Japonya’nın “Tarzan”ı Olarak Bilinen Mucize Çocuk Kintaro’nun Dillere Destan Hikâyesi

Kintaro, Japon halk kültürünün ve mitolojisinin en önemli figürlerinden birisi. Bugün sizlere Mucize Çocuk lakaplı bir kahramanın birçok farklı anlatı barındıran hikâyesini aktaracağız.

Mucize Çocuk olarak da bilinen Kintaro, en popüler Japon halk kahramanları arasında yer alıyor. Kintaro, One Piece ve Otogi Zoşi gibi çeşitli anime ve mangalara konu olmuş bir karakter. Mucize Çocuk birçok yönden Japon kültürünün bir nevi “Tarzan”ı olarak anılıyor. Vahşi doğada yetişmesi, çocukluğunda türlü tuhaf yaratıkla savaşarak büyümesi karakterinin önemli özellikleri arasında.

Kintaro hikâyesi, harekete geçiren güçlü etkisi ve kahramanın zenginliğini daima koruyan modern kültür bakış açıları nedeniyle Japon kültüründe oldukça önemli bir yer tutuyor. Edo döneminde; noh, kabuki ve ukiyo-e dünyası Kintaro hakkında geniş bir bilgi yelpazesi aktarıyor. Bu güçlü bilgi, kahramanın sıra dışı maharetlerinin ileri geldiği muhteşem bir yaratıcılıkla örülü olmasıyla dikkat çekiyor.

Kintaro hikâyesinin, evlatlarını güç ve cesaret içerisinde yetiştirmek isteyen ebeveynlerin arzuları sonucunda ortaya çıktığına inanılıyor.

Kintaro Hikâyesi Pek Çok Alternatife Sahip

Bir hikâyeye göre Kintaro, Prenses Yaegiri adında güzeller güzeli bir soylunun ve samuray Sakata’nın çocuğu olarak dünyaya gelir. Babasıyla amcasının arasındaki mücadeleden kurtulmak için Kintaro’nun annesi, Kintoki dağlarında saklanmaya karar verir. Hikâyenin kaynağına bağlı olarak prensesin Kintaro’yu dağda bıraktığı söylenir. Altın Çocuk burada Yama-uba adlı bir adamın himayesine girer. Bir başka versiyona göre ise prenses, dev gibi bir görünüme bürünerek bizzat Yama-uba olmuştur. Kintaro hareketli ve yaşına göre son derece güçlü bir çocuk olur. Öyle ki küçük yaşta bile maharetli odunculara taş çıkaracak ustalıkla ağaç keser, kayaları kırar, ağaçları kökünden söker.

Vahşi doğada yaşayan Kintaro, insanlarla pek az iletişim kurar. Diğer çocuklara patronluk tasladığı söylenir. Ancak ormandaki hayvanlarla arası iyidir. Ayı, geyik, maymun ve yaban tavşanından oluşan bir arkadaş grubu vardır. Kintaro, bu beş hayvanın arasındaki en güçlüsü olduğunu iddia eder. Böylece hayvanlar kimi zaman delikanlının ulağı, kimi zaman aracı olur. Hikâyelerde çocuk, dağda geçen bu yıllar boyunca canavarları alt eden, ayılarla güreş tutan bir kahraman olarak betimlenir.

Kintaro daha sonra Sadamitsu adlı, oduncu görünümlü bir generalle karşılaşır. Sadamitsu, efendisi tarafından orduya asker toplamak için halkın içine gönderilmiştir. Sadamitsu, Kintaro’yu Minamoto-no-Raiko’nun vasalı olarak orduya alır. Kintaro zaman içerisinde güçlenir, zenginleşir. Bir samuray adayı olarak Sakata no Kintoki adıyla nam salar.

Dillere destan iki başarısından ilki, toprakları koruyan efsanevi savaşçılardan oluşan Korkusuz Dörtlü arasında yer almasıdır. Bir diğeri ise Mt Ooe’de yaşayan bir canavarı yenmesidir. Kintaro, daha sonra annesine kentte rahat bir ev inşa eder ve ömürlerini refah içinde geçirirler.

