Konuk Yazar
Bünyamin Tan, spekülatif kurgunun dikkat çeken konu başlıklarından kendiliğinden yanma vakalarını ele alan yeni kitabı Pirorman’ın doğuş sürecini Kayıp Rıhtım okurları için kaleme aldı.
Kendiliğinden yanma vakaları, bazen doğaüstü veya paranormal unsurlarla ilişkilendirilen gizemli olaylar olarak kabul edilir. Bu tür iddialar genellikle bilimle açıklanamayan veya tam olarak anlaşılamayan faktörlere dayanır.
Kendiliğinden yanma, geleneksel bilimle tam olarak açıklanamayan, doğaüstü bir aura ile çevrili gizemli bir olgudur. Bu tür olaylar, insan vücudundan çeşitli nesnelere kadar çeşitli formlarda ortaya çıkabilir ve bilimle açıklanamayan, sıra dışı bir enerji veya varlıkla ilişkilendirilebilir.
Bazı paranormal araştırmacılara göre, kendiliğinden yanma vakaları, bilimin şu ana kadar keşfetmediği enerji türlerinin veya fiziksel olguların bir sonucu olabilir. Belki de, geleneksel bilim, bu tür enerji formlarını hâlâ anlamaya yetişememiştir ve bu nedenle kendiliğinden yanma olayları, bu bilinmeyen enerji türleri tarafından tetiklenmektedir.
Paranormal açıdan yaklaşanlar, kendiliğinden yanma olaylarını doğaüstü varlıkların müdahalesi olarak yorumlar. Efsanelerde geçen ateş ruhları veya enerji varlıkları, belirli bir nesnenin ya da yerin aniden alev almasına sebep olabilir. Bu varlıkların enerjileri, bilimle ölçülemeyen ve tanımlanamayan bir frekansta bulunabilir.
Bazıları, kendiliğinden yanma vakalarının psişik enerjinin bir sonucu olabileceğine inanır. Özellikle duygusal olarak yüklü anlarda, kişilerin yaydığı enerjinin maddeleri etkileyebileceğini ve bu etkileşim sonucunda kendiliğinden yanma olaylarının ortaya çıkabileceğini iddia ederler.
Kendiliğinden yanma olayları, zaman-mekan paradokslarıyla da ilişkilendirilebilir. Bu teoriye göre, belirli bir anda veya yerde, zamanın ve mekanın normalde algılanandan farklı bir şekilde büküldüğü durumlar, paranormal olaylara neden olabilir. Bu bükülmeler, nesnelerin beklenmedik şekillerde yanmasına yol açabilir.
Kısacası kendiliğinden yanma olayları hâlâ büyük bir bilinmezlikle çevrili durumda. Bilim, bu tür olayları açıklamak için çaba sarf ederken, paranormal yaklaşımlar da bu gizemli olguyu anlamaya çalışmaktadır. Belki de gerçeğin izini sürmek, hem bilimsel hem de paranormal bakış açılarını birleştirmekten geçiyordur. Piroman da bu paranormal fenomene kendince bir bakış açısı getirmeye çalışan bir romandır.
“Piroman”ı Niçin Yazdım?
Son yıllarda Türk edebiyatında korku, bilimkurgu, gerilim, fantazya gibi spekülatif kurgu türünde birçok eser verilmektedir. Bunların birçoğu da bu türlerin edebiyatımızda gelişmesi adına atılmış başarılı adımlardır; çeşitli mecralarda okunup tartışılmakta ve değerlendirilmektedirler. Bu eserlerin kimilerinde çeşitli paranormal veya bilimsel verilere dayalı ögeler de yer almaktadır. Fakat doğrudan paranormal araştırmalara dayalı ve bir fenomeni baştan sona çeşitli yönleriyle ele alan bir kurgu eser eksikliği beni bu minvalde bir roman yazmaya itmiştir.
Kendiliğinden yanma vakalarıyla ilk kez Bilinmeyen dergisi arşivinde karşılaşmıştım. Bu karşılaşma ta lise yıllarıma kadar uzanmaktadır. Bu fenomenin gizemli doğasında başka garip ve açıklaması zor olan veya açıklaması olmayan ateş küreleri gibi daha birçok fenomenle de ilişkili olması gerçekten çok ilginçti. Bir diğer ilginç husus ise uzun bir zaman aralığına yayılmış olan vakaların aynı şekilde geniş bir coğrafi alana yayılmasıydı ve hiçbirisinde de yaşanan olaya herhangi bir açıklık getirilememekteydi. Tabiri caizse şeytani bir şeyler işin içinde gibidir ve o zamandan beri bu vakaların şeytani bir ruh tarafından gerçekleştirildiğine dair bir kurgu eser yazma fikri ise çok sonraları aklımda peydah oldu.
Paranormal araştırmalar, lise yıllarımdan beri ilgimi çekse de onlar üzerine spekülatif kurgu tarzında metinler kaleme almak fikri üniversiteden mezun olduktan sonra aklıma yatmaya başladı. Fakat meyvelerini vermesi akademik araştırmalara kendimi vermiş olduğumdan maalesef gecikti. Fakat artık tüm enerjimi bu araştırmalara ve onları konu alan kurgu metinlere vakfettiğim için ilk romanımı da geçtiğimiz temmuz ayında okurlarla buluşturabildim.
Romanımızın ana karakteri olan Ateş, ta ana rahmine düşmesinden önce ateşle kaderi çizilmiş bir antikahramandır. Doğumu, çocukluk, ergenlik ve yetişkinlik yılları ateşten bir iplikle ilmik ilmik örülüdür. Bir yandan hükmedebildiği ateşin doğasını anlamaya çalışırken bir yandan da makus kaderinin ona tevdi ettiği cinayetleri işlemekle yükümlü bir melundur.
Kendiliğinden yanma vakalarına aşina olan karakterimiz bir yandan da bu paranormal fenomene bir açıklık getirmek için bilimsel araştırmalara gömülürken bir yandan da kendi doğasındaki bu bozukluğu veya laneti anlamak için farklı disiplinlerden insanlardan da yardım almaktadır.
Piroman, paranormal araştırmalar tarihinde üzerinde en çok spekülasyon yapılan bir fenomene Türk anlatı geleneğinden de yararlanarak farklı bir bakış açısı getirmeye çalışan özgün bir romandır. Zaman içerisinde okurlarca üzerinde tartışılarak hakkında layık olduğu hüküm verilecek ve gerekli değerlendirmeler yapılacaktır. Amacım Türk spekülatif edebiyatına yeni ve farklı bir eser kazandırarak bir zenginlik katmak ve meraklılarına keyifle okunası bir edebi eser sunmaktır.
Bünyamin Tan
Piroman hakkındaki yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazla edebiyat içeriği için bizleri Google News’ten takip edebilirsiniz.
Ayrıca sitemizdeki diğer yazar maceralarına ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.
Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.