Stephen King hakkında neler biliyorsunuz? Korkunun usta yazarını daha yakından tanıma zamanı!
1947 Maine doğumlu Stephen King Kara Kule, Esaretin Bedeli, Yeşil Yol gibi nice eseriyle kalbimizde özel bir yere sahip. Kitaplarının çoğu beyaz perdeye uyarlanan yazar, ismini neredeyse her platformda bolca duyurmuştur. Şimdi gelin çağımızın en popüler yazarlarından King’in hayatına birlikte göz atıp onun hakkında bilinmeyenleri öğrenelim.
Stephen King Hakkında Bilmeniz Gereken Bazı Gerçekler
“Kurgu, yalanın içindeki gerçektir.” – Stephen King
30. King’in babası, Donald Edwin King de her ne kadar başarısız olsa da bir yazardı. “Babamın yazdığı hiçbir hikâyeyi görmedim. Annemin dediğine göre onun tonlarca el yazması varmış.” diyor Stephen King. Babası o daha iki yaşındayken evi terk etmiş ve King bir daha onu görmemişti.
29. Birinci sınıftayken derslere sık sık girmemezlik yaptığı için seneyi tekrar etmek zorunda kalmıştır.
28. Bir gün Stephen’ın kardeşi David, aile evinin tavan arasını araştırırken babasına ait olan bir kutu bulur. Stephen’ı çağırır, birlikte kutuyu açarlar ve bütün kutunun korku hikâyeleriyle dolu olduğunu görürler. King’in kutudan çıkardığı ilk kitap H.P. Lovecraft tarafından yazılan The Thing from the Tomb’dur. Bu eser yazarın korku hikâyelerine yönelmesini sağlayan ilk kıvılcım olmuştur.
27. King sürekli olarak bir odaya girdiği ve kurbanın tavandan sarkan bir ipin ucunda sallandığı intihar kâbusu görürdü. Dahası var, bu kâbuslardan üçü mekan olarak tam da yazarın evinde gerçekleşmiştir.
26. Stephen King hikâyelerini yazmaya ve yayıncılara göndermeye 16 yaşında başlamıştır. Her ret mektubu alışında o mektubu duvarındaki çiviye takmış ancak en sonunda o kadar çok ret mektubu almış ki emektar çivi düşmüş. Şans yüzüne gülüp The Glass Floor hikâyesi kabul edildiğinde 19 yaşına gelmişti. Bu eserinden 35$ kazandı.
25. King yalnız bir anne tarafından, oldukça fakir bir evde büyütüldü. İlk yarı zamanlı işi benzin istasyonunda pompacı olarak çalışmaktı, daha sonra da çamaşır temizlemiş, en sonunda da İngilizce öğretmeni olarak çalışmıştır. Ünlü yazar 1971 yılında öğretmenlik kariyerine başladığında yılda 6,400$ dolar kazanıyormuş, 2017 itibarıyla ise artık yalnızca öğretmenlikten yılda yaklaşık olarak 40,000$ kazanıyor.
24. King yedi tane romanını “Richard Bachman” mahlasıyla yayımlamıştır.
23. Rock Bottom Remainders isminde bir rock grubunda gitar çalmıştır. Grubun diğer üyeleri Amy Tan, Mitch Albom ve Barbara Kingsolver’dır.
22. Stephen King eserlerini yazarken hard rock dinler. En sevdiği iki grup AC/DC ve The Ramones’tir. Ayrıca eşi Tabitha ile birlikte Maine’de Zone Radio isimli çoğunlukla rock müzik çalan bir radyo kanalının da sahibidir.
21. Ünlü yazar Boston Red Sox takımının büyük bir hayranıdır. Hatta Fever Pitch (Aşk Kupası) isimli filmde Red Sox taraftarı olarak oynamış ve Tom Gordon’a Aşık Olan Kız isimli Red Sox takımının atıcısını konu alan bir de hikâye yazmıştır. 1992 yılında memleketi Maine eyaletinde yaşadığı Bangor kasabasına beyzbol stadı kurabilmeleri için para bağışlamış ve tek şartı da skor tabelasının o evde çalışırken camdan görebileceği şekilde ayarlanması olmuştur.
20. King’in yazar adayları için en bilinen tavsiyesi şudur:
“Eğer yazar olmak istiyorsanız diğerlerinden daha çok önem vermeniz gereken iki şey var: bol bol okumak ve bol bol yazmak. Bildiğim kadarıyla bu ikisi haricinde sizi hedefinize götürecek kestirme bir yol yok.”
19. King’in eşi Tabitha’nın da birçok romanı vardır, Candles Burning ve Survivor bunlardan sadece ikisi…
18. Film eleştirmeni Roger Ebert bir keresinde King’in anı kitabı olan Yazma Sanatı (On Writing) için, bir başka ilham verici kitap olan The Elements of Style’dan beri yazılmış en samimi kitap olduğunu söylemişti.
