Mehmet Çakıcı
Yapılan yeni bir keşif, ilhamını Hobbit kitabından alıyor: İşte Beornus honeyi.
J.R.R. Tolkien’in Hobbit kitabında Bilbo Baggins ve yoldaşlarının Yalnız Dağ Erebor’a yolculuğu sırasında tanıştıkları şekil değiştiren savaşçı Beorn’dan ilham alınarak isimlendirilen Beornis honeyi, Kuzey Amerika’da Paelosen dönemle ilgili önemli bilgiler sunuyor.
“Bay Baggins, başarabilirsen ahmaklık etmemeye çalış ve tüm mucizeler aşkına, evinin yüz mil yakınındayken bir daha kürkçü lafını da, post, manto, kürk yaka, manşon ya da ona benzer talihsiz bir lafı da ağzına alma! O bir deri değiştirici. Derisini değiştirir; bazen dev bir siyah ayı, bazen de dev kolları ve koca bir sakalı olan, iriyarı, siyah saçlı bir adamdır.”
Gandalf kitapta Beorn’la tanışmak üzere olan Bilbo’yu böyle uyarıyor. İki formunda da insan üstü güce sahip karakter şimdi paleontologların yeni keşfiyle ölümsüzleştirildi. Paleosen dönemde (65 ile 23 milyon yıl öncesi) yaşayan, dinozorların tükenişinin ardından ortaya çıkan kürklü, geniş çeneli yaratık, Beornus honeyi adıyla literatüre geçti.
Fosili keşfeden bilim insanı Madelaine Atteberry’nin keşif hakkındaki açıklamaları şöyle:
“Büyük bir Tolkien hayranıyım ve Paleosen dönem memelilerini Tolkien karakterlerinden ilhamla adlandırmak da uzun süredir devam ettirdiğimiz bir gelenek.
“Beornus honeyi adını memelinin büyük kütlesi ve aynı dönemde yaşayan akrabalarında görülmeyen büyük dişleri yüzünden seçtim.”
Adını Hobbit Kitabından Alan “Beornus honeyi” Modern At ve Gergedanlarının Atası Olarak Kabul Ediliyor
B. honeyi, condylarth denilen ilkel, dört ayaklı, toynaklı memeliler grubuna ait. Küçük köpeklerle ev kedisi arasında boyutu değişen bu grup günümüzdeki at ve gergedanlar gibi toynaklıların atası. Otobur olan akrabalarının aksine hem et hem ot yemekte kullanılabilen geniş bir çeneye sahip olması Atteberry’ye hayvana Beorn adını vermek için ilham olmuş.
Beorn dışında keşfedilen iki condylarth türü daha var: Miniconus jeanninae ve Conacodon hettingeri. Bu üç tür, dinozorların yok olmasının hemen sonrasında yaşamış ve bilim insanlarının şimdiye kadarki gözlemlerine ters düşen durumdalar.
Geçmiş kanıtlar, memelilerin dinozorlar yok olduktan 320.000 yıl sonra hâlâ iyileşme sürecinde olduğunu, familyanın ayırt edici belirtileri olan pek çok özelliğinin hâlâ ortada olmadığını gösteriyordu. Beorn ve akrabalarıysa durumun farklı olduğunu, condylarth’lar gibi küçük cinslerin bile birden fazla temsil edilecek kadar çeşitlilik gösterdiğini ortaya koyuyor.
Bilim insanları Wyoming başta olmak üzere antik memelilerin evi olan Kuzey Amerika kıtasında yapılacak yeni fosil keşiflerinin, dinozorların tükenmesi sonrası tür çeşitliliğini ortaya çıkartacağını umuyor.
Şimdiye kadar Bubogonia bombadili (karınca yiyenlerin atası) ve Barophagus orc (antik bir kedi türü) başta olmak üzere 12 türe Tolkien karakterlerinden isimler verildi. Yeni keşiflerle adını Tolkien’den alan canlıların sayısı da artacak gibi duruyor.
Siz bu adlandırma ve keşif hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: Live Science
Homo floresiensis de Hobbit olarak anılıyor.