Yaşadığı Ani Yıkım Nedeniyle “Çin’in Pompeii’si” Olarak Anılan Lajia Harabeleri’nde Kazılar Sürüyor

Çin’in Pompeii’si Lajia Harabeleri’ndeki kazılar devam ediyor. Yaşadığı ani bir yıkımla tarihten silinen eski uygarlıktan kalan parçalar, ikonik anlara ev sahipliği yapıyor.

Sarılarak birbirine kenetlenmiş iskelet kalıntıları, Çin’in merkezindeki tarih öncesi bir arkeolojik alanda bulunan müzenin dokunaklı sergilerinden birisi olarak dikkat çekiyor.

2015 yılında Qinghai Eyaleti’ndeki Lajia Harabeleri Müzesi, ani yıkımla yok olan eski uygarlığın kalıntılarını içeren korunmuş eserleri ziyarete açtı.

Sergilenenler arasında 4.000 yıl öncesine ait iskelet kalıntıları bir araya getirildi. Kalıntıların sahibi bireylerin felaket yaşandığı sırada birbirlerini korudukları düşünülüyor.

Birçok müze ziyaretçisinin kalbine dokunan zaman içinde donmuş bir sahne, görünüşe göre kollarını oğlunun etrafına koruyucu bir kucakla saran bir anneyi gösteriyordu. Yerde yatarken birbirini örten başka bir çift iskelet de bulunmuştu.

Enkazla kaplı yıkık binalar, arkeologların trajik hikâyeyi bir araya getirmelerine olanak tanıyan bir arka plan görevi gördü. Sarı Irmak boyunca ikamet eden köylülerin doğanın gücüne karşı savunmasız oldukları ortaya çıktı.

Dünyanın Bilinen En Eski Erişteleri Çin’in Pompeii’sinde Bulunmuştu

Arkeologlar, iskelet kalıntılarına, aletlere ve ev eşyalarına ek olarak dünyanın bilinen en eski eriştesi olduğuna inanılan ters dönmüş bir tencerede ince sarı teller de ortaya çıkardı.

Eriştelerin başlangıçta tilki kuyruğu ve ak darının bir kombinasyonundan yapıldığına inanılırken, diğer deneyler Lajia eriştelerinin muhtemelen arpa veya buğday gibi başka nişastaları da içermiş olabileceğini gösterdi. Lajia sakinleri bu taneleri işlemek, soymak ve kesmek için taş bıçaklar kullanmışlardı.

1981 yılında keşfedilen Lajia bölgesi, Çin’in Yukarı Sarı Irmak bölgesinde 680.000 metrekarelik bir alanı kaplıyor. Bu bölge, Neolitik dönemin sonları ve Erken Tunç Çağı döneminde tarım ekonomisiyle tanınan Qijia kültürüyle ilişkilendiriliyor.

Bölgenin bilimsel analizi sonucunda iki temel teori ortaya çıktı. İlk teori, köyün büyük bir depremle sarsıldığını öne sürüyordu. Sismik aktivite aynı zamanda Sarı Irmak’ın yukarı akışında doğal bir baraj oluşumuna yol açarak su birikmesine neden oldu. Birkaç ay sonra baraj çöktü ve köyü saran yıkıcı bir sel felaketi ortaya çıktı. Çökeltinin varlığı ve deprem kaynaklı eş zamanlı hasarlar, bu olayların muhtemelen aynı yılda meydana geldiğini gösteriyordu.

İkinci teori, bu doğal fenomenler tarih boyunca bölgede tekrarlandığından, köylülerin ölümünün ardındaki suçlular olarak sel baskınlarına ve toprak kaymalarına işaret etti.

Lajiazhen köyü, eski Çinli köylülerin yaşamları hakkında değerli bilgiler sunarak tarımsal uygulamalarını ve hayvanları rızık ve dini amaçlarla tutmalarını ortaya çıkardı.

Önemi nedeniyle, bölge yaygın bir ün kazandı ve genellikle “Çin’in Pompeii’si” olarak anılıyor.

Siz Lajia Harabeleri’nden fotoğraflara yansıyan bu kareleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, arkeoloji dünyasından yeni gelişmeler için bizleri Google News’ten takibe alabilirsiniz.

Kaynak: Greek Reporter