Edebiyatımızın usta kalemlerinden Ahmet Hamdi Tanpınar’ın en kıymetli eserlerinden birisi de kuşkusuz “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”dür. Bu eseri sinemaya uyarlamak da elbette her babayiğidin harcı değil. Henüz bu konuda ciddi bir adım atılmadı, ancak bu eserden ilhamla yola çıkan başarılı bir kısa filmle karşı karşıyayız.
Sizlere Enstitü’yü takdim edelim. Kendisi tamamen bilgisayar ortamında üretilmiş kısa bir film. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın aynı adlı romanında tasvir edilen Saatleri Ayarlama Enstitüsü eserini canlandırmak için, Türkiye erken cumhuriyet dönemi devlet mimarlığının totaliter tipolojilerinden yola çıkılmış. Söz konusu mimarlığın steampunk ve fantastik bir yorumundan hareketle, yapı olanaksız büyüklükte bir tunç döküm saatin sarkaçlarına ev sahipliği yapacak şekilde tasarlanmış.
Film hakkındaki teknik detayları kendilerinden dinleyelim:
“Enstitü”, Maya’da modellendi ve Lumion’da render edildi. Ses, filme özel düzenlendi. Baştaki taş plak kaydı Safiye Ayla’nın “Zaman Olur ki Ânın Hacle-i Visâlinde”2 yorumundan kısa bir alıntı; diğer tüm ses efektleri ve müzikal düzenlemeler ise lisanslıdır.
Bu film, Boş Bir Oda Kendi Fonksiyonunu Yaratır sergisine3 yapılan davet üzerine ortaya çıktı. Serginin katılımcıları: Ali Paşaoğlu ve Tomris Akın / Alper Derinboğaz, Salon / Aslıhan Demirtaş, Khora Ofis / Bilge Kalfa / Boğaçhan Dündaralp, ddrlp / Burcu Serdar Köknar / Enise Burcu Derinboğaz, Praxis Landscape / Erdem Akan / Ertuğ Uçar / Gamze İşcan, Hâlükâr Mimarlık / H. Cenk Dereli, NOBON / Hayriye Sözen / İpek Baycan ve Şule Ertürk Gaucher, Slash Architects / kpm kerem piker mimarlık / M. Can Tanyeli / Muğlak Standartlar Enstitüsü / Oğul Öztunç ve Atıl Aggündüz, Piknik Works / Onur Kutluoğlu / Ozan Avcı / Özge Çağlayan / Rükneddin Avşar Gürpınar / Sait Ali Köknar / Selahattin ve Pelin Tüysüz, Adapt Architects / SO? / Tuğçe ve Gökhan Kodalak. Serginin kurgusu Bahar Turkay’a, yapımı ise Manifold’a ait.
Şimdi ise sizleri Can Tanyeli’nin hazırladığı bu 4 dakikalık kısa film ile baş başa bırakalım:
Filmi siz nasıl buldunuz? Yorumlarınızı paylaşmayı unutmayın!
Kaynak: manifold
Tanpınar’ın sömürülmeyen nesi kaldı?
İzledim ve beğendim, tasarımdaki ayrıntıların özenli yapılışı ve kaliteli görsel doygunluk çok iyiydi. Bence, Tanpınar’ın ailesi güvendikleri bir senariste bu romanın senaryosunu yazdırsınlar ve bu animasyon grubu aynı kişilerle, mini animasyon dizisini veya uzun metrajlı animasyon filmini yaptırsınlar. Ülkemize, böyle güzel edebi eserlerin animasyon yada film olarak kazandırılma vakti geldi de geçiyor; özellikle de yeni nesil görselliğe aşırı düşkün olduğu için onları kitaplara çekebilmek adına, bu tür kaliteli romanların hayranlık uyandırıcı film-dizi-animasyon yapılarak sinemaya aktarılma zamanı
böylesi felsefi altyapısı olan bir eser için elbette kısa film olarak beklentim yüksek değildi. Lakin bunun kitapla ne ilgisi var gerçekten anlamadım. Hiç beğenmedim.