Post-modern hiciv niteliği taşıyan eserleriyle tanıdığımız ve adını en çok da “Damızlık Kızın Öyküsü” (The Handmaid’s Tale) romanıyla bildiğimiz Margaret Atwood’un bir kitabı daha Doğan Kitap tarafından dilimize kazandırılıyor: Nam-ı Diğer Grace.
Atwood romandaki hikayeyi 1843 yılında yaşanan gerçek bir olaydan esinlenerek kaleme almış. İlk kez 1996 yılında yayımlanan eser akıbeti belli olmayan bir cinayet etrafında döner ve cinayete karışan 16 yaşındaki bir genç kızı konu alır. Dişil kötülük ve toplumsal tabakalaşmanın zaruri olumsuz etkilerinden bahseden romanın tanıtımı şu şekilde:
“Şimdi bir aynanın karanlığıdır baktığımız”
19. yüzyıl Kanadası’nda İrlanda göçmeni, 16’lık hizmetçi Grace Marks. Patronunu ve metresini öldürmekle suçlanıyor. Bu vahşi cinayette suç ortağı James McDermott, asılırken bütün suçu bu kızıl saçlı güzele yıkıyor. Basın, Kilise, politikacılar, ahlakçılar, ruhun peşinden koşan İspirtizmacılar, bilinci keşfetmeye çalışan bilimciler el yordamıyla bir “cani”nin portresini tamamlamaya çalışırken, Grace melek mi şeytan mı olduğunu ele vermeyen ifadesiyle hikâyesini müphemliğin sınırında tutmayı başarıyor.
Margaret Atwood gerçek bir olaydan yola çıkarak yazdığı Nam-ı Diğer Grace’te “melek” ve “şeytan” olarak kadın algısıyla inceden inceye dalgasını geçerken, bu edebi Mona Lisa portresiyle 19. yüzyıl bilimini, ahlakçılığını çaresiz bırakıp insan ruhunu, ancak edebiyatın, sanatın görebileceği o derinliğe, suçun toplumsallığının tam ortasına çekiyor.
Tıpkı “Damızlık Kızın Öyküsü” gibi diziye uyarlanan Nam-ı Diğer Grace, 3 Kasım 2017’den itibaren Netflix‘te de yayınlanmaya başlanacak. Orijinal adı “Alias Grace” olan kitabın çevirisi, daha önce Philip Roth ve Irvin D. Yalom gibi bazı değerli yazarların eserlerin çevirmenliğini üstlenen Özden Arıkan tarafından yapılmış.
Kadınların edebiyattaki en önemli temsilcilerinden biri olan Margaret Atwood’un son kitabı, yazarın hayranlarıyla 25 Ekim’de buluşmaya hazırlanıyor.