Oğuzhan Açıkalın
Çizgi roman kariyeri boyunca Thor, Fantastik Dörtlü ve Wonder Woman gibi pek çok farklı seride çalışan Walter Simonson, sektörde oldukça önemli bir yere sahip. Marvel Comics, DC Comics ve Star Wars evrenleri dahil olmak üzere gümüş ve bronz çağın en etkili çizerlerinden biri olarak tanınıyor.
Walter Simonson kariyerine, bitirme tezi olarak ele aldığı Star Slammers adlı çizgi romanla başladı. İki yıl boyunca üzerinde uğraştığı eserin yazarlığını, çizerliğini, balonlamasını ve mürekkebini tek başına tamamladı. Daha sonrasında DC Comics’te işe başladı. Profesyonel kariyeri boyunca Abrams Books tarafından basılan Hobbit kitapları için illüstrasyonlar yapsa da, geniş çapta tanınmasını sağlayan Manhunter serisindeki çizimleri oldu. Daha sonra bu ünü Marvel Sinematik Evreni’nin Thor 2: Karanlık Dünya filmi için yarattığı Lanetli Malekith karakteri ile daha da arttı. Böylesi bir çizerin herhangi bir seride sadece isminin geçmesi bile okurlarda merak duygusu uyandırmayı başarıyor.
En son yayınlanan Beta Ray Bill serisinin birinci sayısı için verdiği bir röportajda, başarılı bir çizer olmasının ardında yatan üç temel teknikten bahsetti.
Marvel ve DC Çizeri Walter Simonson’dan Çizgi Roman Yapmanın 3 Altın Kuralı
Simonson yeni çizerlerin her şeyden önce yaptıkları işten şüphe duymaları gerektiğini söyledi.
“Yaratmaya çalıştığınız çizgi romanla ilgili bir sorunuz olduğunda – bu yazı ya da çizim ya da renklendirme ya da her neyse – düşünmeniz gereken şey şu olmalı: Bu soruya verdiğim cevabım hikâyemi daha iyi yapıyor mu? Çünkü çizgi romanlarınızda yapmanız gereken şey bu – elinizden gelen en iyi şekilde hikâyenizi anlatmak. Cevabınız ne olursa olsun, hikâyenizi daha iyi hale getirmiyorsa, yeniden düşünmeniz gerekir.”
Daha sonrasında ise açıklamasına referans kullanmanın ne kadar önemli olduğundan bahsederek devam etti. Fotoğrafları ya da internet üzerindeki resimleri kullanarak, yerin çizerin zihninde canlanmasının öneminden bahsetti.
“Gördüğünüz, gerçekten gördüğünüz şey, gözünüzden önce beyninize gidiyor, karıştırılıyor ve kaleminizden geri çıkıyor. Bu yüzden hem gözünüzü hem de elinizi ve bunların beyninizle etkileşimini eğitmeniz gerekiyor. Çünkü ancak bu şekilde hem kendinizi eğitmenizi hem de gelişmenizi mümkün kılabilirsiniz.”
Son olarak çizer olmanın kesinlikle kolay bir iş olmadığından bahsetti. “Çizgi roman zor bir iştir. Buna alışın,” diyerek sayfaların üzerindeki resimlerle bir hikâyeyi anlatabilmenin, okuru tam da aksiyonun ve heyecanın içine çekebilmenin kolayca yapılabilecek bir şey olmadığından bahsetti.
Walter Simonson kariyeri boyunca yaşadığı tüm tecrübeyi bu üç kurala sığdırmayı başararak yeni nesil için yol gösterici olmaya devam ediyor. Onun çizdiği karakterlerden ilham alan birçoğumuz için altın değerindeki bu tavsiyeler, kâğıda değen her kalem darbesine anlam katıyor.
Peki ya sizler çizgi roman okumayı seviyor musunuz? Sizin bir okur olarak çizgi romanlarda en çok dikkat ettiğiniz şeyler nelerdir? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilirsiniz.
Kaynak: Screen Rant
Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.