in ,

Galaksinin En Parlak Yıldızlarından Bazıları ‘Vampir’ Gibi Kendilerine Yakın Gökcisimlerinin Kütlelerini Emiyor

Galaksinin en parlak yıldızları arasında anılan Be yıldızları, bir tür ‘vampir’ gibi yakınlarındaki gökcisimlerinin kütlelerini emiyor.

Galaksinin En Parlak Yıldızları 'Vampir' Olabilirler
- Reklam -
- Reklam -

Gökyüzündeki bazı yıldızlar, göründüklerinden çok daha farklı olabilir. Yeni araştırma, bir vampir gibi yakınlarındaki gökcisimlerinin kütlelerini emen Be yıldızlarını ortaya koydu. Yeni çalışma evrendeki en büyük yıldız grubuna dair bazı bilgilerin yeniden gözden geçirilmesine neden olabilir.

Tabiatın içinde gizemli bir hikâye var gibi. Galaksinin en ışıltılı yıldızları, sırlarını gün ışığında saklayarak uzayda dolaşıyor olabilir. Royal Astronomical Society’nin Monthly Notices dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma Samanyolu’ndaki en parlak ve en sıcak yıldızların bazılarının, hızla dönen bir yıldızın bir eşlikçi yıldızdan beslendiği düşünülen ikili sistemlerin aslında üçlü sistemler olabileceğini öne sürüyor. Bu üçlü sistemlerde büyük yıldızın parıltısında gizlenmiş ikinci bir eşlikçi yıldızın olabileceğini gösteriyor.

’Stellar vampirler’ olarak bilinen Be yıldızları, oldukça sıcak, parlak ve mavi tonlarda olan B-tipi yıldızlardır. Bunların özelliği hızlı dönme ve hidrojen atomları tarafından yayılan Balmer emisyonu denilen bir şeyin varlığıdır. Bunun, yıldızın çevresinde dönen bir diskten kaynaklandığı düşünülüyor; ki bu da yıldızın dönerken kendi etrafında kütle kaybetmesinden kaynaklanıyor olabilir.

- Reklam -

Galaksinin En Parlak Yıldızları ’Vampir’ Olabilirler

Bir diğer olası açıklama ise yıldızlararası vampirizm. Yeterince yakın eşlikçi olan daha büyük kütleli bir yıldız, yakınındaki yıldızın kütlesini yerçekimsel olarak emebilir ve bu da daha büyük yıldızı besleyen bir disk oluşturur. Böylece kütledeki büyüme daha büyük yıldızın dönüş hızını artırmaya yarar. Tüm bunlar Be yıldızlarıyla uyumlu olmakla birlikte yakın eşlikçiler nerede olduğu sorusu cevapsızlığını koruyordu.

Yıldızların Gizemli Dansı: Üçlü Sistemler ve Galaksideki ’Vampir’ Yıldızların Sırrı

İngiltere’deki Leeds Üniversitesi’nden astronom Jonathan Dodd liderliğindeki ekip, astrometri olarak bilinen bir teknikle yıldızların zaman içinde gökyüzünde nasıl hareket ettiğini yüksek hassasiyetle izlemeye karar verdi. Böylece eşlikçi yıldızların varlığını ortaya çıkarabilirlerdi. Dodd şunları söyledi:

 “Yıldızın gece gökyüzünde nasıl hareket ettiğini 10 yıllık gibi uzun ve yaklaşık altı aylık gibi daha kısa dönemlerde gözlemledik. Bir yıldız düz bir çizgi üzerinde hareket ediyorsa tek bir yıldız olduğunu biliyoruz, ancak birden fazla varsa hafif bir sallantı veya en iyi ihtimalle bir spiral görürüz.

“Bunu incelediğimiz iki yıldız grubuna uyguladık – B yıldızları ve Be yıldızları – ve bulduğumuz şey kafa karıştırıcı bir şekilde, ilk başta Be yıldızlarının B yıldızlarından daha düşük bir eşlikçi oranına sahip gibi göründüğüydü. Bu ilginç çünkü onların daha yüksek bir orana sahip olmasını beklerdik.”

- Reklam -

Bu nedenle ekip, daha geniş bir ayrım üzerindeki eş yıldızlara dikkat etti. B ve Be yıldızlarının daha geniş yörüngede eş yıldızlara sahip olma oranının yaklaşık olarak aynı olduğunu buldular. Bu, üç yıldız arasındaki kütleçekimi etkileşiminin bir yıldızı Be yıldızına daha yakın bir konuma itmeyeceğini düşündürüyor, ki bu da onun birer birer emilmesine neden olabilir.

Galaksinin En Parlak Yıldızları ’Vampir’ Olabilirler

Ekip, “kayıp” eş yıldızların aslında hiç kayıp olmadığını sonuçlandırdı. Eğer daha büyük eşlikçiler tarafından vampirleştirilmişlerse, tespit edilemeyecek kadar küçük, düşük kütleli ve soluk olabilirler. Özellikle de bozulan bir yörünge sonucu, daha büyük Be yıldızına yakın bir konuma gelmişlerse.

Sonuçlar, galaksimizdeki yıldızların oluşumu, büyümesi ve evriminin yanı sıra ölümlerini de anlamamız açısından ilginç çıkarımlara sahip. Bunun gibi sistemler nötron yıldızları ve kara deliklerin öncüleri olabilir ve hidrojen yakma ömürleri boyunca bu aşırı yoğun, büyük nesnelere çöken bir çekirdek için yeterli kütle kazanabilirler.

Siz bu keşif hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News’ten takip edebilirsiniz.

Kaynak: Science Alert

Ethem Yekta Ulaş

21 yaşındayım ve Güzel Sanatlar Fakültesi'nde okuyorum. Çocukluğumdan beri bir şeyler üretmeyi seviyorum ve farklı alanlarda deneyim kazanmak istiyorum. Tutkum, öğrenme isteğim ve bu alanlarda kendi tarzımı oluşturma çabamla ilerlemeye devam ediyorum.

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Kış Rüzgârları - George R.R. Martin Tamamlanan Sayfa Sayısı

George R.R. Martin, “Kış Rüzgârları” Hakkında: “1.100 Sayfa Yazdım, Daha Yazmam Gereken Yüzlerce Sayfa Var”

Tüylerin Diken Diken Olması Üzerine Yeni Araştırma Yapıldı

Bazı İnsanların ‘Tüylerinin Diken Diken Olmasını’ Nasıl Kontrol Edebildiği Ortaya Çıktı