İnsanları bir şeye ısındırmak için onları tutup hiç bilmedikleri şeylerin ortasına fırlatmazsınız değil mi? Dread Central‘dan Jonathan Barkan da tam olarak bunu söylüyor. İnsanları metal müziğe alıştırmak için Kol Kesici 1500 dinletmek yerine daha hafif ve radyoda çalabilen türden hard rock müzikleri ile başlatmak tabii ki daha mantıklı. Peki korku türüne giriş için Scooby Doo izlemeye ne dersiniz?
Yazarın deyimiyle iş korku türüne geldiğinde kimse nereden başlayacağını bilmiyor. Etrafta yüzlerce korku filmi ve birbirinden farklı onlarca “En İyi 10 Korku Filmi!” listesi var. Yazarsa en güzel yolun en güvenli olan yol olduğunu savunuyor. Eğlenmek için biraz da vardığımız yere değil de yürüdüğümüz yola bakmalıyız.
Scooby Doo‘yu televizyonda gördüğümde hala izlerim. Modern çizimleri çok değişmiş olsa da yazar çocukluğumuzda izlediğimiz eski serinin çizimlerini göstererek aslında üstünde daha önce çok durmadığımız bir açıya değinmiş. Çizgi filmin arka plan çizimleri hoşunuza gidecek kadar karanlık ve korkunç!
Scooby Doo‘nun arka plan çizimlerini eski Disney çalışanı Walt Peregoy yapıyordu. Çalışmaları radikal ve yenilikçi olarak anılıyordu. 1968-71 yılları arasında yaptığı çalışmalarla Scooby Doo evreninin atmosferini yaratan kişi o oldu diyebiliriz. Grubun bu gizemli olayları çözmek için büyülü ve korkunç mekanlara girmesi zaten gerekli olsa da bu harika atmosferi yaratan şey her zaman Peregoy‘un arka planları oldu.
Aşağıda bu örneklerden birkaçını görebilirsiniz. Bir daha sizlere korku türüne meraklı bir kişi nereden başlaması gerektiğini sorarsa ona gönül rahatlığı ile Scooby Doo önerebilirsiniz!
Benzer resimlerden oluşan bir galeriye bakmak isterseniz sizi şöyle alalım. Scooby Doo ve korku üzerine görüşlerinizi bizimle Kayıp Rıhtım Forum üzerinden paylaşabilirsiniz.
