in ,

Yazar Ceyda Kalender’den Kırmızı Güller Çabuk Solar’ın Yolculuğu

Ceyda Kalender, Yazarının Kaleminden köşemizde “Kırmızı Güller Çabuk Solar” serisinin ilk kitabı “Günyüzü Vesikalığı”nın yolculuğunu anlatıyor.

Kırmızı Güller Çabuk Solar: Ceyda Kalender Anlatıyor
- Reklam -
- Reklam -

Ceyda Kalender’in Kırmızı Güller Çabuk Solar serisi, macerasına Günyüzü Vesikalığı ile 2024’ün son aylarında Artemis Yayınları etiketiyle başladı.

Ceyda Kalender’in, “Gerçek yaşamdan ilham alan, bir kadının hayatta kalma mücadelesini anlatan ve hislere odaklanan bir eser,” sözleriyle tanımladığı Kırmızı Güller Çabuk Solar: Günyüzü Vesikalığı romanı, Türkiye’nin 1980’li yıllarına dair etkileyici bir panorama sunmayı hedefliyor.

Kalender, romanın yazım sürecini ve ilham kaynaklarını tüm detaylarıyla Yazarının Kaleminden köşemizde paylaştı.

- Reklam -

Ceyda Kalender’den “Kırmızı Güller Çabuk Solar” Üzerine

2021 senesinde kaleme almaya başladığım Kırmızı Güller Çabuk Solar, benim göz bebeğimdir. Aslında 2019’dan beri aklımda hep bir tarihi-dönem kurgusu yazma fikri dolaşıp duruyordu fakat hem derslerimden hem de kendi deyimimle o ilhamın ipini bir türlü tutamadığımdan, yazı başına geçmem kolay olmadı.

Beni yazıya iten şey, romana konu olan ana kadın karakterle tesadüf eseri tanışmamdır. Her şey, 2020 senesine dayanıyor. Olayın fitilini ateşleyen bir kadın kahramanla, benim kafamdaki taslaklar birleşince, ortaya bugün ellerimizde tuttuğumuz Kırmızı Güller Çabuk Solar çıkmış oluyor.

Her şeyden önce, Kırmızı Güller Çabuk Solar romanı gerçek hayata yakın kaleme alınması açısından mühimdir. Ben, ana karakterlerin hayatıyla beraber; romanımda geçen zamanı, mekânı ve olayları da gerçeğe yakın kurgulamak istedim. Hatta öyle ki, isim konusunda bile büyüklerime danışarak nasıl olabileceğini sorguladım çünkü bana kalırsa içinde gerçek bir ruha ev sahibi yapan hikâyelerin adı bile farklı ve özel olmalıdır.

“Kırmızı Güller Çabuk Solar” İsminin Öyküsü

Eserimin isim annesi anneannemdir bu sebeple. Peki, neden Kırmızı Güller Çabuk Solar? Anneannemin kızlarına söylediği bu sözün temelinde, gençliğin çabucak solup gideceği ve ona kıymet vermemiz, zamanımızı boşa harcamamamız gerektiği saklı esasında. Anneannem, kızlarının gençliğini güllere benzetmiş ve bu benzetme annem aracılığıyla bana ulaşmış. Bakıldığı zaman gençliği diri ve taze güllere benzetmek hoş gibi görünse de solmak, üstelik gençliğin çabucak ellerimizden kayıp gitmesi biraz hüzün vericidir.

Ben, anneannemin bu sözünü kendi romanıma koyarken anlamını biraz değiştirmek istedim. Tabii gençliğin kolayca ellerimizden kayıp gideceği ve kıymet bilme gibi anlamlar da barındırıyor bu cümle fakat romanımda bahsedilen bir diğer anlam, belki de en önemlisi, ana karakter olan Ayten’in bir gonca gül iken yaşadıklarıyla solması, sonrasında yeşererek bambaşka bir kadına dönüşmesidir. Gerçek yaşamdan yola çıkılarak bir romanı kaleme almak zor ancak gerçeğine uygun gitmemek benim aldığım en doğru karar oldu sanıyorum ki. Romanın içerisinde yaşanan olaylar zincirinde son halkaya gelindiğinde, kendi hayal dünyamın ortaya koyduğu umutlu bir son benim içimin daha rahat olmasını sağladı. Çünkü yaşanılan gerçekliğin gölgesinde süregelen bir son yazmış olsaydım, bu hem beni hem de okuru oldukça yıpratan bir sürece dönüşecekti. Üstelik karakterler bile bir noktada mutluluğa ve umuda muhtaç kalmıştı. Dolayısıyla hak edilmiş bir son, gerçekliğe galip geldi.

