2007 yılında layık görüldüğü Nobel Edebiyat Ödülü’nün yanı sıra daha pek çok ödülün de sahibi olan usta kalem Doris Lessing’in uzun zamandır baskısına ulaşılamayan Argos’taki Kanopus Arşivleri serisi nihayet tamamlanıyor. Bu kitaplar seneler önce de yayımlanmış ancak serinin son kitabı maalesef dilimize çevrilmemişti. Üstelik hatırı sayılır bir zamandır da baskılarına ulaşılamayan serinin beşinci kitabı “Duygusal Ajanlar” şimdi ilk kez okurlarıyla buluşuyor.
Delidolu Yayınları etiketiyle tekrar basılan seri, kimilerince Lessing’in mognum opus’u* olarak kabul ediliyor. Yazar özellikle Altın Defter adlı yapıtında çerçevesini kesin olarak belirlediği feminist çizgisini diğer eserlerinde olduğu gibi Argos’taki Kanopus Arşivleri’nde de bozmuyor ve yarattığı bu koca fantazya evreninde de âdeta ilmek ilmek işliyor.
Güçlü betimlemeleriyle Şikeste ile sıfırdan yaratımına başladığı bu yeni kültür tarihinin son kitabının tanıtım bülteniyse şu şekilde:
İnanmak ya da inanmamak: İşte tüm mesele bu.
Duygusal Ajanlar, 2007 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Doris Lessing’in, fantazi ve felsefeyi harmanlayan politik bilimkurgu başyapıtı “Argos’taki Kanopus Arşivleri” dizisinin beşinci ve son cildi.
Lessing’in, milyonları “yönlendiren” yöneticilere karşı uyarı niteliğindeki bu politik romanı, üstü örtülü şekilde Fransız İhtilali’nden, II. Dünya Savaşı’ndan ve Nazilerin yarattığı yıkımdan bahsederek; sosyo-politik göndermeleri ve hatta yer yer psikosomatik çıkarımlarıyla dikkatleri üzerine çekiyor.
Söylem ve manipülasyonun gücünü ve tehlikesini vurgularken tarihsel gerçekliklerden de ilham alan Duygusal Ajanlar, Niran Elçi’nin pürüzsüz çevirisi ve Delidolu’nun özenli baskısıyla ilk kez Türkçede!
Kanopus’un hükümranlık alanının çok ötesindeki Volyen İmparatorluğu büyük kargaşa içinde. Manipülasyon, yalan, kandırmaca ve “Söylem” sayesinde, yönetim kademesi, halkı köleleştirmiş. Üstelik, bu konuda o kadar yetkinler ki, gözlem için gönderilen Kanopus ajanı Incent bile etkilenmiş, nesnelliğini yitirmiş, gerçeklik algısını kaybetmiş… Şimdi, tedavi ve yeniden yapılanmadan başka çare yok.
Şikeste ile başlattığı “öznel dünya tarihini” Duygusal Ajanlar ile nihayete erdiren Doris Lessing, belagatin gücünü dünya tarihinden örneklerle vurguladığı bu politik bilimkurgu romanında, inanmak ile inanmamak arasındaki o ince çizginin köklerine iniyor.
“Argos’taki Kanopus Arşivleri” serisindeki tüm diğer kitaplar gibi bağımsız olarak da okunabilen bu alegorik bilimkurgu, geçmişten günümüze uzanarak, yer verdiği bazı “söylem” cümleleriyle, siyasi aktörlerin geçen zamana inat hiç değişmediklerini gözler önüne seriyor.
“Çünkü bu Söylemciler biliyorlardı ki, kitlelerin daimi acılarını unutturabilecek gerçek ve hayali düşmanlar bulabilirlerse iktidarda kalabilirlerdi ancak…”
“İmparatorlukların yükselişi ve düşüşü; devrimciler, teröristler, diktatörler ve söylemin gücü… Tüm bunlar, romanda işlenen konuların yalnızca birkaçı. Ama kitabın asıl başarısı, yepyeni bir dünya yaratmasında ve bu dünyaya, her şeyi kucaklayan, istikrarlı bir vizyon sunabilmesinde.” – Daily Telegraph
Dünya’nın farklı bölgelerinde insanlığın farklı farklı gelişmişlik düzeylerine tanıklık eden Lessing’in haliyle bu çok katmanlı politik bilimkurgu şaheserinin sonuncu cildi de yine tüm seri gibi Niran Elçi tarafından dilimize kazandırılmış. Serinin takipçilerine hasretin bittiğini müjdeler ve iyi okumalar dileriz!
* Latince “büyük iş” anlamına gelen bir deyiştir. Yazıldığı gibi okunur. Bu deyiş bir sanatçının en önemli ya da en bilinen eserini, yani başyapıtını belirtmek için kullanılır. Örneğin İlahi Komedya, Dante’nin “magnum opus”udur. – Wikipedia
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!