Türkiye’nin İlk Anime Figürü Müzesi: Tutkulu Bir Koleksiyonun Hikâyesi

Türkiye’nin ilk anime figürü müzesi geçen mart ayında kapılarını açmıştı. Aynı zamanda psikoterapist olan Ahsen Özakkaş, bu yolculuğun başlangıç ve gelişim sürecini anlattı.

Ahsen Özakkaş çocukluk yıllarından itibaren anime ve çizgi film tutkusuyla büyüdü. Psikoterapist olarak mesleğini sürdürürken 16 yıl boyunca özenle biriktirdiği 1.257 adet anime figürü, evindeki mekânı aşınca bir müze açma fikri doğdu. Böylece söz konusu koleksiyon ile Türkiye’nin görmüş olduğu ilk anime figürü müzesinin temelini oluşturdu. İşte Bir Otakunun Müzesi bu şekilde ortaya çıktı.

Otaku terimi yaşamının büyük bölümünü anime veya mangalara adayan kişilere veriliyor. Ancak Özakkaş bu terimi seçerken sadece bu türlerdeki hayranlığına odaklanan biri olmadığını vurguluyor. Bu ifade koleksiyonerlikle ilgilenirken aynı zamanda farklı ilgi alanlarına da sahip olabileceğini gösteriyor.

Türkiye’nin İlk Anime Figürü Müzesine Giden Yol: Tutkunun Başlangıcı

Psikoterapist kimliğiyle çalışmalarını sürdüren Özakkaş, 16 yıl boyunca dünyada nadir bulunan figürleri tek tek biriktirdi. Bazıları ise sınırlı sayıda üretildiği için koleksiyonun değerini artırdı. Özellikle büyük ve detaylı figürler özenle ve uzun bir süreç sonunda tamamlanabildi. Örneğin One Piece’in Hasır Şapkalı Luffy’sinin 178 santimetrelik gerçek boyutlu figürü, parça parça 4 ay gibi bir sürede toplandı.

Anime figürlerinin sadece çocuklara değil yetişkinlere de hitap ettiğini belirten Özakkaş, müzenin haftanın altı günü 12.00 ile 19.00 saatleri arasında ziyaret edilebileceğini belirtiyor. Bir Otaku’nun Müzesi, Beyoğlu’nda İstiklal Caddesi üzerinde yer alıyor ve bu koleksiyonu ziyaret etmek isteyenler için kapılarını açık tutuyor.

Özakkaş, “Koleksiyonumun odama sığmamasıyla birlikte, bir müze kurmanın zamanı geldiğine karar verdim” diyerek, müzenin oluşum sürecini anlatıyor. Ayrıca 1.257 figürden oluşan bu koleksiyonunun şu anki değerinin yaklaşık 200 bin dolar civarında olduğunu ifade ediyor.

Koleksiyonculuk ve Terapi: İki Farklı Dünya Arasında Denge

Ancak bu tutkulu koleksiyonun sahibi olarak aynı zamanda terapist olmanın, çocukların ailelerinde bazı önyargılara yol açtığını da dile getiriyor.

“Çocukların aileleri genelde çok önyargılı oluyorlar. Ben burada bir şeye verdiğiniz emeği desteklemek olur amacım. Sadece para verip bir şey biriktirmek değil. Verdiğiniz çaba sonucu bir şeyler elde ettiğinizde aldığınız mutluluğu terapist olarak desteklerim. Bir terapist olarak böyle bir koleksiyonumun olması biraz tuhaflarına gidiyor.”

Ahsen Özakkaş’ın koleksiyonu ve kapılarını açtığı müze, sadece bir anime figürü toplama hikâyesi değil, aynı zamanda tutkunun ve farklı alanlara ilgi göstermenin bir ifadesi olarak da öne çıkıyor. Geçen mart ayında açılan müze, İstiklal Caddesi’nde manga ve anime tutkunlarını bekliyor.

Müzeyi gezme fırsatınız oldu mu? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum‘da paylaşabilir, benzer içerikler için bizi Google News‘ten takip edebilirsiniz.

Kaynak: İHA