in ,

I Am Not Okay with This 1. Sezon İncelemesi: Netflix’ten Anti Kahraman Hikâyesi

I Am Not Okay with This 1. sezon incelemesi ile karşınızdayız. Charles Forsman’ın aynı adlı çizgi romanından uyarlanan Netflix dizisi hakkında detaylı yorumlarımız sizlerle.

I Am Not Okay With This 1. Sezon İncelemesi
- Reklam -
- Reklam -

Süper kahraman mı yoksa anti kahraman mı olduğuna henüz emin olamadığımız Sydney’nin özel güçlerini keşfedip dizginleyemediği macerasına Netflix mini dizisi I Am Not Okay with This ile konuk oluyoruz. Dizinin 1. sezon incelemesi ile karşınızdayız.

Amerikalı çizgi roman yazarı Charles Forsman’ın yazdığı I Am Not Okay with This, aynı isimli bir yapım olarak Netflix’in yeni gençlik dizisi oldu. Dizinin yapımcılığını Stranger Things ve Duffer Kardeşler’in yapımcıları olan Dan Cohen ve Shawn Levy üstleniyor. The End of F***ing World’ün yaratıcısı Jonathan Entwistle ise dizinin hemen yönetmenliğini hem de senaristliğini üstleniyor.

Netflix kullanıcılarının artık çok alıştığı örneklerden birini daha, bazı kısımlarında özgünlük göstererek tekrar karşılıyoruz. Aramıza 2020’de katılan I Am Not Okay with This, tıpkı 2020’nin kendisi gibi şu ana dek izleyicisine felaketten başka bir şey sunmuyor. İlk sezonunu izlediğimiz, gençlik, dram, fantastik, gizem ve daha birçok türe dahil edebileceğimiz dizi 7 bölümden oluşuyor. Bölüm uzunlukları ortalama 20 dakika olan yapımı bir oturuşta bitirip dehşete düşebilirsiniz.

- Reklam -

Bu inceleme yazısı spoiler olarak kabul edilebilecek kimi ayrıntılara yer veriyor.

I Am Not Okay With This 1. Sezon İncelemesi

Telekinetik Gücün Dehşet Veren Ortaya Çıkışı

Hikâyeye Sydney’in (yazının devamında Syd diyeceğiz) sıradan yaşamını tanımakla başlıyoruz. O kendisini, “17 yaşında, sıkıcı ve beyaz bir kızım. Özel biri değilim,” diye tanıtsa da dizi tanıtımında gösterilen, Syd’in kanla kaplı vücuduyla gece vakti bir sokakta yürüdüğü sahneden onun sıkıcılıktan çok uzak ve özel biri olduğunu anlıyoruz. Syd’in macerasına en yakın arkadaşı Dina ve benim en sevdiğim karakter, Syd’in sonradan tanıştığı Stanley Barber (Stan) dahil oluyor.

Syd, intihar eden babasından sonra aklında bir sürü soru işaretiyle diğer tüm gençler gibi sıradan bir hayat sürmek isteyen bir genç. Pensilvanya’nın küçük bir kasabasına taşınmış olan Syd ve küçük ailesi, buradaki yaşama alışmaya çalışıyor. Syd’in dediğine göre, Pensilvanya’nın güzel bir yeri değilmiş, mısırlı, lahanalı, dandik bir yeriymiş. Düzenli olarak psikologla görüşen Syd, evin tüm sorumluluğunu üstlenen annesi ve sevimli erkek kardeşiyle yaşıyor. İçe kapanık yaşamının kimsenin görmemesi gereken bir yönüyle tanışınca hayatı sıradanlıktan çok uzak bir hale geliyor.

i am not okay with this ending explained 1024x553 1

Syd ile babasının ani intiharına bir sebep bulmak, kontrolsüz gücünü anlamlandırmaya çalışmak ve rutin yaşamına devam etmek arasında hırpalanan bir genç izliyoruz. Diziyi diğer gençlik dizileriyle birleştiren unsurlar, Syd’in okulda hiç popüler olmaması, en yakın kız arkadaşının çok güzel, popüler olması ve ikisini yan yana görenlerin hiçbir ortak nokta görememesi. Syd, kendini bulma, sosyalleşme, cinselliği keşfetme gibi diğer gençlerin uğraştığı sorunlarla ilgilenmek isterken baş edemediği bir güçle tanışıyor: Telekinetik süper güçler!

Düşünce gücüyle maddeleri harekete geçirebilme yetisi anlamına gelen telekinezi birçoğumuzun hayali olabilir. Oturduğumuz yerden yemek yapmayı veya odada yalnızken yatağa girdikten sonra uzak elektrik düğmesini kapatmayı isteriz. Eğer Syd’in telekinetik güçleri de bu gibi işlere yarasaydı böyle bir dizi olmazdı. I Am Not Okay with This, adından da anlaşıldığı üzere, bu güçlerle arası hiç iyi olmayan bir Syd’i izleyici karşısına çıkarıyor. Syd’in güçleri olumsuzluklardan besleniyor. Babasını trajik bir şekilde kaybettikten sonra aniden gelen öfke krizleriyle yaşamaya başlıyor. Kendisini ifade edemedikçe, onu sıkan, boğan durumlarda tepki gösteremedikçe öfkesi içinde gittikçe büyüyen Syd, öfke gösterdiği kişiye, öfkelendiği mekâna bazı zararlar vermeye başlıyor. Maalesef işler çığırından çıkmadan önce durdurmayı da başaramıyor.

