And Dağları’nın Zirvesinde Bulunan Mumyalaşmış Fareler, Mars’ta Yaşam Araştırmalarına Katkı Sağlayabilir

İnsanlığın ya da Dünya’ya ait herhangi bir canlının Mars koşullarına uyum sağlaması şimdilik imkânsıza yakın. Ancak And Dağları’nın zirvesinde bulunan mumyalanmış fareler, bu görüşü şekillendirecek yeni araştırmalara konu olabilirler.

And Dağları’nın dorukları Dünya’nın en acımasız bölgelerinden biri olarak kabul ediliyor ve bu yüksekliklerde hayatta kalmak neredeyse imkânsız gibi görünüyor. Ancak kısa süre önce bu soğuk ve rüzgârlı tepelerde minik mumyalaşmış fareler bulundu ve bu da bilim dünyasının ilginç bir soru sormasına neden oldu: Mars’ta yaşam araştırmaları için bu sevimli fareler insanlığa bir şeyler öğretebilirler mi?

And Dağları’nın zirvelerinde ölü fareler ilk bulunduklarında araştırmacılar onları İnkaların buralara getirmiş olabileceğini düşünmüşlerdi. Ancak son araştırmalar kemirgenlerin aslında kendi başlarına bu acımasız zirvelere nasıl tırmandıklarını açığa çıkardı.

İnkalar bu uçsuz bucaksız zirvelere Capacocha adı verilen bir kurban ritüeli için hac yolculukları yaparlardı. Bilim insanları farelerin İnka tanrılarına sunulan kurbanların bir parçası olabileceğini veya İnka uygarlığından kalma eşyaların içine saklanmış olabileceğini düşünüyordu. Ancak Nebraska–Lincoln Üniversitesi Biyolojik Bilimler Profesörü Jay Storz’a göre bu zirveler o kadar çetindi ki “hiçbir şeyin orada hayatta kalamayacağına” inanılıyordu. 6 bin metrenin üzerindeki volkanların zirvelerinde sıcaklık hiçbir zaman sıfırın üzerine çıkmıyor. Kasırga ve benzeri sertlikte rüzgârlar sürekli esiyor ve bölgede deniz seviyesindeki oksijeninyarısından daha azı bulunuyor.

Mars’ta Hayat İpuçları: And Dağları’nın Minik Sakinleri Olan Fareler Bilim Dünyasını Şaşırtıyor

Bu ölü fareler dağın zirvelerinde adeta dondurularak mumyalanmış gibi korunmuşlardı. Ancak gizem tam da bu noktada başlıyordu. Önceki yıllarda And Dağları’nın zirvesinde yaşayan ve esnek kulaklı fareler bulunmuştu. Bu keşifle birlikte daha önce sadece ölü olanlarının keşfedildiği bölgelerde yaşayan canlı bir memeli türünün bulunduğunu gösterdi.

Daha fazla canlı ve ölü fare, Şili ve Arjantin sınırındaki volkanların eteklerinde ortaya çıkartıldı. Tüm bu volkanlar deniz seviyesinin yaklaşık 6 buçuk km üzerinde yükseliyor. Ancak bu durum sadece gizemi derinleştiriyor. Kemirgen mumyalarının analizi, bu sevimli yaratıkların bu zorlu koşullara kendi başlarına nasıl tırmandıklarını kanıtlıyor.

Bilim dünyasında büyük bir heyecan yaratan keşif, bu kadar yüksek rakımlarda yaşayan bu tür memeliler için daha önce bu bölgelerin yaşam açısından tamamen elverişsiz olduğu düşünülüyordu. Şimdi ise araştırmacılar farelerin Mars benzeri koşullarda nasıl hayatta kaldıklarını anlamaya çalışıyor.

Uçsuz Bucaksız Zirvelerde Hayatta Kalan Kemirgenler

Bu kanıt karbon-14 konsantrasyonlarını ölçerek elde edildi. Bilim insanları mumyalar üzerinde bu işlemi yaparak bazılarının sadece birkaç on yıl önce öldüğünü, en eskisinin ise 350 yıl önce öldüğünü buldular. Bu da İnka İmparatorluğu’nun en eski farelerin bulunduğu tarihten bir yüzyıl önce yok olduğu için kendileri tarafından oraya taşınmasının imkansız olduğunu gösteriyor.

Fakat hikâye henüz sona ermedi. Araştırmacılar – hâlâ bu minik hayvanların bu kadar zorlu ortamlarda nasıl hayatta kalabildiklerini anlamaya çalışıyorlar. Bu bölgelerin tabanında bile kemirgenler NASA’nın Mars araştırmalarına hazırlık olarak ziyaret ettiği benzer koşullarda yaşıyorlar. Bilim insanları bu tür yüksek rakımların, hayatta kalmaları için neden tercih edildiği konusunda hâlâ bir sır perdesi olduğunu söylüyorlar. Minik kemirgenler hem And Dağları’nın doruklarındaki gizemi hem de Mars’ta yaşam araştırmaları için ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Geçen kasım ayında Mars görevi sırasında astronotların barınabileceği bazı mağaralar tespit edilmişti. Kızıl Gezegen’de yaşam kurma potansiyeline yönelik çalışmalar devam edecek gibi görünüyor.

And Dağları’nın zirvesinde bulunan bu farelere dair sizin düşünceleriniz neler? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizi Google News’ten takip edebilirsiniz.

Kaynak: Newsweek