Marvel Sinematik Evreni’nin başarısı sağ olsun, bir “sinematik evren” furyası başlamış durumda. Yapımcı şirketler, lisans haklarını ellerinde bulundurdukları markalardan büyük sinema evrenleri çıkarmaya uğraşıyor. The Hasbro gibi dev oyuncak firması bile lisanslı serilerini değerlendirme planları yapıyor. Bu furyanın rüzgârını arkasına alabilmiş The Monsterverse’se, kendinden emin adımlarla sessiz sedasız yoluna devam ediyor.
Evren, insanoğlu yokken dünyaya hükmetmiş dev canavarların, beslendikleri radyasyonun azalımıyla yerkürenin derinliklerine çekildikleri kurmacasına dayanıyor. İlk defa 1954’te beyazperdede boy göstermiş ve 30’u aşkın devam filmiyle Japon sinemasının ikonik canavarına dönüşmüş Gojira -ya da çeviri hatası ismiyle bildiğimiz Godzilla– ve onunla başlattığı dev canavarlı kaijū filmlerini temel alıyor. Godzilla’ya ilham veren bir başka ünlü canavar King Kong’un da evrene dâhil edilmesiyle, sinemanın dev canavarlarının yıldızlar kadrosuna dönüşen evren, şimdilik oldukça iyi gidiyora benziyor.
Serinin ilk filmi, 2014 tarihli Godzilla‘ydı. Film her ne kadar karışık tepkiler aldıysa da gişede toplam 529 milyon dolarlık bir gelir elde etmeyi başarmıştı. Bu sefer King Kong’un başrolde olduğu, 2017 tarihli Kong: Skull Island da benzer tepkiler ve ilk filme denk (566 milyon dolar) gişe başarısı elde etmişti. Önümüzdeki sene, yani 2019 Mart’ının 22’sinde Godzilla‘nın devam filmi Godzilla: King of the Monsters gösterime girecek. İlk Godzilla‘nın aksine bu sefer filme özel tasarlanmış canavarlar yerine, klasik Japon Godzilla’sının ezeli rakiplerinden Rodan (dev pteranodon), King Ghidorah (üç başlı, altın ejderha) ve Mothra (dev güve) yer alacak.
Haberimizin konusu olan ve tüm dev canavar filmi hayranlarınca beklenen Godzilla vs Kong‘un çekimlerinin Atlanta, Georgia’da yapılacağı duyuruldu. Çekimlerin, 1 Ekim 2019 tarihinde başlayıp Şubat ayı dolaylarında bitirilmesi planlanıyor. Gösterim tarihi olaraksa 2020 Mayıs’ının 22’sine işaret edilmiş.
Film, bu iki canavarın beyazperdedeki ikinci karşılaşması. İkili ilk defa, 1962 tarihli Kingu Kongu tai Gojira (King Kong vs Godzilla) filminde kozlarını paylaşmıştı. Godzilla’nın Japonya’ya tekrar dehşet salmaya başladığı dönemde, uzak bir adada araştırma yapan ilaç firması ekibinin King Kong’u keşfetmesiyle yaşanan olayları konu ediniyordu.
Monsterverse evreninin dördüncü halkası olacak filmin konusuysa henüz açıklanmadı. Filmin yönetmeni korku, gerilim ve gizem türlerinde projelere imza atmış Adam Wingard. Öne çıkan işleri arasında You’re Next, V/H/S 1 – 2 ve The Guest yer alıyor. Yönetmen, karakterlerinin yaşadığı travmatik deneyimlerin duygusal yıpratışını göz ardı etmeden, filmin korku, gerilim ve serüven temposunu sağlayabilmesiyle takdir toplamıştı. En son, Netflix için çektiği ünlü manga/anime serisi Death Note’un live-action uyarlamasını ve mockumentary (uydurmaca-belgesel) klasiği Blair Witch Project serisinin son halkası Blair Witch ile önceki işlerinin altında kalan projelere imza atmıştı.
Godzilla vs Kong için verdiği demeçlerde, bu iki efsanevi beyazperde devini çarpıştırırken korku-gerilim filmografisinden edindiği tecrübeleri projeye nasıl yansıtacağının ipucunu vermiş.
Wingard’ın aklında, bu iki muazzam devin karanlık kökenlerini perdeye yansıtma fikri var. 1954 tarihli ilk Godzilla filminin karamsar atmosferini hatırlatarak, Godzilla’nın yaratımında, II. Dünya Savaşı ve atom bombası gibi üzücü olayların yattığını ve karamsar kökenlerine rağmen kitleleri eğlendirebilmeyi de başardığını belirtmiş. Her kesimden insanın seriyi sevip ilgi göstermeye devam etmesini buna bağlıyor. Yönetmenin stili dikkate alındığında bu özellik, tarzıyla da oldukça örtüşüyor gibi.
Yönetmenin kendi tarzını filme yansıtması, Monsterverse serisi için alışılmadık sayılmaz. Şu zamana kadar çekilmiş iki film de yönetmenlerin kendi tarzlarını yansıtan işlerdi. Godzilla’yı yöneten Gareth Edwards, çıkışını yaptığı canavar filmi Monsters’daki gibi dev canavarları olabildiğince az gösterirken insanların durum karşısındaki tepkilerine daha çok odaklanmıştı. Kong: Skull Island’ın yönetmeni Jordan Vogt-Roberts’da video oyunları, Uzakdoğu ve anime kültürüne olan hayranlığını yansıtan bir tarz tutturmuştu. Ne yazık ki, daha Michael Dougherty’nin Godzilla: King of the Monsters’a kendinden ne kattığını izleyemedik. En azından, yönetmen Adam Wingard’da iki efsanevi canavarı çarpıştırırken, etrafa saçtıkları dehşet ve yıkımla filmdeki karakterlere travmatik, izleyiciyeyse bundan keyifli bir deneyim çıkartmayı amaçladığından eminiz.
İlginç bir yapım olacak. Godzilla’ yı seven, Kong’ u sevmeyen biriyim. Yorumlara göre izlemeyi düşünebilirim. Paylaşım için teşekkürler.
Hem Kong hem de Godzilla filmini beğenmemiştim. Ama belli ki gişe tatmin etmiş ve devamı geliyor.
Yanlış tercih ! Godzilla Vs. Mothra olmalıydı o. Çok kınadım gerçekten
Warner brosu sevmeyen bir tek benmiyim
Peki bu iki hayvanın dövüşmesini niye izleyeyeyim diyen tek ben miyim?
Godzilla’yı hiç bir zaman sevemedim. Sanırım bunda, çocukluğumdan beri her sakarlığımda (ki gerçekten çok sakarım!) ablamın “İşte Godzilla geliyor!” demesinin de payı büyük:joy:
Kong’u sevsem de, şimdi bu filmi anlayamıyorum inanın dostlar. Neden izlemeliyim ve neresinden zevk alınır bunun bilemedim. Tabi ki herşey gibi bu da zevkler ve renkler tartışılmaz sözüyle tıkanıyor dudaklarımda ve daha fazlasını söyleyemiyorum. Ama bana kolaycılık ve tükenmişlik gibi geliyor.
-Yeni bir film yapmamız lazım…ne yapsak?
-Kong’u sevdiler!
-Tekrar yapamayız.
-Godzilla’yı sevdiler!
-Tekrar yapamayız.
-Hımm…İkisini dövüştürelim. Böylece şu ikisi karşı karşıya gelse hangisi kazanırdı diye sohnet eden fanları memnun edebiliriz.
-Harika fikir! Çok pirezentaaaabıl
Alınan gücenen olduysa affola🙏🏻