Bilim insanları ilk kez mağara tortularından Neandertal DNA’sı çıkartmayı başardı. Antik Çekirdek DNA araştırmaları bütün nüfusu inceleyebilecek kadar genişledi. Antik DNA’lar Neandertal ve Denisovan’ların kemik ve dişlerinden çıkartılıyordu. Gelgelelim, iskelet kalıntıları son derece az olduğu için arkeologlar mağara sedimantlarına, yani tortulara yöneldi.
DNA, hücrede iki yerde bulunuyor: Çekirdek ve mitokondri. Nükleer, çekirdek veya kromozom DNA’sı olarak bilinen ilk tür, her iki ebeveynden de geliyor ve üç milyon eş uzunluğunda. Bütün vücudun kullanacağı protein kodları da bu DNA türünde barınıyor.
Mitokondri DNA’sı ise 16.500 eş uzunluğunda ve sadece mitokondrinin enerji üretmek için ihtiyacı olan kodlara sahip. Ayrıca, Mitokondri DNA’sı sadece anneden alınıyor ve böylece elde edilecek bilgiler de yarıya düşüyor.
Mitokondri DNA’ları bulması kolay ve miktarı çok olduğu için şimdiye kadarki antik insan araştırmalarımızın temelini oluşturuyordu. Şimdiyse Almanya’daki Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nde çalışan Benjamin Vermont ve ekibi, mağara tortularından çekirdek DNA’sı almak için yeni bir teknik geliştirdi. Üç mağarada 150 tortudan çıkartılan çekirdek DNA’ları, Neandertal nüfusunun büyük bir kısmını inceleme olanağı sağlayacak.
Çekirdek DNA Antik İnsanların Evrimini Gözler Önüne Serecek
Benjamin Vernot’un açıklamaları şöyle:
“Çekirdek DNA’sının tortulardan çıkartılan analiziyle antik insanların evrimsel tarihini araştırmak için çok geniş bir alanımız oldu.
“Rusya’daki Chagyrskaya mağarasından çıkartılan tortu örnekleri stratigrafi boyunca her noktadan geliyor. Geçmişte aynı noktada bulduğumuz kemikle de benzer özellikleri var fakat bu örnekler orada yaşamış bütün bireylere ait.”
Chagryskaya’da geçmiş kazılarda bir kemik bulunmuştu, bu kemikten yapılan incelemeler sadece mağaranın kısa bir süreliğine Neandertal’lere ev sahipliği yaptığını açıklıyordu. Yeni örnekler, alındığı tortuyla birlikte incelenerek mağarada kaç kişinin ve ne süreyle yaşadığını ortaya çıkartacak.
Diğer tortu örnekleri de İspanya’daki Galería de las Estatuas mağaralarından toplandı. Bu mağara sisteminde iki farklı grup, 100,000 yıl arayla yaşamıştı. Estatuas’taki nüfus değişiminin Neandertal morfolojisi veya o dönemde yaşanan iklim değişikliğiyle alakalı olduğu düşünülüyordu. Şimdi, farklı dönemlere ait çekirdek DNA’lar incelenerek nüfus değişiminin nedenleri anlaşılacak.
Bilim insanları bu yeni DNA örneği çıkartma konusunun geçmişte insansılara ev sahipliği yapan pek çok alanda kullanılabileceğini ve evrimsel tarihimizin detaylarının aydınlığa çıkacaklarını düşünüyor.
Çekirdek DNA analizi ile ilgili yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizlerle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: Cosmos Magazine
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!