17. 1999 yılından Stephen King yolda yürürken bir kamyonet ona çarptı. Bu kazada yazarın sağ bacağı, kalçası ve kaburgaları kırıldı, kırılan kaburgası akciğerini yaraladı ve kafa travması geçirdi. Birkaç ay sonra King’in avukatları aracın eBay’de kanatlanıp uçmasını engellemek ve hurdalıkta parçalarına ayırmak için satın almıştı.
16. IMDb’ye göre ünlü yazarın 22 filmde rolü var. Genellikle kendi kitaplarını temel alan filmlerde cameo olarak gözükmüş.
15. Rolling Stone ve Entertainment Weekly dergilerine verdiği bir röportajında Harry Potter hayranı olduğunu söylemiştir.
14. 1980’lerdeki bilimkurgu toplantılarında Game of Thrones’un ünlü yazarı George R.R. Martin ile poker oynamıştır.
13. Stephen King her zaman alkol ve uyuşturucu bağımlılığıyla yaptığı mücadelelerinde açık olmuştur. Ayrıca kullandığı maddelerden dolayı Kujo isimli romanını yazdığını tamamen hatırlamadığını itiraf etmiştir. Yazarın kokain bağımlılığıyla ilgili derin bir geçmişi var. Onun bu haline dayanamayan ailesi bir müdahale toplantısı düzenleyerek uyuşturucuyu bırakması için onu ikna etmeye çalışmıştır.
12. King çok hızlı ve üretken bir yazardır. 304 sayfalık kitabı Koşan Adam’ı sadece 10 gün içerisinde tamamlamıştır. Gençlik günlerinde üç dört saat içerisinde 2.000-3.000 kelime ya da altı sayfa yazabilen yazar, şu sıralar günde 1.000 kelime yazabiliyor.
11. Stephen King’in, hayatta olup da kitaplarının en çok uyarlaması yapılan yazarlar kategorisinde Guinness Dünya Rekoru bulunmaktadır. Yazarın bir diğer rekoru da New York Times’ın çok satanlar listesine tek seferde dört kitabıyla girebilmesi. Bu rekoru 1995’te Thinner, The Talisman, Skeleton Crew ve The Bachman Books ile elde etmiştir.
10. Kitaplarının uyarlamasını izlemek için sinemaya gittiğinde bu uyarlamanın kitabına tamamen sadık kalmasını beklemediğini söyleyen yazar, “Biliyorum ki filmin seveceğim bir fikri var. Sonuçta bu fikir benden çıktı ve hayatımın bir ya da bir buçuk yılını bunu üzerinde çalışmakla harcadım.” demiştir. Çoğu uyarlamalar hoşuna gitmesine rağmen Stephen King, Stanley Kubrick’in The Shining’ini beğenmediğini söylemiştir. Filmdeki karakterlerden Wendy Torrance’ın canlı bir karakter olmaktan ziyade sadece çığlık attığını ve istediği duyguyu vermediğini hissettiğini söylemiş. Ayrıca ünlü oyuncu Jack Nicholson’ın Jack Torrance performansından da mutlu olmamış. Rolling Stone dergisi sorduğu zaman, “Filmin bu kadar büyük bir hayran kitlesine sahip oluşunu anlayamıyorum,” demiştir.
9. Uçak korkusu olan yazar, imza turlarına çıktığı zaman sıklıkla bir eyaletten ötekine kendi motosikletiyle gidiyormuş.
8. Stephen King’in oğlu Joe Hillstrom King de korku yazarı olmak istemiş ve babasının ismi sayesinde şöhret kazanmamak için de mahlası olarak Joe Hill’i kullanmıştır. Hill’in romanı Boynuzlar, 2013 yılında başrolünü Daniel Radcliffe’in oynadığı film ile beyaz perdeye de uyarlanmıştır. Stephen King’in ikinci oğlu Owen King de bir yazardır ve kardeşinin aksine o “King” soyadını kullanmıştır. Baba ve oğlun birlikte yazdığı Uyuyan Güzeller isimli bir de kitapları mevcuttur.
7. Ünlü yazar en sevdiği televizyon dizisinin Breaking Bad olduğunu söylemiştir. Diğer sevdiği diziler ise The Walking Dead, Sons of Anarchy ve The Americans.
6. Stephen King’in kişisel kütüphanesinde 17,000’in üzerinde kitap bulunmaktadır. Yeni çıkanlar hariç bu kitapların hepsini okumuştur.
5. King bağımsız film yapımcılarına kısa hikâyelerinin telif hakkını 1$’a vermiştir. Bu kitaplar “Dolar Bebekleri” denmiş ve King’in internet sitesinde de uygun olanlar listelenmiş bir vaziyette sergilenmiş. Bağımsız film yapımcılar “Dolar Bebeği Festivali” düzenleyip uyarladıkları filmleri gösteriyorlar. [Konu hakkında daha fazlası için buraya tıklayabilirsiniz.]