Japon Halk Kültürü ve Sanatında Kintaro

Kintaro’yu anlatan pek çok çizimde çocuğun sadık maymunları kendilerine mutlaka yer bulur. Bunun dışında Mucize Çocuk, ekiyo-e sanatı üslubunca kırmızı renkte betimlenir. Bu tercih, kahramanın gücünü ve özgün niteliklerini ortaya koyar.

Mitoloji ve Japon halk kültürü, gerçek Kintaro olduğu düşünülen Sakata Kintoki ile hikâyeleri tek bir potada eritir. Bu versiyonda Kintoki, Heian dönemindeki Minamoto no Yorimitsu’nun bir hizmetlisidir. Bir samuray olarak güçlenir ve yeteneklerini geliştirir.

Toşidama Sergisi’nde yer alan Utagawa Yoşikazu adlı sanatçının Kintaro betimlemesi için şu ifadeler kullanılır:

“Yoşikazu, Mucize Çocuk Kintaro’yu Yorimitsu’nun uşaklarından biriyle güreşirken resmeder. Kintaro, pek çok Japon kahramanda olduğu gibi efsaneler ve birtakım gerçeklerden ilham almıştır. Kintoki Dağı yakınlarında annesi tarafından büyütülen çocuk, insanüstü bir güce sahip vahşi bir kimsedir. Ayılarla güreşir, ağaçları yerinden söker, hayvanlarla arkadaşlık kurup konuşur. En yakın arkadaşlarından biri de maymundur.

“Yoşikazu, kahramanın samuray Minamoto no Yorimitsu tarafından keşfedildiği ânı da resmetmiştir. Genellikle kırmızı ile gösterilir. Sadık maymunları ve baltası, tablonun arka planında kaybolur. Annesi sol taraftaki panele yerleştirilmişken Yorimitsu sağ taraftadır.”

Kintaro modern Japon kültüründe kendisine kitaplarda, mangalarda, heykel, animasyon ve modern kültürün diğer alanlarında yer bulur. Örneğin Mortal Kombat adlı video oyun, Mucize Çocuk’la güçlü bir paralellik kurar. Dolayısıyla Kintaro; eski noh, kabuki ve ukiyo-e dünyalarında nasıl kabul görüyorsa aynı şey animeler, mangalar ve bilgisayar oyunlarından oluşan yeni dünyada da geçerlidir. Her iki dünya da Mucize Çocuk’un iktidarı ve önemi vurgulanmaktadır.

Zamana Meydan Okuyan Bir Kahraman

Elbette Japon halk kültürünün doğasına bakarak Kintori’nin çocukluğuna dair çeşitli bakış açıları üzerine konuşmak mümkün. Kimi hikâyelere göre kahramanın annesi, ona bizzat bakmış ve büyük bir özenle yetiştirmiştir. Diğer bilgilere göre ise annesi, bir aile tartışması sonrasında çocuğu alarak dağlara kaçmıştır. Böylece Kintaro ve annesi, o bölgenin zorlu koşullarında hayatta kalmayı başarmıştır. Benzer şekilde bir başka hikâyeye göre annesi, Kintaro’yu yine dağlara götürmüş fakat burada hayatını kaybetmiştir. Çocuk, öksüz kalınca Yama-uba adlı gizemli bir dağlı tarafından büyütülmüştür.

Mucize Çocuk etrafında dönen hikâyeler, çocuğun yetenekleri ve hayvanlarla mücadelesini destekler niteliktedir. Ayrıca söylenene göre Kintaro, Japon halk kültüründe yer alan güçlü şeytanlar ve canavarlarla da savaşmıştır. Gerçek “Mucize Çocuk” öyküsüne bakmaksızın Kintoro, zamana meydan okuyarak pek çok Japon’u birleştiren kültürel bir güçtür. Dolayısıyla eski dünya ile modern animasyon, manga ve bilgisayar oyunu dünyasında daima öne çıkan bir figür olacaktır.

Kintaro hakkında sizin de bildiğiniz hikâyeler var mı? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.

Kaynak: KCP International, Modern Tokyo Times