Son iki yıl kişisel verilerin ihlaline dair pek çok tatsızlıkla geçti. Özellikle Facebook’un Cambridge Analytica skandalı gündemi hayli meşgul etmişti. Hemen ardından kullanıcıların kişisel verilerine erişim konusunda pek çok düzenleme geldi. Elbette -kullanıcıdan yana gözüken- bu düzenlemeler yine de kırılmış güven ortamını onarmak için yeterli değil. Netflix de pastadaki payını almak için adım atmış gibi görünüyor.
Netflix daha önce Love, Death & Robots dizisinin bölüm sıralamasını kullanıcıların cinsel yönelimlerine göre değiştiğine dair iddialarla gündeme gelmişti.
Şimdiyse ortada kanalın da kabul ettiği bir uygulama var. Netflix, mobil kullanıcılarından fiziksel aktivitelerini takip etme ve verilerini depolama izni istiyor.
Durum Twitter’daki BetoOnSecurity adlı kullanıcının attığı Tweet ile fark ediliyor:
https://twitter.com/BetoOnSecurity/status/1154954612438446081
Atılan Tweet sonrası kanaldan şu açıklama geliyor:
“Üyelerimize daha iyi bir deneyim sağlamak için testler yapmaya devam ediyoruz. Bu izin, bir üyenin video oynatma kalitesinin yoldayken nasıl artırılabileceğini görmek için uyguladığımız testin bir parçasıydı. Yalnızca bazı hesaplar üzerinde uygulandı ve şimdilik kullanıma açma gibi bir planımız yok.”
Kullanıcıların hareket halindeyken videoya erişim hızı ne ölçüde değişiyor, bu test gerçekten de hizmet kalitesini iyileştirmek için mi yapılıyor, şimdilik net bir bilgimiz yok. Ancak bu tarz izinlerin uzun süredir kullanıcılar tarafından şüpheyle karşılandığı da bir gerçek.
1997 yılında kurulan Kaliforniya’da ve ilk müşterilerine DVD’lerle ulaşan şirketin geldiği nokta gerçekten de büyük bir başarı hikâyesi. Peki agresif şekilde büyüyen çoğu şirket gibi, Netflix de gözünü daha karanlık yerlere mi dikiyor?
Siz ne dersiniz? Netflix bu testleri sadece daha iyi bir deneyim için mi yapıyor? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum‘da bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Kaynak: The Next Web