinelerin bizlerle ve birbirleriyle savaşmasını olanaksız kılacak bir toplumsal düzen kurmayı başarabilecek miyiz? Hatta makineler için, sadece toplumsal açıdan kabul gören hedeflere hizmet etmenin ne anlama geldiğini tanımlamış olacak mıyız? Bu ve benzeri endişeleri hem bilgisayar bilimcileri hem de hümanistler taşıyor. Gelecekte yazarlar, bu maceranın öyküsünü anlatmayı hiç şüphesiz sürdürecek. Günün birinde bu yazarlardan biri, Aristoteles’in düşüncelerinden yaklaşık iki bin beş yüz yıl sonra, “ya bizim emrimizde ya da ihtiyaç halinde kendi işini icra eden” araçlarımızın olduğunu yazabilecek.”
Çevirisi Mehmet Doğan imzasını taşıyan ve Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi tarafından yayımlanan 695 sayfalık çalışma kısa süre önce kitapçılardaki yerini aldı. Konuyla ilgilenen bilim meraklılarına duyurulur.