Hüzünlü Bakışlarıyla Syd, Mavi Takım Elbisesiyle Stan

I Am Not Okay With This 1. Sezon İncelemesi

I Am Not Okay with This klasik aile ve okul problemleri yaşayan, süper güçleri olan bir gencin konu edildiği klasik bir diziden oyunculuklarının iyiliği yönüyle de ayrılıyor. Dizinin oyunculukları bizi hikâyeye en çok yaklaştıran unsurlardan biri. Syd ve Stan’in uyumuna ilk defa rastlamıyoruz.

- Reklam -

Dizinin en eğlenceli ve başka bir dizide kolayca benzerine rastlamayacağımız karakteri Stanley Barber’i Wyatt Jess Oleff canlandırıyor. Oleff’i daha önce Stephen King’in aynı adlı romanından sinemaya taşınan “It” filminin ikincisinde görmüştük. Dizinin başrol karakteri Syd’i canlandıran Sophia Lillis de It: Chapter Two’daki Beverly Marsh’ı canlandırmıştı. Lillis, başrol oyunculuğunu, kendini keşfedememiş ve zor şeylerle yüzleşmiş genç bir kızı başarıyla canlandırmış. Tehlike sezdiren yüz ifadesine rağmen gönlünüzde taht kuracak tatlılıktaki erkek kardeşine olan bağlılığı çok sıcak hissettiriyor. Küçük kardeş Liam rolündeki Aidan Wojtak-Hissong, oyunculuk yolunda başarılı olacağa benziyor.

Oleff’in keyifli oyunculuğuyla dizi sarkastik bir hava kazanmış. Olağanüstü yavaş açılan araba camı ve mavi takım elbisesiyle onunla tanışmaktan memnun olacağına eminim. Tuhaflıklarıyla dışlanan, “farklı” çocuk imajıyla Stan’in Syd ile başlayan karmaşık ilişkisi başlarda güldüren, ardından düşündüren, sonunda ise başta güzel olan şey gibi hüzünlü hale gelen türden. Dina ve Brad ise yan yana olmalarını istemediğimiz iki yan rolümüz. Dina rolünde izlediğimiz Sofia Bryant ile Brad rolünde izlediğimiz Richard Ellis, yan yana görmekten kimsenin mutlu olmadığı bir çift olarak ilk bölümden karşımıza çıkıyor.

Zamanı Belirsiz Bir Macera

Netflix dizisi

Dizi, anlık olayların çevresinde gelişen kısa bölümlere sahip olduğu için bağlayıcılığı ve akıcılığı çok yüksek. Yayınlanan tüm bölümlerini bir anda izlesek dahi iki buçuk saat civarında süren ilk sezonu, bir film izler gibi izliyoruz. Karakterlerin sürüp giden hayatlarına tam ortasından dahil olduğumuz yapımlarda can alıcı olaylar aniden başlayınca heyecan hep diri oluyor. Giyim tarzlarından, güncel trendlere yer vermemesinden dizinin hangi zamanda geçtiğini tam olarak anlamıyoruz. Diziyi zamansız kılan bu özelliği aynı zamanda atmosferini daha gizemli kılıyor.

Dizinin henüz deneyemediğim bir oyuna ne kadar benzediğine dair oldukça yorum okudum: Life is Strange. Tanıtım videosunu izlediğimde Syd’in oyunun baş karakterine ne kadar benzediğini, oyunun dizidekiyle benzer bir okulda başladığını görebildim. Boyutu çok büyük olan oyunu kısa zamanda deneyip fikrimi başka bir yazıda güncellemeyi çok isterim.

I Am Not Okay With This 1. Sezon İncelemesi

Dizinin atmosferi günceli yakalayan, geçmişten izler taşıyan birçok ayrıntı barındırıyor. Eski arabalar, şimdinin gözüyle bakınca vintage diyebileceğimiz kıyafetlerde geçmişi işaret eden dizi, LGBT bireyler ve feminizm gibi günümüzde de ön planda olan konulara değinmesiyle bugünü yakalıyor diyebiliriz.

Son olarak, dizinin 2. sezon bölümlerinin 2021’de bizimle buluşacağına yönelik hislerim kuvvetli. Fakat Netflix henüz hislerimi destekleyen bir açıklamada bulunmadı. İkinci sezon hakkında bildiklerimiz, kadroya yeni isimlerin katılabileceği ve Stan’in ikinci sezon kadrosunda yer almayacağıyla sınırlı.

Sizler diziyi izlediniz mi? İzlediyseniz nasıl buldunuz? Kayıp Rıhtım Forum’a gelin, yorum ve eleştirilerinizi bizlerle paylaşın.


* Netflix Kütüphanesinde Kaybolanlara: Testi Çözün, En Doğru Dizi Önerisine Ulaşın

Elif Şeyda Doğan

Eylül 1994’te Ankara’da doğdum. İzmir’de büyüdüm. İstanbul'da yaşıyorum. İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Anabilim Dalında doktora yapmaktayım. Öykü yazıyorum. İki kişi olarak CosmicZion Zine (czz) adlı fantastik edebiyat, uzay ve mitoloji fanzinini çıkartmaktayız.

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Justice League Dark: Apokolips War

Justice League Dark: Apokolips War ile DC Animasyonları Ara Verebilir

HBO Max Açılış Tarihi

HBO Max Açılış Tarihinde Değişiklik Yok