M. İhsan Tatari
Canavarın Çağrısı‘nı sevmiş miydiniz? Hani fantastik, hatta biraz masalsı bir kurgunun altında çok sevdiğimiz bir yakınımızı kaybetmenin neden olabileceği üzüntüyü konu alan ama her şeye rağmen hayata sıkı sıkı tutunmamızı öğütleyen o küçük mucizeyi? Peki ya tüm o şirin çizgilerine rağmen son derece tuhaf, hatta bazen ürkütücü olan Karanlık Güzel‘i? Eğer cevabınız evetse sevineceğinizi düşündüğümüz bir haberimiz var.
Fransız çizer Cyril Pedrosa‘nın 2008 yılında yazıp resimlediği ve kendisine iki önemli ödül kazandıran Üç Gölge adlı grafik roman aşağı yukarı aynı tona sahip, fantastik ve dramayı başarılı bir biçimde birleştiren bir eser olarak çıkıyor karşımıza. Yakın bir arkadaşının çocuğunu kaybedişine şahit olan Pedrosa bundan çok etkileniyor ve bunun üzerine Üç Gölge’yi yazmaya başlıyor. Ve soruyor:
“Çocuğunuzu kurtarmak için neleri göze alırdınız?”
Grafik romanımız anne babasıyla birlikte bir ormanda mutlu bir hayat süren Joachim adlı bir çocuğa gölgelerden ibaret üç atlının dadanmasını konu alıyor. Başlangıçta ufaklığı sadece uzaktan seyredip gitseler de daha sonra her hareketini takip eder oluyorlar ve annesiyle babası onu korumak için ellerinden geleni yapmaya başlıyor.
Üç Gölge | Arka Kapak
Joachim, anne babasıyla birlikte her şeyden uzak, huzurlu ve mutlu bir yaşam sürüyordu.
Ansızın hayatlarına giren gölgeler her şeyi değiştirene dek, bundan böyle hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
Kaçmak ya da boyun eğmek: Amansız bir tehlike baş gösterdiğinde çocuğunuzu korumak için ne yapardınız?
Anne babaların çocuklarını kaybetme korkusu gibi hassas bir konuyu incelik ve empatiyle işleyen Üç Gölge, okuyucuyu alegorilerle bezeli masalsı bir yolculuğa çıkarıyor. Fransa’nın en önemli çizgi roman etkinliği Angoulême çizgi roman festivalinde ödüllendirilen ve yazarına Amerikan National Cartoonists Society çizgi roman ödülünü kazandıran bu fantastik eser, Cyril Pedrosa’nın adını çizgi romanın en önemli isimleri arasına yazdırmasını sağlamıştır.
Yakın bir arkadaşının çocuğunu kaybetmesine tanık olan Pedrosa, bu deneyiminden esinlendiği kitabında; García Márquez ve Borges gibi edebi gelenekleri harmanlayarak okuyucuya şiirsel bir dille ulaşıyor. Siyah ve beyazı ustalıkla kullanan çizer, Üç Gölge’de duygu geçişlerini farklı tekniklerle aktararak unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.
Baobab Yayınları tarafından Doğan Şima çevirisiyle dilimize kazandırılan eser 272 sayfalık, koca bir ciltten ve siyah-beyaz çizimlerden oluşuyor.
