Sezen Ünlüönen‘in üçüncü kitabı Cennetteki İlk Günüm Bir Tık Daha İyi Olabilirdi okurla buluşuyor. Eser, İletişim Yayınları tarafından yayımlanıyor.
Edebiyat yolculuğuna 2017 senesinde İletişim Yayınları’ndan çıkan Kıymetli Şeylerin Tanzimi ile başlayan Sezen Ünlüönen, 2021’de İmtiyaz, yahut Cici Kızlara Bir Roman ile raflardaki yerini almıştı. Aradan geçen üç yılın ardından Ünlüönen yeni kitabı Cennetteki İlk Günüm Bir Tık Daha İyi Olabilirdi ile bir kez daha okurlarıyla buluşuyor.
Cennetteki İlk Günüm Bir Tık Daha İyi Olabilirdi – Sezen Ünlüönen | Arka Kapak Tanıtımı
“Şimdi böyle gevşek gevşek anlattığıma bakma, yine de rahmetli neneciğimin her bayram kestirdiği koçların sırtında Sırat Köprüsü’nü adım adım katederken içim şöyle bir ürpermedi değil. Çocukluktan hatırımda kaldığı kadarıyla gayri ihtiyari üç Kulhu bir Elham’ı hemen çabuk çabuk okuyuverdim ama karşı tarafa ulaşıp da kendimi cennete kabul alanında bulunca şöyle derin bir oh çektim.”
Cennette işler akıl alır gibi değildir. Kimsenin sırrına eremediği ama herkesin farkında olduğu adaletsiz bir durum vardır ortada…
Cennetteki İlk Günüm Bir Tık Daha İyi Olabilirdi, günümüz Türkiyesi’nde orta sınıf sinizmi üzerine zekice yazılmış bir taşlama.
Sezen Ünlüönen, yeni-gençliğin dilini üslubunun bir parçası haline getirerek, absürt-komik bir hikâye anlatıyor. Zamanın ruhuna, alegorik bir anlatı ile mercek tutuyor.
Toplamda 83 sayfadan oluşan eserin editörlüğünü Duygu Çayırcıoğlu, düzeltisini Yağmur Yıldırımay Bayrakçı, kapak tasarımını Seda Mit üstleniyor. Şubat 2024 tarihinde raflardaki yerini almaya başlayan romanın Sandro Botticelli‘nin Primavera adlı çalışmasından bir kesit kullanılıyor.
Cennetteki İlk Günüm Bir Tık Daha İyi Olabilirdi – Tadımlık
Cennetteki ilk günüm bir tık daha iyi olabilirdi. Zaten Sur’a üflenmesi, haşir, bas, yok efendim amel defterlerinin gelmesini bekle derken sıkıntıdan patlayacak gibi oldum. Yanımda da Vecdi Efendi diye bir adam (Vecdi Bey değil, Vecdi Efendi diye kendi tembihledi) kâh İbrahim suresinden, kâh Kaf suresinden bir ayetler okuyor, durmadan, “Şefaat ya Resulullah!” diye bağırıyor, Arapça bir şeyler mırıldanıp duruyor. Tövbe estağfurullah sınava on dakika kala formül ezberleyen lise talebesi gibi. Yalaka herif! (Ay zaten tövbe estağfurullah ne alaka, bak beni de kendine benzetti, görüyor musun.)
Öte yandan tüm bu sürecin aşağı yukarı Müslümanların öngördüğü gibi ilerlemiş olmasına, yani cennet kapılarının cidden en önce müminlere açılmasına biraz bozulmadım desem yalan olur.
Sezen Ünlüönen‘in yeni kitabı Cennetteki İlk Günüm Bir Tık Daha İyi Olabilirdi hakkındaki görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum‘da paylaşabilirsiniz.
Yeni kitap haberleri için bizleri Google News‘ten takibe alabilirsiniz.
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!