4. Ünlü olduğu için çektiği dikkatten mutsuz olan yazar, büyük kalabalıklar tarafından çevrilmekten hoşlanmıyormuş. Bu nedenle de sadece imza törenlerinde imza dağıtıyormuş.
3. O filmi seyircileri gerçekten korkutmuştu ancak çoğu hayranın fark etmediği oldukça travmatik bir sahne vardı: Loser’s Club olarak bilinen gruptaki çocukların orji içerisinde yer aldığı çarpık bir seks sahnesi.
Sahneyi yorumlarken Stephen King şöyle demiş:
“Gerçek anlamda seksüel bir görüşle düşünmüyordum o sahneyi. Kitap çocukluk ve yetişkinliği konu alıyordu. Yetişkinler kendi çocukluklarını hatırlamazlar. Hiçbirimiz çocukken neler yaptığımızı hatırlamayız-hatırladığımızı sanırız, ama gerçekten yaşanıp yaşanmadıklarını hatırlamayız. Sezgisel olarak, Losers tekrar bir araya gelmek zorunda olduklarını biliyordu. Seksüel kısım çocukluk ve yetişkinliği birbirine bağladı. Çocuk kütüphanesiyle yetişkin kütüphanesini birbirine bağlayan camdan tünelin bir başka versiyonu. Ben bu sahneyi yazdığımda zaman farklıydı, o günlerden bugünlere çok şey değişti, bu konularda hassasiyet daha çok arttı.”
Daha sonra da eklemiş:
“Tek bir seks sahnesi hakkında bu kadar yorum gelmesi ama çocuk cinayetleri hakkında çok az yorum gelmesi beni gerçekten şaşırtıyor. Bunun kesin bir anlamı vardı ancak ne olduğu konusunda emin değilim.”
2. Stephen King çocukken, arkadaşlarından birisine beraber oynadıkları bir an esnasında yük treni çarpmış. Ünlü yazarın kazaya dair hiçbir anısı yok. Kaza hakkında bildiği her şeyi annesinden öğrenmiş: Stephen eve yalnız geldiğinde annesi onu çarşaf gibi bembeyaz bir halde bulmuş. King daha sonra olay hakkında şöyle diyor:
“Annem kaza esnasında benim arkadaşıma yakın olup olmadığımı, ben gelmeden önce yaşanıp yaşanmadığını ya da ben eve yürürken kazanın gerçekleşip gerçekleşmediğini bilmiyor. Konu hakkında kendince fikirleri vardır belki de ama dediğim gibi, kazaya dair hiçbir anım yok; sadece kaza hakkında yıllar boyunca bana söylenenler var.”
1. Carrie’nin 1974’te basılmasından beri Stephen King’in kitapları matbaalardan ve ikinci elleri sahaflardan asla eksik olmadı. King korku türünün yazı makinesi olmaya devam ediyor ve görünen o ki, uzunca bir süre daha böyle devam edecek.
Kaynak: Factinate
Gerçekten büyük bir yazar. Eserleri ve hikaye kurguları müthiş seviyede. (Her kitabı için değil.)
Son zamanlarda yeni bir klasiğini beyaz perdeye taşıdılar. Kitabını ben henüz okumadım şahsen.
Filmine gitmeyi çok isterim ama. Başarılı oluyor hikaye olarak. İçine edecek bir yönetmen çekmediği halde
Fragmanını ben bu sitede gördüm. Altına da kitap ve çekilmesiyle ilgili kısa bir not düşülmüş.
Fragman bana güzel geldi. İzleyen arkadaşların yorumunu merak ediyorum.
Kitaplarının konusu ilginç ama hikayelerin sonlarını ve işlenişini hiç sevemedim. Özellikle Kara Kule çok sıradan işlenmişti gibi geldi bana.
Ben özellikle 22/11/63 eserini hayli beğenmiştim, okumayan arkadaşlara kesinlikle tavsiye edebilirim.
Tarih kitaplarında yazılanları okuyabilirsin ama bir süre orada yaşayana dek gerçekten anlaman mümkün değil.
Ä°lk filmi beÄenmemiÅtim açıkçası. Ä°lk filmden çok daha iyi olacaÄını düÅünüyorum . Fragman dediÄiniz gibi güzel olmuÅ bence de. Kitap çok baÅarılıydı zaten. Merakla bekliyoruz bakalım nisanı…
Kitap sonlarıyla ilgili bir problemi olduÄuna katılıyorum. Havada kalıyor hep bir Åeyler
30 gerçeÄin de yarısını bilmiyormuÅum gerçekten.
Bu sansürsüz bir metinde falan mı acaba? Böyle bir bölümü okuduğumuz hatırlamıyorum.