Bir tarafta “Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?” ve “Yüksek Şatodaki Adam” gibi kültleşmiş pek çok eserin sahibi Philip K. Dick, diğer tarafta “Solaris”, “Yenilmez” gibi yapıtlarla türe değerli katkılar sağlamış bir başka bilimkurgu üstadı Stanislaw Lem. Peki işler nasıl FBI’a komplo mektupları yazdıracak boyuta geldi?
Philip K. Dick’in eserlerine yansıyan paranoya hepimizin malumu. Yapıtlarında da gerçekliği sürekli sorguladığı kaçınılmaz. Fakat bunların ciddileşip bir soruna dönüşmesi 1974’teki diş ameliyatından sonra aldığı haplarla oluyor. Birbirine paralel iki farklı hayat yaşadığını zanneden yazar, bu hayatlardan birinde Antik Roma İmparatorluğu’ndaki Thomas adlı bir devrimci olduğundan bile bahsediyor.
Ölümüne kadar geçen sekiz yılda, Exegesis adını verdiği 8.000 sayfalık günceye halüsinojenlerle dolu deneyimlerini aktarıyor. Tüm bu paranoyanın kucağında, 2 Eylül 1974’te, aşağıdaki mektubu kaleme alarak Stanislaw Lem’in komünist bir komitenin paravanı olduğunu öne sürmekten de geri kalmıyor.
İşte Philip K. Dick’in Stanislaw Lem Hakkında Yazdığı Mektup
Profesör Darko Suvin’in adresiyle birlikte daha evvel yolladığım bilgi ve kanıtları da mektubuma ekliyorum. Profesör Suvin’le olan ilk iletişimimdir bu. Onunla beraber sıralananlar size daha önce bilgilerini yolladığım, kişisel tecrübelerimle sabit üç Marksisttir: Lem’in resmî Batı acentesi olan Peter Fitting, Fredric Jameson, ve Franz Rottensteiner. İşbu mektubun içeriği BİLİMKURGU ÇALIŞMALARI isimli yayının geniş etkilerini gösteriyor. [1]
Burada olan şey sadece bu bireylerin Marksist olmaları yahut Fitting, Rottensteiner ve Suvin’in yabancı uyruklu olması değil; fakat istisnasız hepsi, kendisi Parti’nin kesinkes üyesi olan, Krakow-Polonya’daki Stanislaw Lem’in komuta zincirine derinden bağlı elçiliklerini temsil ediyorlar (bunu basılı yayınlarından ve hem bana hem de başkalarına yolladığı kişisel mektuplardan biliyorum). Bir Demir Perde Partisi grubunun -Lem muhtemelen bireyden ziyade bir paravan komite; çünkü farklı tarzlarda yazıyor ve bazen kendisine yabancı olan dilleri konuşurken bazen de konuşmuyor- eleştiriyle ve pedagojik makalelerle düşünceleri kontrol edebildiği yüksek mevkilerde yer edinmesi, tüm bilimkurgunun alanlarını ve onun serbest fikir ve görüş alışverişini tehdit eder. Peter Fitting ayrıca Locus ve Galaxy dergilerine kitap incelemeye de başladı. Parti, ağır biçimde Parti odaklı bilimkurgu yapan bir Amerikan yayınevini yönetiyor. Ve size daha önce yolladığım materyalde profesyonel organizasyonumuz olan AMERİKAN BİLİMKURGU YAZARLARI DERNEĞİ’nin hayatî yayınlarını bölmek için giriştikleri bariz eylemleri gösterdim.
Asıl başarıları akademik yazılarda, kitap incelemelerinde ve muhtemelen organizasyonumuz aracılığiyle gelecekteki onurlandırma ve eserleri ödüllendirmede gösterecektir. Ne var ki bence, şu sıralar, Lem’in büyük bir yazar ve eleştirmen olduğuna dair kampanyaların temeli sarsılıyor. Bu kampanya ciddi anlamda bir muhalefetle karşılaşıyor, çünkü Lem’in yaratıcı kabiliyetlerinin abartıldığı ortaya çıkıyor ve Amerikan bilimkurgusu ve Amerikan bilimkurgu yazarlarına yönelttiği şuursuz, aşağılayıcı ve düpedüz cahil saldırıları çok ileri çok hızlı gitti ve Parti’ye inananlar hariç herkesi kendinden uzaklaştırdı (ben de o fazlaca uzaklaştırılanlardanım). [2]
Bu alanımız için elim bir gelişmedir ve eleştirilerimizin ve akademik çalışmalarımızın ve basımlarımızın çoğunluğunun bulunması umudu Krakow-Polonya’daki yüzleri görünmeyen bir grupça büsbütün yönetilmektedir. Ne var ki elden ne gelir bilmiyorum.
Notlar:
[1]. 1973’te kurulan ve Darko Suvin’in editörlüğünü yaptığı dergi. Orj. Science Fiction Studies.
[2]. Lem, Amerikan Bilimkurgu Yazarları Derneği’ni yerden yere vurup bünyesindeki yazarların yaptığı bilimkurgudan için, “Etraflıca düşünülmemiş, zayıfça yazılmış ve daha ziyade macera fikirleriyle veyahut yeni edebî akımlarla ilgileniyor ve kötü yazımla tahta gibi diyaloglar birbirine tutturulmuş,” der; fakat bunları derken P.K. Dick’i tenzih eder. Hatta onunla ve yazımının üstünlüğüyle ilgili bir makale bile düzmüştür: “Şarlatanlar Arasındaki İlerigörüşlü” (A Visionary Among the Charlatans). Bu demeçlerden sonra Lem, 1973’te onur üyesi olarak katıldığı Amerikan Bilimkurgu Yazarları Derneği’nden 1976’da, %70 oyla atılmıştır.
Kaynak: [Enclave]
PKD’ye duyduğum bütün saygı ve hayranlık sıfırlandı.
Philip K. Dick çok sık yalan söyleyen bir insandır. Duygusal açıdan dengesizliğine bağladığım bir durum bu.
Gerçekliği sorgulama denemeleri, artı, en tuhaf ve alakasız ayrıntılar arasında bağlantı kurma yeteneği -ya da laneti-, artı, algıyı bozan halüsinojenik etkide ilaçlar, toplamının sonucu, çarpı, eski-yeni paranoyalar, eşittir, bu mektup
Bana daha çok Lem’in “Amerikan bilimkurgusu PKD harici çöp” lafına sinir olması sonucu yapmış gibi geldi. PKD’nin paranoyaları ve uyuşturucu dönemi bir yana hayatında sevmediği ya da problemler yaşadığı kişiler konusunda inanılmaz derecede çok yalan söyleyen birisi. Burada yaptığında çok daha kötülerini de yapmış. Ki bu yalanlarının hayatını mahvettiğinin farkında olsa da bunu yapmadan da duramaz. Bunun da bu tip bir vaka olduğunu hissetmiştim ilk duyduğumda.
Philip K. Dick çok sevdiÄim bir yazar. Bu mektup olayını ona dair yapılan bir belgeselde izlemiÅtim. Ben de Bay_Karamsar gibi sebebi uyuÅturucu baÄımlılıÄı yüzünden yanan beyni ve öteden beri sahip olduÄu ruhsal sıkıntıları olarak düÅünüyordum.
Anlatsanıza biraz bunları. Bilmiyordum ve çok merak ettim. Forum gıybeti olsun biraz.