Kırmızı Güller Çabuk Solar - Ceyda Kalender

“Bir Kadının Yaşama Tutunma Mücadelesi”

Esasında Kırmızı Güller Çabuk Solar, bir kadının tüm duygular tarafından her yandan çekiştirilerek tek başına yaşama tutunma mücadelesidir. Kitabı yazarken en çok zorlandığım şeylerden biri de bu mücadeleyi iyi bir şekilde okura yansıtabilme kaygısıydı. Hem dönemin olaylarını hem de karakterlerin hislerini olabilecek en şeffaf haliyle kaleme almak benim için biraz zor oldu ama karakterlerle kurduğum bağ sayesinde üstesinden geldim. Bu serüveni yazmak tam üç yılımı aldı ve karakterlerle beraber sanki ben de büyüdüm, yeşerdim.

Türkiye’nin sancılı dönemlerinde, 1980’li yıllarda başlayıp 2000’lerin başına kadar uzanan bu romanda; o yılların naftalin kokulu eşyalarına, oyuncaklarına, bilumum yaşanan sarsıcı olaylarına; kâh hüzünle kâh da yüz gülümseten anılarla şahit oluyoruz.

- Reklam -

Hüznün kaynağı, bugün bile yankısını hâlâ duyduğumuz 12 Eylül darbesinden kaynaklanıyor elbette. Ülke için oldukça sarsıcı olan bu döneme romanımda yer vererek o günlerin unutulmasını istemedim. Tabii o günleri yazmak için ya şahit olmak gerek ya da o günlere şahit olan kaynaklardan beslenmek gerektir. Ben maalesef şahit olan tarafta değilim fakat birebir yaşayan insanlarla konuşarak, dönemin önemli olaylarını araştırarak bilgileri toparlayıp romanıma ekledim. Ana karakterlerin o dönemde aldıkları yaraların günümüze kadar ulaşması, geçmişin izlerinin asla silinmeyişi, haksızlıklar, adaletsizlikler ve yaşam kavgası gibi birçok yaşanmışlık bu romanın mihenk taşlarıdır.

“Hislerin Romanı”

Kırmızı Güller Çabuk Solar, öncelikle yaşanılan olayların değil hislerin romanıdır. İnsanın yüreğine dokunmak, onlarda aynı anda birden çok his bırakmak romandaki temel amaçtır çünkü yazarken her bir kelimesi benim yüreğimden süzülüp gelmiştir.

Benim için bu kadar özel olan, yüreğimden süzülüp kaleme alınan bu romanın basımı da özel insanların karşıma çıkmasıyla oldu. Aslında benim bastırmak gibi bir gayem yoktu fakat insan bir noktadan sonra bu kadar önem verdiği, gönül bağı kurduğu bir eseri ellerinde tutmak istiyor sanırım.

Artemis Yayınları’yla yollarımızın kesişmesi de ben bu düşünceler içerisindeyken oldu. Romanımı hakkıyla yayına hazırlayıp, en güzel şekilde avuçlarımın arasına alacağıma emindim onlarla ilk konuştuğum zaman. Öyle de oldu, benim en büyük şansım hem yayınevimin hem çalıştığım insanların; editörümün, çok sevgili yayın yönetmenimizin, grafik tasarımcımın, sosyal medya koordinatörümüzün her birinin işlerine gerçekten değer verip saygı duymasıdır. Buradan bir kez daha onlara teşekkür etme ihtiyacı duyuyorum.

Toparlamak gerekirse; Kırmızı Güller Çabuk Solar, bir dönemin romanından ziyade her dönemin romanı diyebiliriz çünkü yaşanılan olayların büyük çoğunluğu hâlâ bazı insanlar tarafından yaşanmaktadır. Kapalı kapılar ardında, el ayak evlere çekilince her ailenin kendi hikâyesi başlar ve bu roman da birilerinin kapalı kapı ardı, evidir belki, kim bilir?

Ceyda Kalender


Ceyda Kalender’in Kırmızı Güller Çabuk Solar eseri hakkındaki yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazla edebiyat içeriği için bizleri Google News’ten takip edebilirsiniz.

Ayrıca sitemizdeki diğer yazar maceralarına ulaşmak için ise buraya tıklayabilirsiniz.

Konuk Yazar

Siz de Kayıp Rıhtım'da konuk yazar olabilirsiniz!

İletişim: [email protected]

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

King Sorrow - Joe Hill Yeni Roman

Joe Hill’dan Yeni Fantastik Korku Romanı King Sorrow Geliyor

George Orwell İngiltere'de Hatıra Parasıyla Onurlandırıldı

George Orwell’in Mirası İngiltere’de Hatıra Parası ile Onurlandırılıyor