Ayşenur Ütnü
Anne Bronte, yalnızca iyi bir yazar değil; aynı zamanda jeoloji alanına da ciddi merakı olan bir isimdi. Yeni bir çalışma İngiliz edebiyatının en ünlü yazarlarından Anne Bronte’nin aynı zamanda jeoloji alanındaki ilgisini de gösterdi.
Bronte Kardeşler’in küçüğü olan Anne Bronte, İngiliz edebiyatının kült yazarları arasında yer alıyor. Yazarın ilk romanı Agnes Grey 1847’de Emily Bronte’nin Uğultulu Tepeler romanı ile birlikte yayımlanmıştı. Bir yıl sonra ise ilk feminist romanlardan biri sayılan ikinci kitabı Wildfell Konağı Kiracısı okurla buluştu. Anne Bronte 1849’da, 29 yaşında öldü. Bunlarla birlikte, Anne Bronte kısa ömründe sadece edebiyatla ilgilenmedi. Bir diğer ilgi alanı ise taşlardı.
Bronte, kitaplarının yanında ardında ilgi çekici bir miras daha bırakmıştı. Önceleri yazarın bu parçaları estetik değerleri amacıyla topladığı düşünülüyordu fakat araştırmacılar Bronte’nin gayet bilinçli ve başarılı bir jeolog olduğunu ortaya çıkardı. Aberdeen Üniversitesi’nde Bronte üzerinde çalışma ve doktora yapan Sally Jaspars konu hakkında şu ifadelerde bulundu:
“Jeolojiye olan ilgisini Wildfell Konağı Kiracısı’nda görebiliyoruz. Eserinde, Humphry Davy’nin biliminden ve kitabından doğrudan bahsediyor.”
Jaspars, Bronte Papaz Evi Müzesi’nde sergilenen koleksiyonun analizinde aynı üniversiteden öğretim üyeleriyle birlikte çalıştı. Leeds Üniversitesi’nde de uzmanların ortak olduğu araştırmaya göre, Bronte’nin taşları bir zamanlar mürebbiyelik yaptığı Scarborough’da topladığı düşünülüyor. Ünlü yazarın koleksiyonu, akik, akmataşı gibi parçaların yanında, kırmızı obsidiyen taşının nadir örneğini de barındırıyor.
Anne Bronte Taş Koleksiyonu ile Jeoloji Alanındaki Yetkinliğini Gösteriyor
Araştırmacıların ifadelerine göre, Bronte’nin bölge jeolojisine ait sergilerin de olduğu Rotunda Müzesi’ni ziyaret ettiği düşünülüyor. Sally Jaspars, bu çalışmanın öneminden şu sözlerle bahsetti:
“Bu araştırmayla Anne Bronte’nin koleksiyonu üzerinde ilk defa sistematik bir şekilde çalışıldı. Böylece Anne hakkında bilinenlere, onun bilime hevesli yönünü ve jeolojiye olan bağını eklemiş olduk. Anne Bronte, zamanının bilimsel gelişmelerini takip eden zeki ve yenilikçi biriydi.”
Çalışma, Anne Bronte’nin tesadüfen güzel taşlar toplamadığını ve bilinçli bir şekilde yarı değerli taşları bir araya getirdiğini gösterdi. Koleksiyonun, jeolojik değeri olan taşlardan oluşması, belli bir amaçla bir araya getirildiğini gösteriyor. Bronte’nin koleksiyonu ise taşların tanınması ve toplanması için belli bir yetenek gerektiren bir koleksiyon. Araştırma, Bronte Studies dergisinde yayımlandı.
Anne Bronte ve yazarın jeolojiye olan ilgisi hakkındaki düşüncelerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: The Guardian
Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.